Şebeke anahtarı özel şirketlerde

Gökay BAŞCAN

Enerji krizi ve yoksulluğu her geçen gün derinleşirken yurttaşlar ülkenin dört bir tarafında eylemlerini sürdürüyor. Bu eylemlerde öne çıkan iki talepten birisi elektrik zamlarının geri alınması, diğeri ise elektrik dağıtım şirketlerinin kamulaştırılması.

Bugün yaşanan zamlar, kar yağdığında günlerce hanelerin elektriksiz kalması, planlı elektrik kesintileri nedeni ile sanayicilerin üretimlerine ara vermesi, yüksek tutarlı elektrik faturalarını ödeyemedikleri için kapanan işyerlerinin sorumlusu 1980’lerde başlayan özelleştirme rüzgârı.

O dönem özelleştirmeyle birlikte elektriğe ulaşımın kolaylaşacağı, faturaların ucuzlayacağı ve hizmetin gelişeceğini savunan savların ne kadar yanlış olduğu bugün bir kez daha gözler önüne serildi. Kamunun elinde ve yek olarak bulunan elektrik üretim, iletim ve dağıtım hizmetlerinin 1980’lerden itibaren yeniden yapılandırılması tartışmaya başlandı. Türkiye’de özelleştirme rüzgârı bugün elektrikte çok parçalı bir yapı oluşmasına neden oldu.

Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), Türkiye Elektrik Üretim İletişim A.Ş. (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) olarak ikiye bölündü.

2001’DE BAŞLADI

TEAŞ 2001 yılında 3’e bölünerek Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ), Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ve Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ) ortaya çıktı.

TEDAŞ ise 2013’te 21 bölgeye bölünerek elektrik dağıtım işi AKP’li sermayedarlara teslim edildi. Şirketlerin arasında kamu ihaleleriyle servetlerine servet katan 5’li çete de var.

Özelleştirilmeyen tek elektrik sektör kuruluşu TEİAŞ. İktidar, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile TEİAŞ’ı da özelleştirmenin fitilini ateşledi. TEİAŞ elektriği, elektrik dağıtımının yapıldığı yerlere iletmekle yükümlü. Enerji nakil hatları ve trafo merkezleri olmak üzere, gerekli olan tüm tesisleri kuran ve işleten TEİAŞ’ın görevi bunlarla da sınırlı değil. Teknik bir denetim görevi olan TEİAŞ, üretilen elektriği tüketicilerin kullanımına sunacak olan dağıtım şirketlerine elektriği kesintisiz ve kaliteli olarak ulaştırmayı hedefler.

YIKIMA NEDEN OLUR

TEİAŞ’ın bu denetim görevi, özelleştirilmeyle birlikte ortadan kalkacak. Özel şirketler üzerindeki denetimin kalkmasıyla birlikte elektrik sektöründe kamunun varlığı kalmayacak.

Durumu değerlendiren SOL Parti Enerji Komisyonu Üyesi Mahir Ulutaş, “TEİAŞ’ın özelleştirilmesi şimdiye kadar şahit olduğumuz elektrik felaketleriyle kıyaslanamayacak düzeyde bir yıkım olur “ dedi.

Ulutaş, özelleştirmenin rekabet ve ucuzluk getireceği propagandasıyla başlatılan sürecin Türkiye getirdiği noktanın ortada olduğunu söyledi. Ulutaş, “Toplum yararını dikkate almayan, kamusal planlamayı, denetimi ve kamusal üretimi reddeden kamu kaynaklarını özel şirketlere aktarmaya ve belirli sermaye gruplarının çıkarlarını azamileştirmeye yönelen enerji politika ve uygulamaları sonucu enerji fiyatları tüm toplum için sürdürülemez oranda arttı. Enerji yoksulluğu ve yoksunluğu hızla öncelikli bir gündem haline gelmiştir” diye konuştu.

TEİŞ’ın ülkedeki üretim-tüketim dengesini anlık olarak koruyan, enerji santrallarına ihtiyaca göre devreye girmesi ve devreden çıkması talimatlarını verme yetkisi olan bir kurum olduğuna dikkat çeken Ulutaş, “Bütün bu özelliği ile ülkedeki belki de en stratejik 1-2 kurumdan birisi olan bir kurumdur. Tamamının ya da bir kısmının özelleştirilmesi ülkenin elektrik şebekesinin deyim yerindeyse anahtarının özel şirketlere teslim edilmesi demektir” dedi.