Seçimin kilidi göçmenler
Fransa’da gözler 10 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde. Elysee Sarayı’nın yeni sakinini belirleyecek seçimin favorisi mevcut lider Macron olsa da aşırı sağcı Le Pen’in şansı da hayli yüksek. Seçim 750 bini Türkiyeliler olmak üzere yaklaşık 5 milyon göçmen emekçiyi de yakından ilgilendiriyor. Öne çıkan 8 adayın da kampanyasının temel stratejisini oluşturan göçmenler sağcı adayların hedefinde.
Prof. Dr. Ali Arayıcı
Fransa’da 10-24 Nisan tarihlerinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi, 750 bini Türkiye’liler olmak üzere, yaklaşık 5 milyon göçmen emekçiyi de yakından ilgilendiriyor. AB üyesi olmayan ülkelerden gelen göçmenlere 1981’den beri, seçimlerde oy kullanma, seçme ve seçilme hakkı için defalarca söz verildiği halde bu sözler yerine getirilmedi. Oturma, çalışma kartı olmayanların durumu göz ardı ediliyor.
Aşırı sağcı, ırkçı ve faşist Cumhurbaşkanı adaylarının, medya ve televizyon ekranlarındaki göçmen düşmanlığını çağrıştıran konuşmaları, ırkçı şiddetin boyutunu daha da artırıyor. Bu durum, Fransa’nın farklılıklarla barış içinde “bir arada yaşama” kültürüne, çok kültürlü ve çok dilli demokratik mozaik bir ülke olma yapısına da ters düşüyor. Demokratik bir göçmen politikası yok. Göçmenlere yönelik politikanın temelinde “ya uyum sağla ya da ülkene dön” mantığı var.
Öne çıkan adaylar ve göçmen meselesine bakışları şöyle;
Hemen her konuda olduğu gibi göçmenler konusunda da ortalamacı bir tutuma sahip. Somut bir politika sunmazken göçmenler üzerindeki baskının azaltılması, derme çatma kamplara terk edilenlere yönelik şiddetin durdurulmasından yana. Sığınmacıların, refakatsiz küçüklerin sınırlardan geri gönderilmelerine karşı. İtalya, Malta başta olmak üzere Avrupalı ortakların Libyalı milislerle işbirliğine karşı. Oturma, çalışma kartı olmayan göçmenler için yasal düzenlemeler yapılacağını açıkladı.
Yabancı düşmanı, ırkçı ve faşist politikalarının temelini göçmen takıntısı oluşturuyor. İkinci tura kalması olasılığı yüksek. Göçmenlerin ülkeye gelişini engellemek için yasal değişiklikler peşinde. İstihdam, barınma ve aile yardımlarına erişim için, “ulusal öncelik” ya da “önce Fransızlar” olmalı hedefleri arasında. Fransa sınırları göçmenlere kapatılıp insanların serbest dolaşımı engellenmeli. Bu nedenle, "Fransız kimliğini" savunmak iddiasıyla Schengen anlaşmalarını yeniden müzakere etme niyetinde.
Merkez sağcı adayın ikinci tura kalma şansı yok değil. Mesleğe ve ülkeye göre göçmen kabul kotalarını ve yabancılardan iltica başvurusunda bulunma zorunluluğunu belirleyen, göçmenlikle ilgili bir anayasa referandumu yapmak istiyor. Otomatik olarak yerleşme hakkını kaldırmayı ve yabancı çocukların "asimilasyon testini" geçmeye zorlamayı planlıyor. Oturma-çalışma kartı olmayan göçmenleri sınır dışı etmek için, uçak kiralama sözü veriyor. Çalışmayanlar için sosyal yardımların kaldırılmasını savunuyor.
Yabancı düşmanlığını temel edinen aşırı sağcı, ırkçı Zemmour’un programının temelini, ırkçı ve ayrımcı fantezisi oluşturuyor. Sığınma hakkı "yılda bir avuç insanla" sınırlandırılıp kesin “yerleşme” hakkı kaldırılacak. Vatandaşlığa alınma koşullarını sıkılaştıracak. Her göçmenin sosyal yardım alması kaldırılacak. 6 aydan fazla işsizlik parası alan göçmenlerin sınır dışı edilmesini savunuyor. Suç işleyenler sınır dışı edilecek.
İkinci tura kalma olasılığı her geçen gün artan Melenchon, “Fransa onu sevenlerindir” sloganını temel alıyor. Göçmenler için on yıllık oturma izni sağlayacak. Oturma-çalışma kartı olmayan göçmenlerin durumu legalleştirilecek, her türlü haktan faydalanabilecekler. Sığınma hakkını genişletmeyi amaçlıyor. Avrupa vatandaşı olmayan göçmen emekçilere oy kullanma, seçme ve seçilme hakkı vermek istiyor. Uluslararası düzeyde ise Frontex'i kesin kaldırmak istiyor.
Fransa'daki mevcut göç politikalarının dayandığı güvenlik mantığından çıkmayı hedefliyor. Cumhurbaşkanı seçildiğinde, ”Dayanışma Bakanlığı" kuracak, polisten ve adalet sisteminden göçmenlere karşı daha az baskıcı olmasını isteyecek. Kemik testlerine son verecek. Küçüklerin hapsedilmesini kesinlikle yasaklayacak. İşi olup da oturma, çalışma kartı olmayan göçmenleri, düzenli hale getirmeyi planlıyor. Ayrıca, “insani ikamet izinleri” oluşturmayı da amaçlıyor.
Eşitlik ilkesi göçmenlik politikasının temelini oluşturuyor. Oturma-çalışma kartı olmayan işçilerin yasal statü hakkına kavuşmalarını sağlayacak. Refakatsiz küçüklerin, çocuk refahı kapsamında daha iyi desteklenmesi için bakanlıklara yeni araçlar verilecek, daha kısıtlayıcı hükümler getirilecek ve kemik testleri yasaklanacak. Le Touquet ve Dublin anlaşmalarını feshedecek, Frontex'in misyonlarının yeniden tanımlanmasını talep edecek. Göçmenlerin haklarının korunmasına ilişkin Uluslararası Sözleşmeyi onaylayacak.
“Onurlu yaşam”ın göç politikasının temel taşı olmasını savunan Hidalgo, göçmenlerin ülke genelinde dengeli dağılımını sağlamayı, ülkenin kültürel ve tarihi boyutlarının öğretileceği ücretsiz Fransızca kursları açarak uyumlarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Seçildiğinde, Fransa Mültecileri ve Vatansız Kişileri Koruma Dairesi'nden yanıt gelmeden sığınmacıların iş bulmasını mümkün kılmayı vaat ediyor. Avrupa Birliği üyeleri arasında daha fazla dayanışma kurmak istiyor ve Dublin sisteminde bir reformdan yana tavır alıyor.