Tüm yurttan Ankara’ya doğru düzenlenen ‘Savunma Yürüyüşü’ne yönelik polis ablukası ikinci gününde son buldu. Baskılara rağmen geri adım atmayarak Anıtkabir’e ulaşan baro başkanları, “Baroları böldürmemek için elimizden geleni yapacağız. Bu bir başlangıçtı” dedi

‘Savunma Yürüyüşü’ iktidarın ablukasını kırdı: Bu daha başlangıç

Mehmet Emin Kurnaz

İktidarın baroları bölme hazırlığına karşı Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gerçekleştirilen ‘Savunma Yürüyüşü’ne yönelik polis engeli, direnişin ikinci gününde son buldu. Ankara girişinde yaklaşık 27 saat ablukaya alınan 60’a yakın baro başkanı ve çok sayıda avukat, tüm engellemelere rağmen geri adım atmadı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yapılan görüşmeler sonucunda barikatın kaldırılmasıyla 200 metrelik temsili yürüyüş gerçekleştiren baro başkanları, daha sonra Anıtkabir'e geçti. Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesi önünde saygı duruşunda bulunan başkanlar, mücadelenin süreceğini belirterek yürüyüşü noktaladı.

Başkanlardan Feyzioğlu’na: Gölge etme

Baro başkanları Ankara girişinde polis ablukasındayken, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu bir ziyaret gerçekleştirmek istedi. Baro başkanları Feyzioğlu’nun görüşme talebini sırtlarını Feyzioğlu’na dönerek protesto etti. Başkanlar, “Baroları böldünüz” açıklaması yapan Feyzioğlu’na yönelik tepkilerini “Asıl siz baroları böldünüz, gölge etmeyin” diyerek gösterdi. Kendisine yönelik tepkilere yanıt veren Feyzioğlu, “İstifa etmemi gerektiren bir durum yok” diye konuştu.

Öte yandan Ankara'da avukatların polis tarafından darp edildiği sırada Anıtkabir'den fotoğraf paylaşan Feyzioğlu’na tepki gösteren TBB İnsan Hakları Merkezi Genel Sekreteri Avukat Mustafa Kemal Karahan, görevinden istifa etti.

***

BAROLARI BÖLDÜRMEYECEĞİZ

Hükümetin tutumunu eleştiren baro başkanları BirGün’e yaptıkları açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

♦ İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel:

Baroları böldürmemek için elimizden geleni yapacağız. Bu bir başlangıçtı ve yapabilecek en etkili başlangıcı yaptık. Taleplerimiz tüm ülke ve dünya medyasında yer aldı. Şimdi bu başlangıç ışığında görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Etkinlik ve toplantılarımız devam edecek. İktidarın çalışmasına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

♦ Antalya Baro Başkanı Polat Balkan:

Ne yazık ki yaşananlar gösteriyor ki biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, sadece anayasası olan bir devlet haline gelmişiz, anayasal devlet olmaktan çok uzağız. En temel, anayasal hakkımızı kullanmak istedik. Barışçıl, şiddet içermeyen simgesel bir yürüyüş yapmak istedik. Daha yürüyüşün ilk adımından itibaren polisin saldırgan ve acımasız tutumuyla karşılaştık. Birçok kez müdahale ettiler. Akşam oldu, gün boyu süren görüşmelerden bir sonuç elde edilmedi. Gece boyunca da bizi her türlü olumsuz koşullara mahkûm ettiler. En temel gereksinimlerimizi bile karşılayamadık. Gün içinde sıcaktan yanmıştık, akşamüzeri ıslandık, gece de üşüdük. Battaniye almamıza bile izin vermediler. Bu kadar insanlıktan vicdandan uzaklaşmış durumdalar.

MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK

♦ Adana Barosu Başkanı Veli Küçük:

Cuma günü başlayan yürüyüşümüz pazartesi sabahından itibaren ikinci gününde de anayasaya aykırı, hukuksuz bir şekilde engellendi. Tecrit edildik ve fiilen gözaltına alınmış olduk. Demokrasimiz adına vahim, üzücü, karanlık bir tablo. Eğer bu hukuksuzluk devam ederse Türkiye’nin her ilinden gelen meslektaşlarımızla, bu hukuka uygun, şiddete dönüşmeyen tepkimiz daha kitlesel hale gelerek, büyüyerek devam edecek.

