Şebnem Şirin’in Furkan Zıbıncı tarafından öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması, Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Zıbıncı, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.

Şebnem Şirin'in katili Furkan Zıbıncı'nın yargılanmasına başlandı: Ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor

Denizli'de, Şebnem Şirin'i öldürdüğü gerekçesiyle Furkan Zıbıncı’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Duruşmaya katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Biz eğer sonuca ulaşmak, kadın cinayetleri durdurmak ve sonlandırmak istiyorsak, ‘Artık bir kadın daha aramızdan eksilmesin’ diyorsak görevini ihmal eden, görevini yerine getirmeyen kamu görevlilerinden de yargının hesap sorması gerekir. Biz bunun da takipçisi olacağız” dedi.

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde, 27 Ekim 2021 tarihinde 25 yaşındaki gıda mühendisi Şebnem Şirin, bir dairede erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı tarafından bıçaklanarak öldürülmüş olarak bulundu. Tutuklanan Furkan Zıbıncı, ilk ifadesinde kendisinden ayrılmak isteyen Şirin'i öldürdüğünü itiraf etti. Bugün Zıbıncı, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hakim karşısına çıktı. Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu Furkan Zıbıncı, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Duruşmaya Şebnem Şirin'in annesi Pervin Tokat, babası Halil Şirin ve taraf avukatlarının yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu da katıldı.

Duruşmaya, salonun dar olduğu gerekçesiyle basın mensupları kabul edilmedi.

sebnem-sirinci-nin-katili-furkan-zibinci-nin-yargilanmasina-baslandi-agirlastirilmis-muebbet-hapsi-isteniyor-999605-1.

'KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURMAK İÇİN SİYASİ İRADE GEREKİR'

Duruşma öncesinde adliye önünde açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Karaca şunları söyledi:

“Bugün sizlerin karşısında bir hukukçu olarak, bir anne olarak, Şebnem’in teyzesi olarak, Şebnem’in annesinin bir kardeşi olarak, bir kadın olarak bulunuyorum. Şebnem’in bugün duruşmasında sanık dinlenecek, katil dinlenecek. Aileler dinlenecek. Biliyorsunuz, Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması için bir iddianame hazırlandı. Biz bugün burada sadece davanın duruşmasını izlemeyeceğiz. Şebnem’i defnederken, Şebnem’in acısını yaşarken, ‘bu son olsun’ demiştik. Ama ne son oldu ne de duruyor. Kadın cinayetlerini durdurmak mümkün müdür? Tabii ki mümkündür. Ancak kadın cinayetlerini durdurmak için siyasi irade gerekir. Sebeplerini bilen, bu sebeplerle mücadele etme kararlılığında olan bir siyasi irade gerekir. O nedenle tüm kadın örgütleri ve bizler söyleriz; ‘Kadın cinayetleri politiktir' diye. Politik olduğu için de önlenebilir. Ama maalesef ülkeyi yönetenlerin böyle bir iradelerinin olmadığı hepimizce malumdur. Kadın cinayetleri durmak bilmezken, kadına şiddet, istismar durmak bilmezken bir gecede kadınların en büyük güvencesi İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıkan iradenin, kadın cinayetlerini çözmek ya da önlemek gibi bir iradesinin olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur."

Hatice Kaçmaz cinayetinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun müebbet hapis cezasını uygulamadığına dikkat çeken ve bu zihniyetteki yargının karşısında olduklarını belirten Karaca konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizler de bu davada tasarlayarak, canice, canavarca hisle Şebnem’i bu dünyadan, aramızdan söküp alan o katilin yargılanmasını ve hukuken gereken, indirimsiz cezasını alması için davanın takipçisi olacağız. Daha güçlü takip etmek, sesimizi daha da yükseltmek zorundayız. Çünkü geçtiğimiz günlerde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 19,5 cm uzunluğundaki bıçağı çorabın içine saklayarak, evlenme teklifi etmek üzere gittiği Hatice Kaçmaz’ı, teklifini kabul etmedi diye canice katleden sanığa ‘evlenme teklifinin kabul edilmemesinden duyduğu sıkıntı ve bunalımla öldürmüştür’ diyerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını uygulamayan bir yargı var karşımızda. Biz sadece siyasetle değil, siyasilerle değil, bu zihniyetteki yargının da karşısında Şebnem için ve Şebnemler için ‘adalet’ talebimizi daha yüksek sesle dile getirmeye devam etmek, daha da güçlü dayanışmak zorundayız."

'GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEYEN KAMU GÖREVLİLERİNDEN DE YARGININ HESAP SORMASI GEREKİR'

Olayın yaşandığı gün olay yerine gelen güvenlik mensupları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten Karaca şunları söyledi:

“Olay gecesi, olayın gerçekleştiği yerdeki komşular, yükselen çığlığı ihbar ederler. Güvenlik görevlileri gelir ve kendilerince ‘yok evi bulamadık’ diyerek müdahale etmeden oradan gittiler. O polisler hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Ancak takipsizlik kararı verildi. Eğer ihbar geldiğinde Şebnem’in katledildiği o mekana gelindiğinde o anda bulunarak müdahale edilseydi, belki bugün Şebnem aramızdaydı. Bu takipsizlik kararına da hukukçu arkadaşlarımız gerekli itirazları yaptı. Biz eğer sonuca ulaşmak, kadın cinayetleri durdurmak ve sonlandırmak istiyorsak, ‘Artık bir kadın daha aramızdan eksilmesin’ diyorsak görevini ihmal eden, görevini yerine getirmeyen kamu görevlilerinden de yargının hesap sorması gerekir. Biz bunun da takipçisi olacağız."

Şebnem'in annesi Pervin Tokat ise, “Acımız çok büyük. Adalet için geldik. Ben içeride adaletin yerini bulacağını, katilin hak ettiği cezanın almaya başlayacağını, en azından adım atacağımıza inanıyorum. Adalet için, Şebnemim için buradayız. İçimiz yanıyor” diye konuştu.

ANKA