İsveç sol bir azınlık hükümetiyle yürütülüyor. Azınlık hükümeti, yaklaşık iki yıldır, iktidarda kalmak ve işleri götürebilmek için sağ muhalefetle ittifak içindeydi. Adına Aralık Anlaşması denen bir protokolle sağ ve sol, Meclis’teki ırkçı parti İsveç Demokratlarının, hükümeti düşürmesine meydan bırakmamak için anlaşmışlardı. Sağ muhalefet, tabandan gelen bir baskı olduğunu söyleyip solcularla birkaç ay önce işbirliğini sonlandırdı. Bu son gelişmeyle sol azınlık hükümeti için iktidarda kalmak “güç” oyununa dönüştü. Şimdi hükümetin sebebi beli belirsiz bir krizle düşmesi ve sandığın seçmenin önüne erkenden konması olasılığı tartışılıyor.

İsveçli seçmen ise erken seçim istemiyor. Eylül 2014’te “İktidar sizin” dedikleri Sosyal Demokrat Parti ve Çevre Partisi’nin azınlık hükümetiyle iki yıl daha hiçbir aksaklık yaşamadan seçim sandığını önlerinde görmek istiyorlar. Seçmenin bu tutumunda, solun iktidara gelirken sözünü verdiği “yapılacak işler listesinin” hâlâ büyük önemi olduğu söyleniyor. İsveç’te özetle sol, lise öğrencilerinin matematiği ve İsveççesi kötü diye iktidara geldi. Eğitim hizmetlerine yatırım ve reform sözü veren Sosyal Demokrat Parti, henüz verdiği sözleri tamamen tutmuş sayılmaz. Hükümeti kurduktan sonra bütçesini Meclis’ten geçirirken ırkçı parti İsveç Demokratlarının engeline takılan Sosyal Demokrat ve Çevre Partisi’nin kırmızı –yeşil iktidarı, geçen sonbahar ve kış boyunca da “göç krizi” ile uğraştı.

İsveç Radyosu’nun Ekot haber programı, Novus adlı bir araştırma şirketine yaptırdığı bir araştırmaya göre, kırmızı yeşil hükümete oy vermiş seçmenin yüzde 85’i erken seçim istemiyor. Sağ partilere oy vermiş seçmenlerin de yüzde 55’i erken seçim istemiyor. İsveç genelinde erken seçim isteyen seçmen oranı yüzde 30. Yüzde 10’luk bir seçmen grubu da kararsız.

Seçmenlerin gözünde en önemli konu ise göçmenler. İsveç tarihinin en büyük ikinci dış göçünü bu sonbahar ve kış döneminde aldı. Resmi rakamlara göre 160 bin yeni mülteciye yer açıldı. Dagens Nyheter gazetesi ve İPSOS Araştırma Şirketi’nin, İsveçli seçmenler için en önemli konu başlıklarının ne olduğuna dair yaptığı son anketler, göç ve uyumu ilk sırada gösteriyor. Altı ay önce seçmen, eğitim sorunlarını önemserken şimdi hükümetten ve diğer partilerden göç ve entegrasyon üzerine çalışmalarını bekliyor.
Gazetenin tahliline göre, sonbahar ve kış boyunca yaşanan tarihsel yükseklikteki göçmen seviyesi ve sıkı geçen göç ve göçmenlik tartışmaları seçmenlerde büyük iz bırakmış. Bugün, entegrasyon ve göç konusu seçmenlerin yüzde 40’ı tarafından en önemli başlık olarak nitelendiriliyor. İkinci en önemli konu ise okul ve eğitim. Bu grup ise yüzde 18’si oluşturuyor. İPSOS’tan araştırmacı Johanna Laurin Gulled, “Bizim araştırmalarımızda ilk kez bir konu başlığı bu kadar görünür bir şekilde ön plana çıkıyor. Haziran 2015’te göç konusunun seçmen için önemi üçüncü sıradaydı ve seçmenlerin yüzde 20’si bu konuda acil politika bekliyordu. Böyle değişiklikler kolay görülmez” diyor.

Toplumun kırılma noktasını ilk okuyan parti ise ırkçı parti İsveç Demokratları oldu. Hükümeti henüz bir Entegrasyon Bakanlığı oluşturmamış olmakla suçlayan İsveç Demokratları Partisi, aşırı sağcılar olarak uyum politikası üretip Meclis’e entegre olmaya çalışıyor. Meclis çatısı altındaki hiçbir partinin herhangi bir protokolde yan yana düşmek istemediği aşırı sağ, oltaya getirebileceği “Yetmez ama evet”çiler bekliyor. “Barışı da uyumu da kim taşıyacak“, önemli.