Şehir hastanelerini yapan şirketlerin aldıkları kredilere kanunsuz devlet garantisi verilmeye devam ediliyor. Sayıştay’ın “Kamunun üstüne kalabilir” uyarısı yaptığı milyar dolarlık borçlar, mali tablolara yansıtılmadı.

Şehir hastanesine kanunsuz garanti

NURCAN GÖKDEMİR

Şehir hastanelerinin inşasını üstlenen ve haklarında sürekli yüksek maliyet, usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları dillendirilen şirketlerin aldığı borçlara, Sağlık Bakanlığı, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile onayını aramadan devlet garantisi veriyor. Sayıştay, bakanlığın yetkisi olmamasına karşın imza altına aldığı bu sözleşmelerdeki borçların muhasebeleştirilip raporlanmadığını da belirledi ve “Bütçeye yük olabilir” uyarısında bulundu. Proje bedeli 10 milyar doları geçen ve inşası için büyük tutarlı krediler alınan şehir hastanelerinin yapımcı şirketlerine tutarı değişen borçları için devlet garantisi garantisi verilmeye devam ediliyor. IMF anlaşması nedeniyle kaldırılan garantiler, 2012’de Ali Babacan’ın başbakan yardımcılığı döneminde tekrar geldi. Yeni sistemde de daha önce Bakanlar Kurulu’nun kullandığı garanti verme yetkisi, Cumhurbaşkanı’na geçti.

Sayıştay denetçilerinin yaptıkları incelemeler sonucunda, şehir hastaneleri sözleşmelerinin eklerinde yer alan hükümlerden, şirketlerin projeler nedeniyle finansman sağlayıcılarına ödemekle yükümlü oldukları anapara, faiz gibi giderler için idare tarafından, yetkisi olmadığı halde, borç üstlenim taahhüdünde bulunulduğu belirlendi. Bu işlemin mali tablolara yansıtılmaması nedeniyle de tam ve gerçek bilgiler görülemedi.

Mevzuata göre, borç üstlenme taahhütü verilebilmesi sadece Erdoğan’ın yetkisinde bulunuyor. Daha sonraki tüm değişiklikler için de yine Erdoğan’ın kararının olması gerekiyor. Ancak yapılan incelemelerde, şirketlerin kendi kusurları nedeniyle süresinde tamamlayamadıkları bazı şehir hastaneleri için finansörler ile borç yapılandırma sürecine gittikleri ve taahhüt edilen borç üstlenim tutarının değiştiği görüldü.

Son olarak Etlik Şehir Hastanesi olmak üzere bazı şehir hastanelerinde yaşandığı bilinen finansal kriz nedeniyle borç yapılandırmalarına gidildiği kamuoyuna yansıdı. Önceki yıllarda da “kanunsuz borçlanma” olarak gündeme gelen bu durumun sürdüğü incelemelerde anlaşıldı.

HEM KABUL HEM İTİRAZ

Raporda, Sağlık Bakanlığı’nın şehir hastaneleri için bu zorunluluğun bulunmadığının ileri sürüldüğü bildirildi. Denetim raporunda şöyle denildi: “Sözleşmelerin feshi halinde görevli şirketler tarafından kullanılan kredilere ilişkin finansman sağlayanlara verilen taahhütler genel bütçe üzerinde bir yük oluşturacaktır. Söz konusu açıklamalardan borç üstlenim taahhüdüne ilişkin sürecin takip edilmediği ve kanuna aykırı olarak borç üstlenimi taahhüdünde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, kayıt dışı bırakıldığı ve raporlanmadığı tespit edilmiştir. Şehir hastaneleri sözleşmelerinde yer alan hükümlerden, idarenin, yetkisi olmadığı halde fiilen borç üstlenimi taahhüdünde bulunduğu, bu taahhüde ilişkin hükümlerin yetkili olmayan makamlarca imza altına alındığı değerlendirilmektedir.”