Önümüzde yaşamsal bir seçim var. Hukuk kurallarının uygulanmasını beklediğimiz… Şu sıralarda sinema dünyasında da seçimler var. Farklı kuruluşların yıl sonu değerlendirmelerine göz atabiliriz.

Seçimlerden seçim beğen
Cate Blanchett (Fotoğraf: IMDb)

Pandemi sonrası sinema dünyasında ciddi bir hareketlenme söz konusu. 2022’de gösterime çıkan filmler sinema eleştirmenleri ve sektör kuruluşlarınca değerlendirilerek yılın en iyileri seçiliyor. Önce ülkemiz sinema yazarlarının seçimleri ile başlayalım, ardından Avrupa ve Amerika’daki eleştirmen örgütleri, sinema yayınları ve sinema endüstrinin farklı dallarındaki çalışanların değerlendirmelerine göz atalım. Sözünü edeceğimiz filmlerin bazıları sinema salonlarında, bazıları ise dijital platformlarda gösterime girdi. Birkaç yıl önce platform filmlerini göz ardı eden festivallerin ve sinema yazarlarının sektördeki bu değişimi kabullendiği görülüyor.


En iyiler deyince bizim anladığımız yılın en nitelikli, sanatsal açıdan değerli filmleri. Sektör açısındansa ‘en iyi’nin karşılığı en çok para kazandıran filmler! Türkiye’de yılın en büyük hasılatını “Bergen” filmi yaptı (yaklaşık 5, 5 milyon TL). Onu milliyetçi duygulara hitap eden “Kesişme - İyi ki Varsın Eren” ve iki çocuk filmi “Aslan Hürkuş Kayıp Elmas” ile “Aslan Hürkuş Görevimiz Gökbey” izliyor. Ardından “Çakallarla Dans 6”, “Dilberay” ve çocuklar için bir başka yerli animasyon filmi “Tay” geliyor. Yılın en başarılı filmlerinden “Kurak Günler” ise 240.000’e yakın bir izleyiciye (’sanat filmleri’ için iyi bir rakam) ulaşmasına karşın listenin 36. sırasında yer bulabildi.

En çok gelir getiren 15 film arasında 7’sinin yerli film olması fena değil, ama yerli filmlerin toplam hasılatı geçen yıllardaki rakamlarının epey gerisinde. Bunun nedeni de, “Recep İvedik 7” ve benzeri gişe filmlerinin sinema salonları yerine dijital platformlarda gösterime sokulması. Bu da, hasılat açısından yerli ürünlerin yabancı filmlere oranı açısından Avrupa birinciliğini elinde tutan ülkemizin bu konumu terk edebileceğini gösteriyor. Pandemi nedeniyle sinema salonlarından uzaklaşan seyircinin salonlara dönüp dönmeyeceğini bilememeleri ve garantili satışlarla platformlara yönelmeleri anlaşılır bir şey, ama sinema salonları için tehlike çanlarının çaldığını söyleyebiliriz.

Türkiye pazarına Amerikan Sinemasından gelen ürünler arasında “Avatar: Suyun Yolu” hasılat listesinde üçüncü sırada. Onu “Thor”, “Minyonlar”, “The Batman”, “Örümcek Adam” “Top Gun Maverick” gibi ticari/büyük bütçeli yapımlar izliyor. Ne yazık ki, genç kuşağa hitap eden bu eğlencelik yapımların yanında Avrupa sinemasından gelen nitelikli filmlerin esamisi okunmuyor. Tabi, bu durum yalnızca bize özgü bir şey değil. Avrupa’da, Asya’da, Afrika’da hangi ülkeye gitseniz durum farksız. Kitle kültürünün/popüler kültürün egemenliği sınır tanımıyor.

SİYAD’IN SEÇİMLERİ

Dünyanın dört bir yanındaki sinefiller (sinema tutkunları) ve eleştirmenlerin tercihleri ise oldukça farklı. 2022’nin hasılat şampiyonu “Bergen”, Mehmet Binay ve M. Caner Alper’in başarılı yönetimi, gündeme cuk oturan konusu ve başrolde başarılı bir performans sergileyen Farah Zeynep Abdullah’ın katkısıyla toplumun tüm kesimlerinin beğenisini kazandı. Ama, eleştirmenlerin gözdeleri arasında olduğunu söylemek zor. Başka ülkelerde de eleştirmenlerin yıllık seçkilerinde de gişe şampiyonlarının yer alması çok nadir görülen bir durum.

