AYM’nin verdiği iki kararda, avukatların haklarındaki soruşturmalar nedeniyle mesleklerini yapmalarının engellenmesi hukuksuz bulundu. Hukukçular AYM’nin bu kararıyla itirazlarının haklı bulunduğunu ifade etti.

Savunmaya baskı AYM kararlarında

HABER MERKEZİ

Haklarında yürütülen soruşturmalar nedeniyle kamu görevinden çıkarılan ya da ruhsatları gasp edilen avukatların maruz kaldığı hak ihlali, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından tespit edildi. AYM Genel Kurul’u, 15 Nisan Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantıda iki yeni hak ihlali kararı verdi.

İPTAL EDİLEMEZ

Yüksek Mahkeme, kamudaki görevinden çıkarılan ve adli soruşturma altında olan hukukçuların baro levhasına adları yazılmayarak mesleklerini yapmalarının engellenmesini görüştü. Başvuruda avukatların mesleğini yapabilme talebinin adli soruşturma gerekçe gösterilerek iptalinin özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği aktarıldı.

AYM, başvuruda yapılan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğunu belirtti. Yüksek Mahkeme özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Kararda, herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu ve özel hayat ile aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağına dikkat çeken Anayasa’nın 20’nci maddesi hatırlatıldı.

YERSİZ YORUMLAMA

AYM bir diğer kararında ise baro levhasına yazılma işleminin iptal edilmesine ilişkin davada ‘hukuk kurallarının öngörülemez şekilde yorumlanması’ nedeniyle yapılan başvuruyu değerlendirdi. Başvuruda hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği kaydedildi. Yüksek Mahkeme bu iddiayı da haklı buldu. AYM adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kararda anımsatılan Anayasa’nın 36’ncı maddesine göre herkes, yargı önünde davacı veya davalı olarak iddia, savunma ile adil yargılanma hakkına sahip.

SİSTEMATİK BİR HAL ALDI

Avukatların ve avukatlık mesleğinin çok sayıda müdahaleye maruz kaldığını söyleyen Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkezi’nden Mehdi Özdemir, AYM kararlarını BirGün’e değerlendirdi. Mesleğe kabul edilmeyen kişilerin sayısı OHAL’den bu yana giderek arttığına ve bu durumun da sistematik bir sorun haline geldiğine dikkat çeken Özdemir, şunları dile getirdi: “Avukatlık stajı yapmasına izin verilmeyen kişilerin ve baro levhasından silinen avukatların bu sebeple yaşadıkları özel hayata saygı hakkı, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edilmektedir.”

AYM’nin özel hayatın gizliliğini, masumiyet karinesini ihlal edici nitelikte ruhsatlarının verilmemesine ilişkin kararı olumlu bulduğunu aktaran Özdemir, “Yargı pratiğinde istihbari bilgi notları veya derdest davalar gerekçe gösterilerek, avukatlık ruhsatının iptaline karar verilmesi, mesleğin icrasına yönelik engelleme politikasının bir parçasıdır. AYM’nin kararlarıyla birlikte, masumiyet karinesinin, çalışma hakkının, hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerinin, mülkiyet hakkının Anayasa ve uluslararası sözleşmeler bağlamında temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiği belirlenmiştir. Avukatlık stajına kabul, ruhsat alınması ve mesleğin icrasını keyfi yargı pratikleriyle engellemeye dönük yaklaşım ve kararların temel hak ve hürriyetleri ihlal ediyor. AYM’nin ihlal kararlarının iç hukuk yargı pratiğinde gözetilmesi elzemdir.”

ÜLKE GÜNDEMİNDE

Öte yandan AYM’nin söz konusu iki kararı, yargının bizzat hak ihlaline sebep olduğunun kanıtı niteliğinde. Mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılanan ve haklarında yürütülen soruşturmalar nedeniyle ruhsatları verilmeyen avukatlar uzun süredir ülke gündemini meşgul ediyor. 2020’de stajını tamamladıktan sonra mesleğini yapabilmek için ruhsat başvurusu yapan avukat adaylarının 612’sine Adalet Bakanlığı tarafından onay verilmedi. Müvekkillerini savundukları için yargılanan çok sayıda avukat ise hâlâ cezaevinde tutuluyor.