‘Seken kurşun’ değil cinayet
Van’da göçmen minibüsüne korucu ve jandarmalar tarafından açılan ateş sonucu 4 yaşındaki çocuk öldü. Valilik çocuğu ‘seken kurşun’un öldürdüğünü iddia etti, tanıklar ise vücudunda 3 kurşun olduğunu belirtti.
Dilan ESEN
Van’ın Saray ilçesine bağlı Karahisar Mahallesi’nde Afgan göçmenleri taşıyan transporter tipi minibüse korucu ve jandarmalar tarafından önceki gün saat 16.00’da ateş açıldı. Açılan ateş sonucu 4 yaşındaki bir çocuk olay yerinde yaşamını yitirdi, 12 göçmen ise yaralandı. Olay yerinde inceleme yapan heyette yer alan İnsan Hakları Derneği (İHD)Van Şubesi Başkanı Mehmet Karataş’ın iddiasına göre çok sayıda göçmen ‘kaçmasınlar’ diye ayaklarından vuruldu.
Her yıl Van sınırından ülkeye ekonomik kriz ve savaştan kaçan çok sayıda göçmen giriyor. Kış aylarında gelen göçmenler, kentin mezralarında soğuktan donarak hayatını kaybederken yaz aylarında ise Van Gölü’nde batan teknelerde can veriyor. Bu ölümlerin bir nedeni önceki gün yaşandığı gibi kolluk.
Van Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre Afgan mültecileri taşıyan bir minibüse, ‘dur’ ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle korucular ve askerler tarafından ateş açıldı. Açıklamada, ateşin aracın tekerleklerine açıldığı iddia edilirken 4 yaşındaki çocuk ‘kurşun sekmesi’ sonucu yaşamını yitirdi, 12 göçmen ise yaralandı. Araçta 40 göçmenin olduğunu öne süren Valilik, kaçan organizatör ve şoförün arandığını, ayrıca olayla ilgili adli soruşturma başlatıldığını da bildirdi.
Yaşanan olayın medyaya yansımasının ardından İHD Van Şubesi, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), KESK Çocuk Hakları Komisyonu, HDP Göç Komisyonu ve Serhad Göç Derneği’nden oluşan bir heyet bölgeye gitti. Olay yerini inceleyen ve tanıklarla görüşme yapan heyetin içinde yer alan İHD Van Şubesi Başkanı Mehmet Karataş, gözlemlerini BirGün’e anlattı.
OKULUN ÖNÜNDE
Mahallenin sınıra yakın olduğunu söyleyen Karataş, mahalle karakolunun hemen aşağısında bulunan okul kapısında kontrol noktası kurulduğunu aktardı. Karataş, görgü tanıklarının ifadelerine göre aracın şoförünün jandarma noktasından hızla geçerek köyün içine girdiğini ve jandarma ile kolluğun araca ateş açmaya başladığını ifade etti. Aracın çıkmaz sokağa girdiğini söyleyen Karataş, şunları anlattı: “Aracın sadece şoför koltuğunu bırakarak 52 göçmeni yerleştirmişler. 200 metrelik bir alanda aracın arkasından hem korucu hem de uzman çavuşlar tarafından ateş ediliyor. Araç o sırada çıkmaz sokakta ve köyün içinde. Köylüler ateş edilmeden de aracın durdurulabileceğini söylüyor. Korucular köyü tanıyor, çıkmaz sokak olduğunu bilmelerine rağmen ateş ediliyor. 200’den fazla kez ateş edilmiş.”
ATEŞE DEVAM ETMİŞLER
Görgü tanıklarının aktarımlarından bahseden Karataş, “Göçmenler araçtan inince de ateş edilmeye devam edilmiş. Çoğu ayağından yaralanmış, kaçmaya devam etmesinler diye. 7-8 göçmen yaralı şekilde kaçmış, sonra teslim olmuşlar. Ateş eden koruculardan birinin babası kovanları temizlemiş” dedi.
Valiliğin açıklamasında çocuğun ‘seken kurşun’ nedeniyle öldüğü belirtilirken görgü tanıklarına göre çocuğun bedeninde ‘3 kurşun yarası’ bulunuyor.
GÜVENLİK TEDBİRİ YOK
Karataş, şunları ifade etti: “Herhangi bir güvenlik tedbiri yok. Karakol komutanıyla da görüşme talebinde bulunduk heyet olarak ama görüşmek istemedi. Buna bizzat sebep olan devletin personeli ve üzeri örtülmeye çalışılıyor. Yaklaşık 10 gün önce Başkale’nin başka bir mezrasında keyfi bir şekilde jandarmanın havaya ateş etme olayı yaşanmıştı. Bu kadar eğitimsiz ve keyfi şekilde davranan jandarmanın görevlendirilmesi... Eğitimli personel olsaydı köyün içinde okulun hemen önünde bir kontrol mekanizması oluşturulmazdı. Araç köyün içerisine girdiğinde keyfi ateş edilmezdi.”