Gelelim SİYAD’ın (Sinema Yazarları Derneği) yıllık seçimlerine. Yerli filmlere ilişkin oylama henüz yapılmadı, ama üyelerin ülkemizde gösterime giren yabancı filmler arasında yaptıkları oylama sonucu hafta içinde açıklandı. Ortaya çıkan listenin ilk sırasında Japon yönetmen Ryusuke Hamaguchi’nin “Drive My Car”ı yer alıyor. Yabancı ülkelerin bir kısmında, örneğin Amerika’daki eleştirmenlerin 2022 yılı listelerinde bu film yer almıyor. Nedeni, filmin ABD’de 2021’de gösterime girmiş olması. 2021 listelerinin en başında görmüştük Hamaguchi’nin filmini. Nitekim, yılın diğer değerlendirmelerinde (En İyi Uluslararası Film Oscar’ı, Altın Küre ve çeşitli festivallerde) sayısız ödülün sahibi oldu.

54. SİYAD Ödülleri’nin ikinci sırasında Almanya’daki Türkiye kökenli müzisyenleri ve toplumsal değişimin müzikteki yansımalarını konu alan Cem Kaya’nın başarılı belgeseli “Aşk, Mark ve Ölüm”, üçüncü sırada Taylandlı yönetmen Apichatpong Weerasethakul’un “Memoria”, dördüncü sırada Fransız yönetmen Mia Hansen-Love’un “Bergman Adası”, beşinci sırada Dan Kwan ve Daniel Scheinert’in “Her Şey Her Yerde Aynı Anda” yer alıyor. Onları, Paul Thomas Anderson’un “Licorice Pizza”, Fransız Gaspar Noé’nin “Vortex”, İsveçli Ruben Östlund’un “Hüzün Üçgeni”, İsviçreli Ramon ve Silvan Zürcher’in “Örümcek ve Kız” izliyor. 5 Avrupa, 2 Uzak Doğu, 3 ABD filmi… Listede yer alabilecek başka filmler de vardı bana göre, ama onlardan da yabancı ülkelerin listelerine göz attığımızda söz ederiz.

AVRUPA VE AMERİKA’DAN SEÇKİLER

Yurt dışındaki eleştirmenlerin seçimlerini yansıtmak adına iki kıtadan birer listeyi paylaşmak isterim. İlki, Britanya Sinema Kurumu’nun (BFI) sinema dergisi ‘Sight and Sound’un ‘2022’nin En İyi 50 Filmi’ listesi. Listenin ilk sırasında Charlotte Wells’in “Güneş Sonrası” (After Sun) adlı ilk filmi var. Baba-kız ilişkisi, bellek ve hasret üstüne bir film bu. Yirmi yıl önce Türkiye’de babası ile geçirdikleri tatilin amatör kamera ile kaydedilmiş görüntüleri aracılığı ile artık hayatta olmayan babası ile ilişkisini irdeleyen bir genç kadının -büyük olasılıkla yönetmenin kendi- anılarına odaklanan “Güneş Sonrası” Amerikalı film eleştirmenlerinin de en fazla beğendiği filmler arasında.