♦ Bilecik Barosu Başkan Yardımcısı Hasan Şahin:

Başkanımızın rahatsızlığı nedeniyle baromuzu ve avukatlarımızı temsilen buraya geldim. İlacımı içmek için arabamıza gittim. Tekrar alana girmek istediğimde kimlik sordular, baro başkanı olup olmadığımı sordular. Başkanvekili olduğumu ve avukatlık kanunları uyarınca başkanın tüm yetkilerine sahip olduğumu söyledim. İçeri almayacaklarını söylediler. Müdürleri de aynı tutumu sergiledi. Zor kullanmadan ya da gözaltına alınmadan içeri gireceğimi söyledim ve içeri doğru yöneldim. O sırada bana zor kullandılar, etrafımı sarıp kollarımdan tutarak dışarı çıkarmaya çalıştılar.

ADLİYELERDE DESTEK EYLEMLERİ

Baro başkanlarına Türkiye’nin dört bir yanından destek yağdı. İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde bir araya gelen İstanbul Barosu, “Yaşanan gelişme etkinliklerimizi gölgeleyecek değil. Başkanlarımız yürürken biz burada oturamayız” diyerek etkinliklerini devam ettireceklerini açıkladı. İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu, “Bu eylemlerimiz sözde değişiklik taslakları, söylemleri çekilene kadar devam edecek. En küçük çağrıda bile hepimiz bir aradayız. Çünkü barolar ortadan kaldırılmak isteniyor. Bu avukatlık kanununu bize sormadan değiştiremezler, geri çekecekler” dedi.

Bakırköy ve Anadolu adliyesinde eylemler yapıldığını söyleyen Moroğlu; “Biz hepimiz aynı yeri görüyoruz. Hukukun üstünlüğüne el uzattırmayacağız. Bu insan hakları ihlali ve ayıp, hükümetin icraatlerine dair bir not olarak karşımızda duruyor” diye konuştu.

Kocaeli Barosu avukatları, Kocaeli Adalet Sarayı önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Avukatlar, "Savunma susmadı, susmayacak" sloganları attı.
İzmir Barosu’nun çağrısıyla İzmir Adliyesi önünde toplanan çok sayıda avukat “Her yer Ankara her yer direniş”, “Feyzioğlu istifa” sloganları ile baro başkanlarına desteklerini sundu.

Bursa'da sabah erken saatlerinde Uluyol’da bulunan adliye önünde nöbet tutan avukatlar daha sonra Kent Meydanına yürümek istedi fakat polis yürüyüşü barikat kurarak engel oldu.

***

savunma-yuruyusu-iktidarin-ablukasini-kirdi-bu-daha-baslangic-748002-1.

‘SİZİN DE ADALETE İHTİYACINIZ OLACAK'

Meclis’te grup toplantısı düzenleyen muhalefet partilerinin gündemi de baroların ‘Savunma Yürüyüşü’ oldu. Yürüyüşünün engellenmesine tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Gün gelecek siz de avukata ihtiyaç duyacaksınız” dedi. Kılıçdaroğlu,“Yargıyı kontrol altına aldılar, savcıyı da kontrol altına aldılar. Sıra geldi savunmayı kontrol altına aldılar. Bunun için efendim kanun çıkaracağız, neymiş baroları parçalayacaklarmış. Başka işin mi yok senin? Anayasaya barolar kamu tüzel kişiliği niteliğindedir. Gün gelecek siz de avukata ihtiyaç duyacaksınız. Avukatlık mesleği sıradan bir meslek değildir” diye konuştu.

Barolar bu cesareti gösterdi

Partisinin gerçekleştirdiği ‘Demokrasi Yürüyüşü’nü örnek vererek sözlerine başlayan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da baroların da adalet için yürüdüğüne vurgu yaptı. “Barolar da kendilerine dayatılan demir kafesi reddetmek için yürüyor” diyen Sancar, “İşte barolara karşı hazırlanan düzenlemeler tam da iktidarın bu darbeci anlayışının yansımasıdır. Hoş iktidar sözcüleri bunu zaten saklamıyorlar. Kendilerine itiraz eden herkesi susturmak istediklerini açık açık söylüyorlar. Onlar bu kadar açık söylüyorsa bizlerin de en az o kadar cesur olması gerekiyor. İşte barolar da bu cesareti gösterdi” ifadelerini kullandı.

Denetleyici kurumlar bağımsız olmalı

Ankara girişinde baro başkanları ve avukatların direnişini ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, daha sonra partisinin grup toplantısına katıldı. Bağımsız yargının önemini vurgulayan Akşener, “İktidarı denetleyen kurumlar güçlü ve bağımsız olursa, ülkenin kaynakları da o kadar adaletli dağılır. Yani, iktidar istediğine ihale dağıtamaz. Yani, ülkenin tüm kaynakları, birkaç müteahhide peşkeş çekilemez. Yani, devletin her kurumu, her çalışanı denetlenir ve yolsuzluk yapılamaz” diye konuştu.