Şekerdeki fahiş fiyat artışı başka bir krizin doğmasına neden oldu. Özelleştirmeler sonucu ortaya çıkan krizin büyümesi bekleniyor. Şeker krizinin önlenmesi için kamunun etkinliğinin artırılmasının şart olduğu vurgulanıyor.

Şeker krizi önlenemiyor

Ekonomi Servisi

Özelleştirme politikalarının acı sonuçlarından birisi de son olarak şeker krizinde yaşandı. Özel fabrikaların sattığı şekerin kilogramı markette 10 lirayı geçti. Gıda toptancılarının şeker alım fiyatlarında da ciddi bir sıçrama oldu. Türkşeker, 50 kilogramlık bir çuval şekeri 298 liradan satarken, kooperatif ve özel şeker fabrikalarında şekerin çuvalı 700 ile 800 liraya kadar çıktı. Şeker krizinde Türkşeker’in iki farklı zincir markete toptan şeker sattığı ve toptancılara yeterli şeker vermediği iddia edildi. Şeker fiyatlarındaki yükselişin ardından şekerin hammadde olarak kullanıldığı gıda ürünlerinin fiyatlarında da artış bekleniyor. Şeker fiyatlarındaki artış karşısında şeker ithalatı yapılması da gündeme geldi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de şekerin ortalama kilogram fiyatı 2021 yılı başında 5 lira 41 kuruştu. Fiyatlara şubat ayına kadar yaklaşık yüzde 52 zam geldi. Türkiye genelinde 2017-2018’de yaklaşık 4,3 liradan satılan şekerin fiyatı son beş yılda ise yüzde 100’e yakın artış gösterdi.

Özelleştirmeler sonucunda ortaya çıkan şeker kriziyle birlikte piyasada büyük bir kontrolsüzlük oluştu.Özelleştirmelerden önce söz konusu kuruluşlar Türkiye’nin şeker ihtiyacının yüzde 65’inden fazlasını karşılıyordu. Bu oran yüzde 35’e düştü. Şeker üretiminde kamunun denetimi ve etkinliği artırılmazsa zamların devam etmesi bekleniyor.

Ziraat Mühendisleri Odası’na göre yanlış tarım politikaları nedeniyle Türkiye’de şeker fiyatları artarken üretim de azaldı. Pancar ekim alanları 2002 yılında 3,7 milyon dekar iken 2021’de 3,3 milyon dekara geriledi. 2002-2003 yılında 3 bin 982 ton olan şeker ithalatı, 2019-2020 döneminde 70 kattan fazla artarak 283 bin 662 tona çıktı. Artan girdi fiyatları nedeniyle sözleşmeli şeker pancarı üreticisi sayısı 93 bine kadar düştü. TÜİK verilerine göre 2020 yılında 21 milyon ton üretim ise kuraklığın da etkisiyle 2021 yılında yüzde 15,3 azalarak 19,5 milyon tona geriledi. 2001 yılında çıkarılan Şeker Yasası ile şeker üreticilerine kota getirildi. Üretici istediği miktarda üretim yapmamaya başladı.

Ticaret Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada şeker fabrikalarında inceleme başlattığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Şekerde adil rekabeti bozan faaliyetler olduğuna dair kamuoyuna yansıyan hususlar işleme alınarak, şeker fabrikaları nezdinde bakanlığımız tarafından incelemeler yapılmaktadır” denildi.

NBŞ KOTALARI AÇIKLANDI

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’na göre, 2022/2023 pazarlama yılı ülke toplam A şeker kotası 2 milyon 750 bin ton olarak tespit edilirken, pancar şekeri A kotası 2 milyon 681 bin ton, B kotası ise bu rakamın yüzde 5’i oranında 134 bin 62 ton oldu. Nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotası ülke toplamı A kotasının yüzde 2,5’u oranında 68 bin 750 ton olarak belirlenirken, NBŞ şirketlerince kendilerine tahsis edilen kotanın en az yüzde 50’si glukoz olarak kullanılacak. Özelleştirme süreci tamamlanan veya devam eden fabrikaların kotaları Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. tarafından aktarılacak. Karar, 2022/2023 pazarlama yılında geçerli olmak üzere dün itibarıyla yürürlüğe girdi.