Derginin 50 filmlik listesinde, Fransa’nın Uluslararası Film dalındaki adayı “Saint Omer”, Güney Koreli Park Chan-wook’un ülkemizde MUBI’de yayına giren filmi “Ayrılma Kararı”, Oscar’da iddialı filmlerden Martin McDonagh’ın “The Banshees of Inisherin”, Jordan Peele’in “Nope”, yılın en güçlü belgeseli, Laura Poitras’nın “All the Beauty and the Bloodshed”, Mia Hansen-Love’ın “One Fine Morning”, Oscar’da Uluslararası kategori adayları arasında yer alması beklenen S.S. Rajamouli’nin “RRR”, Jerzy Skolimowski’nin “Ai” (Eo) ve Marie Kreutzer’in “Korsaj”, En İyi Film dalının önde gelen adaylarından Todd Field’in “Tar”, Dan Kwan ve Daniel Scheinert’in “Her Şey Her Yerde Aynı Anda” ve Spielbeg’in “Fabelmanlar” da yer alıyor.
Amerikalı sinema yazarlarının oy kullandığı ‘Critics’ Choice” ödülleri “Her Şey Her Yerde Aynı Anda” filminin zaferi ile sonuçlandı. En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu ödüllerinin sahibi oldu. En İyi Kadın Oyuncu dalında “Tar”ın başrolünde müthiş bir oyun sergileyen Cate Blanchett, En İyi Erkek Oyuncu dalındaki ödülü ise, Aronofsky’nin “Balina” filmindeki rolüyle Brendan Fraser, 24 Ocak’ta açıklanması beklenen Oscar adayları arasında yer alması beklenen “Fabelmanlar” En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, ”Avatar: Suyun Yolu” En İyi Görsel Efekt, “Top Gun Maverick” En İyi Görüntü Yönetimi, “Elvis” En İyi Saç ve Makyaj ödülleri ile, bu hafta ülkemizde de gösterime giren “Babil” En İyi Yapım Tasarımı ödülü ile yetinmek durumunda kaldı. Rian Johnson’un “Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven”i ise En İyi Komedi Filmi seçildi. Amerikan sinema sektörünün tüm dallarındaki (yapımcılar, yönetmenler, senaristler, tasarımcılar vb) örgütler/sendikalar da ödüllerini sırası ile açıklıyor. Ama, hepsini vermeye bu sütunlar yetmez.

ALTIN KÜRE’LER

ABD’de yaşayan yabancı basın mensuplarının oylarıyla belirlenen ve Oscar’lar için ipuçları veren ‘Altın Küre’ ödülleri 11 Ocak’ta Hollywood’da sahiplerini buldu. En İyi Drama Filmi: “Fabelmanlar”, En İyi Komedi/Müzikal Film: ”The Banshees of Inisherin”, En İyi Yönetmen: Steven Spielberg, En İyi Senaryo: Martin McDonagh (The Banshees of Inisherin), En İyi Animasyon: “Guillermo del Toro’s Pinocchio”, En İyi Yabancı Dilde (İngilizce olmayan) Film: “Arjantin 1985”, En İyi Kadın Oyuncular: Cate Blanchett –Tar (drama), Michelle Yeoh - Her Şey Her Yerde…(müzikal /komedi), En İyi Erkek Oyuncular: Austin Butler - Elvis (drama), Colin Farell – The Banshees… (komedi/müzikal) olarak açıklandı. Kanımca son yıllarda verilmiş en doğru kararlardı.

Şimdi sırada, Britanya Sinema Akademisi üyelerinin oylarıyla belirlenecek BAFTA’lar (19 Şubat) ve Fransız Sinema Sanatları ve Teknikleri Akademisi’nin ödülleri CESAR’lar (24 Şubat) var. BAFTA’nın açıkladığı En İyi Film adayları içinde sürpriz yok: “The Banshees of Inisherin”, “Tar”, “Her Şey Her Yerde Aynı Anda”, “Elvis” ve En İyi Uluslararası Film dalındaki Oscar’ın güçlü adaylarından Alman yapımı “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”. Yönetmen dalında, bu filmlerin yönetmenlerinin yanı sıra ”Ayrılma Kararı” ile Park Chan-wook ve “Kadın Kral”ın yönetmeni Gina Prince-Bythewood var. CESAR adayları ise 25 Ocak’ta açıklanacak.

OSCAR’ların -aralarında Uluslararası Film dalının da olduğu- bazı dallardaki adaylar aralık ayında açıklanmıştı: En İyi Film, Yönetmen ve Oyuncu dallarındaki adaylar da önümüzdeki salı günü (24 Ocak’ta) açıklanacak. En İyi Film kategorisinde dokuz ya da on aday açıklanması bekleniyor. Bu sayfada birkaç kez adı geçen yılın önemli filmlerini bu listede görebileceğiz. Haftaya bu listeyi yayınlar, 12 Mart’taki Oscar gecesine ilişkin tahminlerimizi paylaşırız. Bu arada sinemaya gitmeyi, “Whiplash”ın, “La La Land”ın yönetmeni Damien Chazelle’in “Babil”ini izlemeyi ihmal etmeyin derim. Ben öyle yapacağım.