Savunma harcamalarının katlandığı, savunma sanayiinde ihracatın yüzde 30 arttığı son 5 yılda MKE’nin ihracatı yüzde 81 azaldı. MKE 2015’te en çok ihracat yapan 127’nci kuruluşken, 2020’de 380’inciliğe geriledi.

Savunma sanayii hızla büyürken MKE yerinde saydı: Tanıdık senaryo

Ethem Sancak’ın sahibi olduğu BMC son yıllarda en hızlı büyüyen şirketlerden olurken kamuya ait MKE yerinde saydı.

Ozan GÜNDOĞDU

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) hakkında 16 Haziran’da AKP’li milletvekilleri tarafından TBMM’ye sunulan kanun teklifine ilişkin tartışmaların yankıları sürüyor. Kanun teklifi dün Milli Savunma Komisyonu’nda kabul edildi. İzleyen günlerde Genel Kurul’da görüşülecek. Teklife göre bir kamu kurumu olarak görünen MKE, özel hukuk kurallarına tabii hale gelecek ve “Anonim Şirket” statüsü kazanacak. Muhalefete göre bu düzenlemenin altında MKE’nin özelleştirilmesi gibi bir gizli ajanda yatıyor. İktidar ise iddiaları reddediyor ve MKE’nin özelleştirilmesinin gündemde olmadığını söylüyor.

Türkiye’nin özelleştirme tarihine yakından bakıldığında, satılacak şirketlerin önce atıl hale getirilmesi, böylece satış bedelinin düşürülerek satışın kolaylaştırılmasına sıkça tanık olunuyor. Bununla beraber MKE’de de geçmiş özelleştirmelerde yaşanan benzer bir sürecin işliyor olması “MKE özelleştirilecek” iddiasını güçlendiren bir gelişme. Peki 71 yıllık bu kamu kurumunun mali yapısı son yıllarda ne tür gelişmelere tanıklık etti?

Savunmanın gelirden aldığı pay arttı

Bu sorunun cevabını aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayii sektöründeki gelişmelere paralel biçimde aramak gerekiyor. Profesyonel orduya geçilmesi, böylece TSK’nin tüketici bir kuruma dönüştürülmesi, bir yandan da yerli savunma sanayii şirketlerine verilen büyük teşviklerle savunma sanayiinde özel sektörün desteklenmesi sektörü yakından takip edenlerin tanıklıkları. Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI)’nin verilerine göre 2015’te Türkiye’nin savunma harcamaları gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 1,8’ine karşılık gelirken, bu oran sadece 5 yıl sonra 2020’de yüzde 2,8’e yükseldi. Başka bir ifadeyle Türkiye’de yaratılan her 100 liralık gelirin fazladan 1 lirası savunma sanayii alanında faaliyet yürüten şirketlere harcandı.

Böyle bir ortamda sektörün en stratejik konumunda bulunan MKE’nin de büyümesi beklenirdi. Ancak böyle olmadı… İSO500 verilerine göre 2015 yılında MKE, en çok ihracat yapan sanayi kuruluşları listesinde 92,1 milyon dolarlık ihracatla 127’nci sırada yer alıyordu. 2016-2020 dönemini oluşturan 5 yıllık dönemde savunma sanayiinin yaptığı ihracat önceki 5 yıla göre yüzde 30 oranında arttı. Ancak bu veriye karşılık MKE’nin ihracatı açıklamaya ihtiyaç duyan biçimde azalıyordu. 2015’te 92,1 milyon dolarlık ihracatla sanayi kuruluşları arasında 127’nci olan kurum, 2020’de 17,4 milyon dolarlık ihracatla 380’inci sıraya geriledi. Dolar bazında 5 yıl öncesinde göre ihracattaki azalma yüzde 81’di.

MKE, 1950 yılından bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri’ne silah üreten bir kamu tekeli. Bu nedenle MKE, tarihsel olarak Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları listesinde hep başı çekiyordu. Örneğin 1993 İSO500 verilerine göre MKE, üretimden satışlarına göre Türkiye’nin en büyük 10’uncu sanayi kuruluşuydu. 2020’de MKE’nin sırası 90. Aradan geçen yıllarda 80 basamak birden gerileyen MKE’nin pazarını özel silah şirketleri ele geçirmeye başladı. İnşaat ve enerji sektörünün krize girmesinin ardından savunma sektörü özellikle 2010’lu yıllarda sermaye birikimi için zora düşen patronların can simidi olmaya başladı. Özellikle son yıllarda birbiri ardına kurulan savunma şirketleri hükümetle kurdukları ilişkilerin üzerinden TSK’ye mal ve hizmet satıyorlar. Peki pastanın büyüklüğü ne kadar?

17,7 milyar dolarlık dev pasta

SIPRI’nin verilerine göre Türkiye, sadece 2020 yılında 17 milyar 724 milyon dolar tutarında savunma harcaması yaptı. Bu tutarın TL cinsinden değeri ise 124,5 milyar TL’ye karşılık geliyor. Ordunun profesyonelleşmesi ile birlikte bu harcamanın büyük ölçüde özel sektörden yapılan mal, hizmet ve silah alımlarından oluştuğunu söylemek de yanlış olmaz. Dolayısıyla savunma sektörünün yıllık gelirinin yaklaşık olarak bu tutara denk geldiğini söylenebilir. Dahası profesyonel orduya geçilmesiyle birlikte harcamaların azalacağı iddiasını da son yıllarda yaşanan gelişmeler ve kaydedilen veriler doğrulamıyor. Savunma harcamaları profesyonel orduyla birlikte daha da artıyor. SIPRI’nin raporlarına göre 2015’te 42,6 milyar TL olan savunma harcamalarının 2020 yılına gelindiğinde 124,5 milyar TL’ye dayanması bunun kanıtlarından yalnızca biri.

Böylesi bir hızla büyüyen sektörde MKE’nin neredeyse yerinde sayması açıklama beklerken, bir başka savunma şirketinin büyümesi dudak uçuklatıyor; BMC…

Kamuyu arkasına alan BMC, kamu şirketi MKE

Bilindiği üzere TMSF’ye ait olan BMC, 2014 yılında 751 milyon TL’ye AKP’li Ethem Sancak’a satılmış, BMC bu yılların ardından savunma sanayine sokulmuştu. BMC’nin İSO500 yolculuğu ise roket hızında ilerledi. 2015’te üretimden satışlara göre ilk 500’de bulunmayan BMC, 2016’da listeye 137’inci sıradan giriş yaptı. 2017’de 79’unculuğa yükseldi ve MKE’yi böylece geride bıraktı. 2018’e gelindiğinde BMC’nin İSO500’deki sırası 61’inciliğe kadar yükselmişti. Aynı yıl MKE ancak 133’üncü olabildi. MKE’nin 90’ıncı olabildiği 2019’da BMC 51’inciliğe kadar yükselmişti. Savunma sanayi öyle hızlı büyüyordu ki, arkasında kamu desteği olan bir şirket, kamunun kendi şirketini sollayabiliyordu.

MKE bu haliyle özelleştirilecek mi bilinmiyor. Ancak Türkiye’nin geçmiş tecrübeleri MKE’ye yatırım yapmak yerine MKE’yi satın alabilecek sermayedarların büyütüldüğünü ortaya koyuyor.