Google Play Store
App Store

İtalya’da bu yıl içinde 20 bölgeden 8’inde bölgesel seçimler gerçekleşecek. İktidardaki 5 Yıldız Hareketi ve Demokratik Parti için seçimler erken bir güvenoyu, Salvini ve Berlusconi içinse güçlerini artırabilecekleri bir hamle olarak görülüyor

Seçim merkez sol için güvenoyu niteliğinde

Barış YÜKSEL/Bologna

İtalya 5’i diğerlerinden daha fazla iç yetkilere sahip olmak üzere 20 bölgesel hükümetten oluşuyor. Bu bölgeler sağlıktan eğitime birçok sosyal politikalar alanında oldukça görünür etkiye ve kendi meclislerine de sahip. Ayrıca, senatoda da bölgesel temsiliyet göz önünde bulunduruluyor. 2000’li yıllardan itibaren de özerklikleri mecliste geçirilen kanunlar sayesinde artırıldı, zaman zaman daha fazla yetkilere sahip olmaları İtalyan politik arenasında tartışılıyor.

Bu sebeple de siyasi iklimde önemli bir yere sahip. Buna bağlı olarak, bölgesel seçimlerde yerelde olan problemler ya da iyi uygulamalar, ülke politikasından belli ölçüde koparak sonucu belirleyebilen bir hal alabiliyor. Örneğin Umbria bölgesindeki son seçimlerde yolsuzluk ve adam kayırma soruşturmaları, bölgesel seçimlerin sonucuna yansıdı denebilir.

Ayrıca bu dönemki bölgesel seçimlerin birtakım kendine özgülükleri de bulunmakta. Örneğin, Matteo Salvini’nin liderliğini yaptığı Lig Partisi geçen mayısta Avrupa Parlamentosu seçimleri sonrasında desteğini artırmış ve ortağı olduğu hükümet için güvenoyu istemişti. Hesaplarında, tek başına iktidar olmak vardı. Lakin, 5 Yıldız Hareketi, Demokratik Parti ile yeni hükümet kurma konusunda anlaşınca Lig Partisi muhalefet konumuna düştü.

GÜVENOYU GİBİ SEÇİM

Merkez sol Demokratik Parti’nin hükümet ortağı olması ülkenin mülteciler konusundaki sert durumunu yumuşatırken AB ile kopmanın eşiğine gelen ilişkileri de rahatlattı. 5 Yıldız Hareketi ve Demokratik Parti için gelen bölgesel seçimler bir erken güvenoyu, Salvini ya da Berlusconi içinse güçlerini
artırabilecekleri bir hamle olarak görülüyor. İtalya’da bu yıl içinde var olan 20 bölgeden 8’inde seçimler gerçekleştirilecek. Emilia-Romagna ve Calabria’da 26 Ocak’ta, Campania, Liguria, Marche, Apulia, Tuscany ve Veneto bölgelerinde ise mayıs-haziran aylarında yapılacak.

İTALYA’YA ÖZGÜ DİNAMİKLER

Her ne kadar genel hatlarıyla benzerlik gösterse de İtalyan politikasındaki çeşitli kavramlar her daim algılarımızla örtüşmeyebiliyor. Bunda İtalya’ya özgü, Avrupa Birliği gibi bir ulus ötesi kurumla olan bağları, geçmişten süregelen faşizm olgusu, bölgesel ve genel seçim dinamik, mafyanın ülkedeki gerçekliği ve güney- kuzey ayrımı gibi birçok sosyo-kültürel ve tarihsel dinamikler belirleyici olabiliyor. Buna ek olarak partilerin isimleri ya da liderleri aynı kalsa bile savundukları değerlerin, politikaların ve stratejilerin çeşitli gerekçelerle değişebildiğini görüyoruz.

2018 seçimleri ülke için önemli bir dönüm noktasıydı. Seçim yasasındaki değişiklikler, ilk defa bu seçimde uygulandı. Daha parçalı ve karmaşık denebilecek bir yapıda olmakla birlikte, koalisyon kurmanın partilere yarayacağı bir hal aldığı bir dönüşüm geçiren seçim sistemi farklı dinamiklere yol açtı.

Dönemin cumhurbaşkanı partileri vaatleri konusunda gerçekçi ve elle tutulur olması konusunda uyarmış, daha sonra da birçok partinin vaatleri konusunda sorumsuzca davrandığını ifade etmişti. Yapılan anketlerde de vatandaşlar partilerin vaatlerinin uygulabilirliği konusunda aynı ölçüde ikna olmadığı görülmüştü.

Yapılan çeşitli mali analizlerde;

  • Demokratik Parti’nin vaatlerinin 35-60 milyar avro
  • Lig’in vaatlerinin 60-80 milyar avro
  • 5 Yıldız Hareketi vaatlerinin 80-110 ve
  • Haydi İtalya’nın 140-300 milyar avro gibi maliyetlerinin olduğu ifade edilmişti.

Merkez solun en fazla bütçeye riayet eden parti ve koalisyon pozisyonunda olmasının yanı sıra, geriye dönüp baktığımızda Lig ve 5 Yıldız hareketlerinin koalisyon ortaklıkları bitene kadarki geçen 1.5 yılda vaatlerinin çoğuna dair bir hamle yapamadıklarını gördük.

REFAH DEVLETİNİN KRİZİ

İtalyan ekonomisinin bir borç ekonomisine dönüştüğü, Yunanistan’dan sonra AB içindeki oransal olarak en yüksek borçlu devlet olduğu bilinen bir durum. Hal böyle olunca da bir zamanların İtalyan refah devletinin giderek kendisini yeniden üretmekte artan bir şekilde zorlandığını görüyoruz.

Son genel seçimlerdeki bütün partilerin vaatlerini emeklilik, asgari ücretlerde iyileştirme, vergilendirmede değişiklikler, vatandaşlık geliri ve çocuk bakımı gibi konulara ayrılmasını da malum refah devletinin krizinin ilanı olarak görülebilir.

İtalyan devletinin bölgesel hükümetlerle olan ilişkisi, zaman içerisinde refah krizine bağlı olarak değişti. Bu yetki aktarımından refahı kimin üreteceğine kadar birçok toplumsal meselelerin gidişatına etki etti. Refah devleti krizinin, gelecek bölgesel seçimlere de oldukça etki edeceğini muhakkak.