Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı öncesi işçi konfederasyonları, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret belirlenmesini talep etti. Açıklamada “Asgari ücret toplumun tümünü ilgilendiriyor” denildi.

Sefalete geçit yok

EMEK SERVİSİ

Erken başlayan asgari ücret tartışmalarında ilk toplantı bugün. Asgari ücret tespit süreci öncesinde Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) bir araya geldi. Üç sendika konfederasyonu asgari ücret konusunda ortak görüşlerini açıkladı. Beş bölgede eş zamanlı olarak yapılan açıklamalarda “İnsan onuruna yakışır asgari ücret istiyoruz” denildi.

Açıklamada, asgari ücretin işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:


"Üç işçi konfederasyonu ‘insan onuruna yaraşır bir asgari ücret’ belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır."
Ücretli çalışanların yarıya yakınının asgari ücret ve civarında gelire sahip olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Sosyal güvenlik primine esas ortalama kazanç da asgari ücretin biraz üzerindedir. Asgari ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Sadece asgari ücret alanlar değil; asgari geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir. Bu nedenle, 2022’de geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir."

ÜCRETLİLER ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKLERİ

Açıklamada, Türkiye’de asgari ücret düzeyinin AB üyesi tüm ülkelerin gerisinde kaldığı tespitine yer verilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"Küresel pazarlar ile rekabet edebilmek adına emek kesiminin talepleri görmezden gelinmemelidir. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Ücretli çalışanlar için vergi matrahı farklılaştırılmalıdır. 2002’de gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 17,1 katıyken, günümüzde 6,7 katına gerilemiştir. Tüm ücret gelirlerinde, asgari ücrete denk gelen kısmına kadar olan tutarın vergi dışı bırakılması yönünde sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmüş ve buradan doğan milyarlarca liralık gelir kaybı Hazine tarafından karşılanmaktadır. Ancak işçilerin sosyal güvenlik priminde bir indirim yapılmamıştır. Sosyal devletin koruyucu vasfı öncelikle düşük gelirli olan ücretli çalışanlar için olmalıdır."

***

‘İnsan onuruna yakışır’ ücret belirlensin

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, "insan onuruna yakışır" bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için komisyona çalışmalarında temel alınması gereken ilkeleri şu şekilde sıraladı:

• Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır.

• Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik ve benzerikesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir.

• Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.

• Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir.

• İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri bir destek işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.

• Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerleri için uygulanmalıdır.