Seçim dijitalleşir mi?

Yarın malumunuz seçimler var ve sabahtan oyumuzu kullanacağız. Kimileri dün, kimisi bugün nüfusa kayıtlı olduğu yere doğru oyunu kullanmak için yola çıktı. Kimisi üşendiği için kimileri de şartlar müsaade etmediği için oyunu kullanmaya gidemeyecek. Bu işi dijitalize etmek için çok mu erken? Bence artık değil. Özellikle 2019 seçimlerinde dijital oylama sistemine geçilebilir diye düşünüyorum. Bu seçimlerde de kısmen yapılabilirdi. Nasıl mı?

Önce biraz rakamlar verelim ki konu daha net anlaşılsın: Yarın yapılacak seçimlerde yaklaşık 56 milyon kişi oy kullanacak. E-Devlet kullanıcı sayısı 20-25 milyon kişi arasında. Bulabildiğim resmi rakam, geçen ekimde 20 milyon olarak açıklanmış. Ve son olarak Türkiye’de yaklaşık 41 milyon Facebook kullanıcısı var...

Şimdi elimizdeki rakamları inceledeğimizde en azından e-Devlete kayıtlı 20-25 milyon seçmenin dijital oy kullanabilmesi mümkün görünüyor. Tabii gerekli altyapı çalışmaları yapılmak koşuluyla. Buranın güvensiz olduğunu yetkililerin söylemeyeceğini düşünüyorum. Potansiyel Facebook kullanıcılarını düşündüğümüzde; bunların da 10 milyonu oy kullanacak yaşta değil ya da sahte hesap desek, potansiyel 30-32 milyon dijitalleşmiş vatandaşımız olduğu düşünülebilir. 56 milyon seçmen olduğunu biliyoruz. Kaba bir hesepla bunların yarısı pekâlâ dijital oy kullanabilirdi.

3. Köprü maliyeti
Seçimler için ne kadar masraf yapılıyor diye şöyle bir araştırma yaptığımda ortaya çıkan rakam yaklaşık 1,5 milyar. Bunun dışında dönen ekonomi inanılmaz. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken yaptığı açıklamada şöyle demiş; “7 Haziran seçimleri ekonomiye canlılık getirecek.” TESK Başkanın’ın verdiği rakamlar inanılmaz. Milletvekkili adayları kişi başı 45-50 bin lira masraf yapacak. 30 bin aday olacağı düşünüldüğünde 1 milyar 350 milyon liradan fazla bir rakam ortaya çıkıyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun partilere verdiği para 500 milyon lira.

3. Köprü’nün maliyetinin üçte birini seçimlere harcıyoruz. İşgücü kaybı, zaman kaybı hesaplanmamış haliyle bile içimizi sıkmaya yeterli. İki seçim bir köprü parası gibi olacak neredeyse. Halbuki dijitalleşme sürecine bundan çok daha az oranda bir yatırım yapılsa eminim pek çok kişi bu durumdan memnun olacaktır. Köprü örneği yanlış anlaşılmasın, örnekler çoğaltılabilir. Emekliye dağıtılsa, vergi indirimleri yapılsa eminim halk daha memnun olacaktır.

Güvenlik sorunu
Güvenlik sorunu tabii ki olacaktır... Baktığınızda mevcut sistemde de ciddi güvenlik açıkları var. Oy ve Ötesi gibi bir yapılanma neden var? Sahtekârlığın önüne geçmek için. Tamamen sorunu çözebiliyorlar mı? Belki çözemiyorlar ama çok büyük bir hizmeti ellerindeki kısıtlı imkânla yapmaya çalışıyorlar. Bu sorunu, dijital güvenlik konusunda da uzmanlaşmış bankalarla, yazılım güvenlik şirketleriyle de mümkün olan en üst seviye tedbirlerle çözebilirler diye düşünüyorum. Siber tatbikatlar yapan devletimizin bu konuya da istese ağırlığını koyacak gücü var bence. Yerli oto, yerli uçak, yerli telefon işlerine girmeden önce bu işleri halletseler çok daha güzel bir iş yapmış olabilirler. Baksanıza bankalarımız Türkiye’de Apple’ın akıllı saatleri satılmamasına rağmen bankacılık uygulamalarını bile hazırlayıp bekliyorlar. Teknoloji konusunda gerçekten çok hevesliyiz. Güzel işler de yapıyoruz. Hızlı adapte olabiliyoruz. Bu avantajları dijital seçim konusunda da avantaja çevirip ekonomiye büyük katkı sağlayabiliriz.

Herkese adil, sahtekârlığın olmadığı, kendi seçimi olan milletvekillerinin mecliste kendisini temsil ettiği, barajsız, trafosuna kedi kaçmamış seçimler dilerim.