Bir döneme damgasını vuran Ergenekon davasında mütalaasını açıklayan Savcılık, “Ergenekon adlı bir terör örgütünün varlığı ispat edilememiştir” dedi

Savcılık: Ergenekon’un varlığı ispat edilemedi

Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen 235 sanıklı Ergenekon davasında savcılık mütalaasını açıkladı, örgütün varlığı ispat edilemediği gerekçesiyle tüm sanıklar hakkında terör suçundan ceza verilmemesini talep etti.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Cumhuriyet savcısı davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, “Ergenekon Silahlı Terör Örgütü”nün varlığının kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı belirtilerek, “Bu nedenle varlığı kanıtlanamayan örgütün liderliği, üyeliği ve örgüt adına suç işlenmesinin de söz konusu edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu haliyle iş bu dava kapsamında kovuşturmaya konu edilen, Ergenekon adlı bir terör örgütünün varlığı ispat edilememiştir” denildi.

ARSLAN’A MÜEBBET

Mütalaada, Danıştay dosyası sanığı Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer 2 sanığın da “örgüt üyeliği” suçundan hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Danıştay saldırısı eylemi haricinde yargılanan 227 sanıktan 26'sının çeşitli suçlardan hapisle cezalandırılması istenen mütalaada, sanık Mahmut Güzel hakkında karar verilmesine yer olmadığı, sanık Murat Aplak hakkında da suç duyurusunda bulunulması öngörüldü.

199 SANIĞA BERAAT

Mütalaada, 199 sanığın ise tüm suçlardan beraatına veya zaman aşımı ve ölüm nedeniyle davaların düşürülmesine karar verilmesi istendi.
Mütalaanın mahkemeye sunulmasının ardından, sanık ve avukatları beyanda bulunmak için süre istedi. Mahkeme heyeti, sanık ve avukatlara mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre vererek duruşmayı 27 Aralık’a erteledi.

‘ÖRGÜT’ DENİLMİŞTİ

14 Temmuz 2008’de kabul edilen ilk iddianamede Ergenekon, “terör örgütü” olarak tarif edilmiş ve “üyeleri ve yöneticileri” darbe teşebbüsüyle suçlanmıştı: “Ergenekon terör örgütü en başta, ‘derin devlet’ ifadesi ile anılan, ülkemizde birçok kanlı eylemler gerçekleştiren, gerçekleştirdiği bu eylemlerle ciddi kriz, kargaşa, anarşi, terör ve güvensizlik ortamı oluşmasını amaçlayan ve bunu kısmen de olsa başararak ülkemizin gelişme ve kalkınmasının önünde engel olan bir örgüttür.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, o dönemde ‘Ergenekon’ ve ‘Balyoz’ davaları için “Ben bu davaların savcısıyım” demişti.