ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Uluslararası Narkotik Kontrolü Strateji Raporu'nda, suç örgütü lideri Sedat Peker'in Venezuela-Türkiye arasındaki kokain bağlantısı iddialarına yer verildi. Raporda Türkiye’den uyuşturucu kaçakçılığında 'transit ülke' olarak bahsedildi.

Sedat Peker'in iddiaları ABD Dışişleri'nin 'narkotik' raporunda: Türkiye uyuşturucuda 'transit ülke'

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl Kongre'ye sunduğu Uluslararası Narkotik Kontrolü Strateji Raporu yayımlandı. 'Uyuşturucu ve Kimyasal Kontrolü' ile 'Para Aklama' başlıkları altında, iki cilt olarak yayımlanan raporda Türkiye ve Kuzey Kıbırs ile ilgili dikkat çekici tespitler yer aldı.

Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadelede tedaviden ve kullanımı önlemekten çok operasyonlara önem verdiği belirtilen raporda, suç örgütü lideri Sedat Peker'in Venezuela-Türkiye arasındaki kokain bağlantısına ilişkin iddiaları da yer aldı.

Kısa Dalga'nın aktardığı habere göre, raporda Türkiye’nin uyuşturucu kontrolünde yeterli önlem almadığı vurgulandı. Türkiye’den uyuşturucu kaçakçılığında ‘transit ülkesi’ olarak bahsedilen raporda Afganistan’dan Avrupa’ya gönderilen afyonun ve Avrupa’da üretilip Asya’ya gönderilen sentetik uyuşturucuların Türkiye üzerinden geçtiği belirtildi.

'ABD'YLE İŞBİRLİĞİ SEKTEYE UĞRADI'

Raporda Haziran 2021'de Mersin Limanı'nda muz kolilerine saklanmış 1.3 ton kokain bulunması dahil Türkiye'de geçen sene gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonları sıralanırken, ABD'yle bu alanda 2018'de sekteye uğrayan eğitim işbirliğinin yeniden başladığı ancak ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi'nin (DEA) yerel bir çalışanının tutuklanmasının işbirliğine zarar verdiği belirtildi. Raporda, "Bunun sonucunda Türk yetkililer, ülkede uyuşturucu bağlantılı soruşturmalarda işbirliği için ABD'den gelen davetleri kabul etmedi" denildi.

SEDAT PEKER'İN VENEZUELA İDDİASI RAPORDA

Raporda, Türkiye'nin yasadışı haşhaş ekimini ve morfin üretimini sıkı bir şekilde kontrol ettiği belirtilse de, "Fakat tanınmış mafya lideri Sedat Peker'in, iktidardaki AK Parti'ye yakın bir Venezuela-Türkiye kokain bağlantısı iddiasıyla yayılan yolsuzluk söylentileri yaygın" denildi. Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadele politikasında tedaviden ve kullanımı önlemekten çok operasyonlara önem verildiği belirtilirken, "Hükümet büyük ölçüde, terör şebekelerinin özellikle İran ve Afganistan üzerinden eroin kaçakçılığına dahil olmasına odaklanırken, büyük Türk suç örgütleri daha az incelemeye, engellemeye ve kovuşturmaya tabi tutuluyor" ifadeleri kullanıldı.

‘UYGULAMA DAHA ÇOK GÜLEN DESTEKÇİLERİNE ODAKLANDI’

Raporda, Türkiye'de kara para aklama ve terörün finansmanı alanındaki yasaların uluslararası standartlarda olduğu belirtilse de, "Fakat uygulamanın zayıf kalması, etkili para aklama soruşturmalarının ve cezaların çok az olmasına yol açmaya devam ediyor" denildi. 'Bu uygulamaların daha çok Fethullah Gülen'in destekçilerine odaklandığı' yorumu yapılırken, Türkiye'nin ABD'nin yaptırım listesine giren bazı isimlerin malvarlıklarını hızla dondurduğuna da dikkat çekildi.

'TÜRKİYE UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI İÇİN KULLANILAN ROTANIN BİR PARÇASI’

"Türkiye'nin ulusal risk değerlendirmesinde en yüksek para aklama riskini ortaya çıkan suçlar uyuşturucu kaçakçılığı, göçmen ve yakıt kaçakçılığı ve insan kaçakçılığı oluşturuyor" denilen raporda, "Türkiye Afganistan'dan Avrupa'ya yasadışı uyuşturucu kaçakçılığı için kullanılan Balkan rotasının bir parçası ve Suriye ile İran'dan göçmen kaçakçılığı için de bir koridor. Yasadışı kazancı meşru gelir olarak göstermek için paravan şirketler kullanılıyor" ifadelerine yer verildi.