Futbolun Arjantinli efsanesi ve unutulmaz sihirbazı Diego Armando Maradona, Buenos Aires’te toprağa verildi. Cenaze törenine ailenin isteği üzerine sadece ailesi ve yakın çevresi katılırken, ülkede efsane ismin ölümü nedeniyle hayat durdu. Onun Arjantin’de ve Napoli’de milyonları sokağa döken, dünyanın dört bir yanında milyarlarca insanı yasa boğan ölümü, Diego’nun meşin yuvarlığa olan hükümranlığından daha fazlasını başardığını gösteriyor.

Saygı, sevgi ve minnet: Maradona son yolculuğuna uğurlandı

HABER MERKEZİ

Arjantin’in dünyaya armağanı olan ve pek çok otorite tarafından yeşil sahalar üzerinde top koşturmuş en büyük futbolcu olarak gösterilen Diego Armando Maradona, doğduğu Buenos Aires eyaletindeki Bella Vista Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı. Maradona anne ve babasının yanında toprağa verilirken, törene ailesinin isteği üzerine sadece efsane futbolcunun aile üyeleri ve yakın çevresi katıldı.

Maradona’nın naaşı, Başkent Buenos Aires'e yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Bella Vista Mezarlığı’na hayranlarının oluşturduğu uzun bir konvoy ile götürüldü. Ülkede ise hayat durdu; 3 gün ulusal yas ilan edildi. Arjantin halkı, geçmişte ülkesine büyük mutluluklar yaşatan Maradona için sokaklara döküldü. Gencinden yaşlısına milyonlarca Arjantinli, gözyaşları içerisinde futbolun büyük dehasına sevgi ve saygılarını gösterdi.

saygi-sevgi-ve-minnet-maradona-son-yolculuguna-ugurlandi-809996-1.

DEVLET BİNASINA AKIN

İlk olarak, Maradona’nın hayata gözlerini yumduğu geceden bir gün sonra kendisine veda etmek isteyen kalabalık, efsanenin naaşının getirildiği Devlet Başkanlığı binası Casa Rosada'ya girdi. Önce Casa Rosada'nın önündeki Mayıs Meydanı'nda bulunan bariyerleri aşan kalabalık, daha sonra başkanlık binasının iç avlusuna da giriş yaptı. Bu sırada oluşan kalabalık nedeniyle, Maradona'nın naaşı bulunduğu salondan çıkarılarak farklı bölüme taşındı. Hatta bu sırada polisle halk arasında arbede de çıktı.

saygi-sevgi-ve-minnet-maradona-son-yolculuguna-ugurlandi-809993-1.

STADYUMLARA MUMLAR KOYULDU

1976'da efsanevi futbolcunun kariyerinin başladığı Argentinos Juniors takımının stadyumunda toplananlar ise Maradona'yı uğurlamak için stadyum çimlerine mumlar koydu.

Maradona'nın hünerlerini sergilediği kulüplerden Boca Juniors takımının stadyumuna da taraftarlar akın etti. Maradona'nın Boca Juniors taraftarları için efsaneleştiği yılların ardından takımın La Bombonera stadyumunun girişine İspanyolca “Boca es mi religion, Maradona es mi dios, la Bombonera es mi iglesia” (Dinim Boca, tanrım Maradona, mabedim La Bombonera) cümlesi yazılmıştı. Efsanenin yaşamını kaybetmesinin ardından La Bombonera Stadı’nda, gece sadece onun oturduğu locanın ışığı yakıldı.

NAPOLİ’DE OLAĞANÜSTÜ SAATLER

Arjantinli efsane için sokaklara dökülenler sadece vatandaşları değildi.

Maradona’nın yaklaşık 8 yıl top koşturduğu, 2 şampiyonluk ve 1 de gol krallığı yaşadığı İtalya'nın Napoli kentinde de olağanüstü saatler yaşandı.


saygi-sevgi-ve-minnet-maradona-son-yolculuguna-ugurlandi-809994-1.

Kent halkı, bir kulüp ikonuna dönüşen Maradona’nın ölümünün ardından sokaklara çıkarak gözyaşları döktü. Napolililer, efsane için özellikle San Paolo Stadı'nda bir araya geldi. Stada büyük boy “The King” (Kral) yazılı Maradona'nın resminin bulunduğu bayrak asıldı. Napoli kulübü aynı zamanda San Paolo Stadı'nın ışıklarını, gece boyunca yas için açık tutma kararı aldı.

