Derinleşen krizle birlikte toplumda artan hoşnutsuzluk ve AKP’deki dağınıklık, muhalefet cephesinde “bu iş tamam” duygusu yarattı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu 2018’den bu yana yürüttüğü ve bir anlamda kurucusu olduğu cephe siyasetinde son viraja girildiğinin farkında.

Seçimi alacak formül bu mu?
Fotoğraf: Depo Photos

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile çarşamba günü Ankara temsilcimiz Nurcan Gökdemir’le birlikte görüşme gerçekleştirdik. Söyleşinin detaylarını dün gazetede yayımladık. Seçim sonuçlarından emin bir muhalefet cephesi var. Muhalefetin ruh halini belirleyen nedenlerden biri hiç kuşkusuz katıldıkları il gezilerinde, toplantılarda yurttaşın tepkileri. Ama bir başka neden de her gün Meclis kulislerinde, komisyonlarda gördükleri, sohbet ettikleri AKP’li vekillerin kendi ifadeleriyle “dağılmış” hali. İktidarın son bir haftası muhalefeti doğrular nitelikte.

MECLİS NORMAL SÜREDE KAPANACAK

İktidarın en yetkili ağızları daha bir hafta önce Meclis’in çalışmalarına devam edeceğini, önlerinde bulunan önemli düzenlemeleri yasalaştıracaklarını ifade etti. Sosyal medya düzenlemesi, Çay Kanunu gibi önemli başlıklar görüşülecekti. Sadece Meclis değil sokaklar da hareketlendi. Çay Kanunu ile ilgili Rize ve Artvin’in ilçelerinde üretici tepkisini göstermeye başladı. Gazeteciler, meslek örgütleri vasıtasıyla neredeyse her gün bir etkinlik düzenledi. Yine Meclis’in torba yöntemiyle vergi, SGK, üniversite gibi birçok maddede af düzenlemesi hazırlayacağı, bunlara EYT’nin bile eklenebileceği yazıldı. Tam anlamıyla erken seçim hazırlığı denilebilir. Ama şimdi Meclis’in 1 Temmuz’da kapanacağı duyuruldu. Peki neden?

Erken seçim tereddütü: AKP son bir yıl içinde ikinci kez belli bir noktaya getirdiği erken seçim formülünden vazgeçti. Ellerindeki tüm kamuoyu yoklamaları istedikleri sonuçtan çok uzakta olduklarını gösterdi.

Taşra çözüldü: Esnaf ve üretici örgütlerinde baş gösteren AKP’ye isyan dalgası endişeyi artırdı. Çay Kanunu gibi düzenlemelerde bile ortaklaşılamadı. Değişikliklerde sorumluluk almaktan çekinen siyasetçiler ve bürokratların sayısı arttı.

Seçim sonrasını düşünenler var: Değişikliklerde imzası ve etkisi görünür olmasını istemeyen kesimler türedi. Öte yandan daha şimdiden tarafsız bir noktaya doğru geçmeye çalışanlar var.

İki kez yaşanan seçim tereddüttü AKP etrafında kümelen kesimlerin en çok endişeye düşüren, “yenilgi kesin mi” sorusunu artıran gelişme oldu.

Uzun bir dönemdir CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu siyasette hamle üstünlüğünü elinde bulunduruyor. 6‘lı masayı Meral Akşener ile birlikte bir noktaya getirdiler. Cumhurbaşkanlığı konusunda sorun büyük ölçüde aşıldı. Kamuoyunda adı geçenlerden şansı en yüksek olan masanın adayı olacak.

Aldığımız bilgiye göre CHP ve İYİ Parti, parlamento seçimlerine yönelik de çalışmaya başladı. Erken seçim kararı alınırsa formül belli. İttifak yapılacak ve blok olarak seçime girilecek. Normal zamanda yapılacak seçimler için birden fazla senaryo var. İYİ Parti’nin yükselişi dikkate alınarak iki partinin ayrı olarak seçime girme ihtimali arttı. Altılı masayı rahatsız etmeyecek ve etkin temsillerini sağlayacak şekilde formül arayışı var. HDP’nin kapatılması dahil bir dizi gelişmeye göre farklı hamleler devreye girecek şekilde bir hazırlık söz konusu olduğunu öğrendik.

HDP ile 6’li masada İYİ Parti ve Demokrat Parti dışındaki partilerin çeşitli düzeylerde temas halinde olduğu biliniyor. Kulislerden aldığımız bilgiye göre Deva, Saadet ve CHP üzerinden yürüyecek temas kanallarının güçlendirilmesi konusunda çalışmalara hız verildi. Bazı temel başlıklar konusunda fikir alışverişinde bulunuluyor. Sadece HDP ile değil Demirtaş gibi figürlerle de temas edilmesi gündemde.

Özdağ, İnce, Sarıgül gibi parti ve oluşumlarla temas gibi bir program kısa vadede gözükmüyor.

Kılıçdaroğlu seçimi kazanmaya kilitlendi. Cumhurbaşkanı seçimi konusunda en geniş kesimin kabul edeceği tek bir aday, parlamento seçimlerinde partileri özgür bırakan bir taktik. Tüm adımlarını buna göre atıyor.