Önceki caz festivali daha dün bitti sanki. Bazen koşuşturmaktan, bazen konserlerden soluksuz kalmıştık. Yorgunluğum İKSV’nin Klasik Müzik Festivali’ne de yansıdı. Bu yıl istediğim kadar konsere gidemedim. Ama neyse ki arkasından 26. İstanbul Caz Festivali yetişti. Parklarda Caz’la açılışı yaptılar, ödüller bu akşam veriliyor. Perşembe ise gezme akşamı. Bizim yakanın cazsever halkı Kadıköy-Moda hattında kapı kapı […]

Önceki caz festivali daha dün bitti sanki. Bazen koşuşturmaktan, bazen konserlerden soluksuz kalmıştık. Yorgunluğum İKSV’nin Klasik Müzik Festivali’ne de yansıdı. Bu yıl istediğim kadar konsere gidemedim. Ama neyse ki arkasından 26. İstanbul Caz Festivali yetişti. Parklarda Caz’la açılışı yaptılar, ödüller bu akşam veriliyor. Perşembe ise gezme akşamı. Bizim yakanın cazsever halkı Kadıköy-Moda hattında kapı kapı gezecek. Ancak yılın sürprizi, Caz Vapuru’nun dokuz yıl aradan sonra yeniden bizimle olması. Anadolu Kavağı yolcusu kalmasın!

Yazacak şey çok ama yerimiz dar. İyisi mi, ben size mutlaka gitmek istediğim konserlerden söz edeyim. 5 Temmuz’da UNİQ Hall’de Aydın Esen Group’un konseri var meselâ. Piyanoda üstadın kendisi, basta Greg Jones ve davulda Tommy Campbell. Ülkesi dışında adı Türkiye’de olduğundan daha fazla bilinen Esen, piyanoyu iki yaşındayken, babasının öğrencisi olarak çalmaya başladı. Bugün enstrümanının dünyadaki en seçkin adlarından biri. 1983’te tam bursla kabul edildiği Berklee Müzik Okulu’na girdi, dört yıllık standart eğitimi ödüllü olarak bir yılda tamamladı. Sonra da New England Konservatuvarı’nda piyano ve kompozisyon master’ini yaptı. Çok ödüllü piyanistin en değer verdiği ödüllerinden biri, 1989’da Paris’teki Uluslararası Piyano Yarışmasında aldığı birincilik.

Sinema ve müziğin yeni yuvalarından Beykoz Kundura’da ise, 6 Temmuz’da.
Tom Excell’in on kişilik grubu Nubiyan Twist / Turgut Alp Bekoğlu Love Jazz Quartet / Barış Demirel’ye birlikte çok iyi tanıdığımız üç isim sahne alıyor. RYMDEN’in elemanları, cazın yeni kuramının / New Conception of Jazz babası ve şehrimizin aşinalarından piyanist Bugge Wesseltoft ile bize eski mutlu günleri hatırlatan basçı Dan Berglund ve davulcu Magnus Öström. İkisi e.s.t.’nin, Esbjörn Svensson dışındaki iki elemanı. Esbjörn ise ne yazık ki on bir yıldır bizimle değil.

Gelelim 8 Temmuz Pazartesi’ye. Aklım birazcık The Marmara Esma Sultan Yalısı’ndaki Alfredo Rodríguez & Pedrito Martinez’de kalsa da, Zorlu PSM’nin yolunu tutacağız gene. Çünkü Turkcell Platinum Sahnesi’ne yirmi yılı aşkın süredir birlikte olan bir üçlü çıkıyor: piyanoda Bill Charlap, kontrbasta Peter Washington, davulda Kenny Washington. (Hemen belirtelim, kardeş değiller. Kenny Washington’ın kardeşi basçı Reggie Washington.) 1997’de kurulan Bill Charlap Trio, cazın önde gelen gruplarından sayılıyor. Piyanist de, 2004’ten beri New York City’s Jazz in July Festivali’nin Sanat direktörü. Charlap tanınmış caz piyanisti, besteci ve aranjör Renee Rosnes ile evli. Usta cazcıların yanı sıra Tony Bennett ve Barbra Streisand gibi efsanevi vokallerle de birlikte çalışmışlığı var.

RYMDEN’in davulcusu Magnus Öström’ü Mayıs başında kontrbas üstadı (çello da çalar kendisi) Lars Danielsson’un grubuyla birlikte dinlemiştik. Bir çabucak kavuşma örneğini de gene o sunuyor zaten. Baharda Zorlu ‘ya gelen ustayı, 12 Temmuz’da da Paolo Fresu ile birlikte “Summerwind”le Venedik Sarayı Bahçesi’nde dinleyeceğiz. Aynı akşam, aynı yerde Cem Tuncer Quartet de çalacak. Trompetçi Paolo Fresu çok sevdiğim bir cazcıdır. Hele Arkeoloji Müzesi Bahçesi’ndeki arka arkaya iki konserini unutamam. Birincisi, Fresu ile akordeoncu Richard Galliano ve piyanist Jan Lundgren’in (aynı zamanda meşhur bir tenisçiydi) “Mare Nostrum”uydu. Sonra da emsalsiz Carla Bley albümünü de yaptıkları özel projeyle sahneye çıktı. Bley’e basçı Steve Swallow, saksofoncu Andy Sheppard, big band davulcusu Billy Drummond ile projeye ismini veren Paolo Fresu eşlik etmişti. Rüya gibiydi.

Geldik 17 Temmuz’a… 26. İstanbul Caz Festivali 29 Haziran’da başlayıp, 18 Temmuz’da sona eriyor. Hemen önceki gün de çok özlediğimiz bir grubun konseri var. Üyeleri bugün farklı meslekler icra eden, 1980 ve 90’ların kült müzik grubu, çok kıymetlimiz Mozaik, otuz beş yıl sonra onları çok özleyen seyircisinin karşısına çıkacak. Doğrusu, Kayıkhane’deki konser ağzımıza bir parmak bal çalmakla kalmıştı. Zorlu PSM’de sahne alacak olan Mozaik’in daha çok kendi bestelerini seslendireceği bu konserde Ceylan Ertem ve Erkan Oğur da konuk sanatçı. Bu uzun ayrılık sırasında, 2014’te 6 CD’lik bir de Külliyat albüm kutusu yayınlamışlardı.

Çeşitli müzisyenleri ağırlamış olan Mozaik, 2018 yılı sonunda tekrar bir araya gelerek konser vermeye başladı. 1983-1995 kadrosundan Ayşe Tütüncü, Saruhan Erim, Mehmet Taygun, Timuçin Gürer, Serdar Ateşer, Mehmet Tütüncü, Ezel Akay ve Yağız Üresin‘in yanı sıra, Gevende grubundan tanıdığımız Gökçe Gürçay da Mozaik konser ekibine katıldı. Kayıkhane konserinde Sumru Ağıryürüyen de vardı.

Yazı eksik mi kaldı? Hayır, sadece yer yok. 9 Temmuz’da Snarky Puppy/Shake Stew, 10 Temmuz’da Kamasi Washington, 11 Temmuz’da Joss Stone konserleri ağırlığınca altın eder. Ama içimde sanki onlara zaten bilet almışsınızdır gibi bir his var.