Öte yandan Napoli Belediye Başkanı Luigi De Magistris de Maradona'nın ölümünün ardından Twitter'dan “San Paolo Stadı'nın ismini Diego Armando Maradona yapalım” diye yazarken, pek çok Napolili taraftar da buna destek verdi. Kulüp Başkanı Aurelio De Laurentiis ise RMC Sport'a yaptığı açıklamada, bu fikri değerlendirmeye alacaklarını ve “San Paolo-Diego Armando Maradona”olabileceğini belirtti.

30 Ekim'de 60'ıncı doğum gününü kutlayan Diego Armando Maradona, 25 Kasım'da Buenos Aires eyaletine bağlı Tigre kentindeki evinde hayatını kaybetmişti.

MARADONA: HALKIN SEVGİLİSİ

Diego Armando Maradona, 30 Ekim 1960’de Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te İtalyan kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Fabrika işçisi bir baba ile bir ev hanımı annenin çocuğu olan Maradona'nın futbola başladığında hayali, bir gün efsane olarak ölecek kadar büyük değildi. Ancak o da, yıllarca ABD emperyalizminin ve Batı sömürgeciliğinin ezdiği Güney Amerika’nın hemen her yoksul çocuğu gibi, futbolcu olup ailesine güzel bir ev almak ve iyi bir hayat kurmak istiyordu.

saygi-sevgi-ve-minnet-maradona-son-yolculuguna-ugurlandi-810000-1.

Futbola mahalle takımı Estrella Roja'da başlayan Maradona, altyapısına girdiği Argentinos Juniors ile 15 yaşında profesyonel sözleşme imzaladı. Böylece çocuk yaşta 8 kişilik ailesinin geçimini sağlayan bir futbolcu olmayı başardı.

Maradona, 1981'de gittiği Boca Juniors'ta şampiyonluk yaşamasının ardından Avrupa'nın devlerinden Barcelona'ya transfer oldu; ardından Napoli'ye giderek burada bir efsaneye dönüştü. Maradona burada 2 lig şampiyonluğu yaşayarak, kente daha önce hiç tatmadığı çok büyük başarılar tattırdı.

1,65’lik Diego, 1986 yılında ise Meksika’da düzenlenen Dünya Kupası’nda Arjantin’i arkadaşlarıyla birlikte zirveye taşıdı. Çeyrek finalde İngiltere’ye elle karışık attığı gol, “Tanrının Eli” golü olarak tarihe geçti. Maçta 60 metre top sürüp neredeyse İngiltere takımının tümünü geçerek attığı 2’nci gol ise “Yüzyılın Golü” seçildi. Maçtan sonra İngiltere Teknik Direktörü Bobby Robson, “Tamam ilk gol elle atılmıştı, ama ikincisi zaten iki gol sayılır” diyerek büyük yeteneğe hakkını teslim etti.

ONU BÜYÜK YAPAN SADECE YETENEĞİ DEĞİLDİ

Maradona, formasını giydiği takımlarda tüm kulvarlarda 588 maça çıktı, 312 gol kaydetti. Sahip olduğu yetenekleriyle büyük bir futbolcuydu. Ancak onu büyük yapan sadece sahadaki bu üstün meziyetleri değildi.

Onun Arjantin’de ve Napoli’de milyonları sokağa döken, dünyanın dört bir yanında milyarlarca insanı yasa boğan ölümü, Diego’nun meşin yuvarlığa olan hükümranlığından daha fazlasını başardığını gösteriyor.

Kariyeri boyunca özel hayatındaki sorunlarla gündeme gelen ve yaptığı hatalar nedeniyle eleştirilen Maradona, bugünün futbolcuları gibi yanındaki onlarca profesyonel tarafından yönetilen bir futbol markası değildi. Doğaldı ve olduğu gibiydi. Omuzundaki Che ve bacağındaki Castro dövmesiyle, içinden çıktığı sınıfa hiçbir zaman sırt çevirmedi. Locaların ya da futbol baronlarının değil, halkın sevgilisi oldu. Bu yüzden Pablo Aimar’ın da dediği gibi, Arjantinli çocuklar bir süper kahraman değil, her zaman Maradona gibi olmak istedi.

Diego, başta Arjantinliler olmak üzere tüm dünya halkları için duruşu, sevecenliği ve büyük yeteneğiyle birlikte sahip olduğu o doğal tevazuuyla hatırlanacak.

saygi-sevgi-ve-minnet-maradona-son-yolculuguna-ugurlandi-810001-1.