Sedat Peker’in elebaşı olduğu ifade edilen suç örgütüne yönelik 26’sı tutuklu 92 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması başladı. İstanbul Anadolu Adliyesi’nin konferans salonunda iki gün devam edecek duruşmanın ilk gününde, sanıkların kimlik tespiti yapıldı ve savunmalara geçildi. Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmesi için duruşmayı yarına erteledi.

Sedat Peker’in yargılandığı suç örgütü davası ertelendi

Kırmızı bültenle aranan Sedat Peker'in elebaşılığını yaptığı suç örgütüne yönelik haklarında dava açılan 2'si firari, 26'sı tutuklu 92 sanığın yargılandığı dava yarına ertelendi.

Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık sayısının fazla olması nedeniyle konferans salonunda yapılan duruşmaya bazı sanıklar ve avukatları katılırken, bazı tutuklu sanıklar da bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Duruşmada, sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından savunmalarına geçildi.

SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan tutuklu sanıklardan Ercan Ekşi, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Ben örgütün de yağmanın da ne olduğunu cezaevinde öğrendim. Sedat Peker'i bir akrabamın verdiği yemekte tanıdım. Öncesinde bilmem. Sedat Peker'le hiçbir ortaklığım, para alışverişim yok. Ben 300 bin kişilik bir ailenin soyadını taşıyorum. Peker'le ticaret yapmaya ihtiyacım yok. Hiç kimseden menfaat sağlamadım. Ticari görüşmelerim yağma gibi gösterilmeye çalışılıyor. Üzerime atılan ithamların tamamı ticari hayatımda olan görüşmelerimden ibarettir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Sanık Ekşi, iddianamede bahsedilen 6 eylemle ilgili tüm suçlamaları da kabul etmediğini söyledi.

Firari sanık Sedat Peker'in avukatı, sanık Ekşi'ye, adı geçen ya da geçmeyen herhangi bir alacak verecek olayında, kendisinin şahsi menfaat elde edecek bir ilişkiye tanıklık edip etmediğini, Sedat Peker'den emir veya talimat alıp almadığını sordu.

Sanık Ekşi soruya, "Sedat Peker ile dostluğumuz sadece aileseldir. Hiçbir zaman alacak verecek konusuna da dahil olduğunu görmedim. Kesinlikle kendisinden hiçbir şekilde talimat almadım ve kimseye talimat vermedim. Bana yöneltilen suçların hiçbirisinde Sedat Peker yoktur" yanıtını verdi.

Tutuklu Sanık Özgür Altay da Sedat Peker'le düzenlenen bir gecede tanıştıklarını anlatarak, "Ben kendisini iş adamı, bir siyasi figür olarak gördüm. Sedat Peker ile görüştüğümüz günlerde suç işlediğine şahit olmadım. Hiçbir suça karışmadım. Sedat Peker'i suç örgütü olarak tanımadım. İsnat edilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

Tutuklu Sanık Sezgin Yavaş da işsiz kaldığı dönemde Sedat Peker'den iş istediğini söyleyerek, "Çalıştığım süre boyunca hiçbir suç unsuruna rastlamadım. Hayatım boyunca hiçbir silah sahibi olmadım. Hakkımda suç örgütü kurmak, yönetmek ve yağma suçlamaları mevcut. Ben bu suçları işleseydim kaçabilirdim. Çocuklarımın küçük olması nedeniyle ailemin bana ihtiyacı var. Suçlamaları kabul etmemekle birlikte tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Dursun Bayhan da 7 aydır suçsuz yere tutuklu olduğunu savunarak, tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmesi için duruşmayı yarına erteledi.

PEKER HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR

İddianamede Sedat Peker'in, ‘tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme, suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme, var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme, tefecilik, silahla kasten yaralama’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 262 yıl 8 aydan 392 yıl 4 aya kadar hapis isteniyor.

Peker hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası istenmesine yol açan olay ise Cahit Çetin'in 31 Ağustos 2017'de İstanbul Çekmeköy'de silahla vurularak öldürülmesi olarak belirtildi.

Peker, yurt dışına çıktıktan sonra YouTube hesabından yayınladığı videolarla Türkiye'de tartışmalara yol açmıştı.

Birkaç ülke değiştirdikten sonra Birleşik Arap Emirlikleri'ne giden Peker'in oradan yaptığı paylaşımlar Türkiye'de milyonlarca kişi tarafından izlenmiş ve videolardaki iddialar tartışmalara yol açmıştı.

Daha sonra Peker'in videoları sonlanmış, bunu Türkiye'nin baskısıyla Birleşik Arap Emirlikleri'nin talep ettiği öne sürülmüştü. Peker'in YouTube videolarının sonlanmasının ardından bir süre daha devam eden Twitter paylaşımları da kasım sonunda durmuştu.

İDDİANAMEDEN AYRINTILAR

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 241 sayfalık iddianamede, Cahit Çetin’in 13 Ağustos 2017’de öldüğü belirtiliyor.

İddianamede 30 kişi müşteki ya da mağdur sıfatıyla yer alırken hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in de aralarında bulunduğu 26’sı tutuklu 92 kişi ise ‘sanık’ sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede örgütün legal veya illegal iş sahibi olan bir kısım işletme sahiplerini koruma adı altında haraca bağlayarak maddi menfaat temin ettiği, çek-senet tahsilatı yaptığı ve bu şekilde toplumda korkutucu güç olarak maddi menfaat elde etmeye çalıştığı anlatılıyor. Sedat Peker'in, Cahit Çetin'in silahlı saldırı sonucu ölümüne ilişkin ‘tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

Peker'in, 19 ayrı eylemde, birçok müştekiye karşı ‘var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme’ suçundan 250 yıldan 360 yıla, ‘suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme’ suçundan 5 yıldan 10 yıla, 3 mağdura yönelik ‘tefecilik’ suçundan 6 yıldan 18 yıla, 2 kişiye karşı ‘silahla kasten yaralama’ suçundan da 1 yıl 8 aydan 4 yıl 2 aya kadar olmak üzere 262 yıl 8 aydan 392 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede 9 sanığın ‘suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme’ suçundan 5’er yıldan 10’ar yıla, 46 sanığın ‘suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma’ suçundan 2 yıl 6’şar aydan 6’şar yıla, 22 sanığın ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ suçundan 2’şer yıldan 4’er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İddianamede, bazı sanıkların ayrıca ‘kasten öldürmeye azmettirme’, ‘var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme’, ‘tefecilik’ ve ‘silahla kasten yaralama’ suçlarından da cezalandırılması talep ediliyor.