Uygarlık doruklarından biri operadır.
İtalyan Operası, Alman Operası,
Rus Operası varsa, öncelikle
besteciler sayesindedir.
Son yıllarda Türk Operası
dünyada saygın bir yer edinmekte ise
bunda en büyük paylardan biri
Selman Ada’nındır, zorluklara rağmen
azimli yaratıcılığındadır.
Özgürlükçü çevreci operası “Başka Dünya”
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde
Zdravko Lazarov’un orkestra şefliği
ve Yekta Kara’nın rejisi ile sahnede.
Gezegenimiz kâr hırsı/kapitalizm ve
despotluk yüzünden yaşanmaz hale
getirilmiştir. Faşist Dünya Başkanı
tutuklattığı bilginin yardımına muhtaç olur…
Distopya niteliğindeki bu yeni operanın
son sahnesi günümüzle bağlantılı
sert bir gerçekçilik taşır -ama
her şeye rağmen direniş azmiyle:
“Sık sık sarsılırız yasla,
ama kul köle olmayız asla!”
Bestecinin yeni konumu sayesinde
kendi operalarını devreye soktuğu
suçlaması haksızdır.
Librettosunu 2012’de yazdığım opera
ertesi yıl bestelendi, dönemin
Genel Sanat Yönetmeni (ve Genel Müdürü)
Rengim Gökmen tarafından genel repertuvara,
İstanbul DOB Müdür ve Sanat Yönetmeni
Kevork Tavityan tarafından da
bu sezon repertuvarına alındı.
Hayati Asılyazıcı OdaTV ile Aydınlık’ta,
Özay Kanat ise BirGün’de
etkileyici buldukları yapıma
dikkat çekti.
İtalyanca bilen bir şancımız
çeviri gündemine aldı.
20-23 Ocak günlerinde
Süreyya opera sahnesinde.
Ada’nın operalarının hepsi
repertuvara zaten alınmıştı:
Pek çok kişiye opera sanatını
sevdiren Ali Baba & 40 (1988),
bu evrenin oluşmasından
insanlık sonrasına dramatik bir
şiir-müzik yolculuğu olan Mavi Nokta
(1993) ve bilinen aşk trajedisinin
yanı sıra padişah despotluğuna
hicivle değindiğimiz Aşk-ı Memnu
(2002) çeşitli yıllar, kentler ve
ülkelerde icra edilmiş, ilgi görmüştür.
Dehası çocukken saptanıp
müzik eğitimini Paris’te beş alanda
birincilikle tamamlayan Selman Ada,
Harika Çocuk yasası ile devlet bursu
kazanan değerlerimiz arasında
tek bestecidir.
Pek çok operacıya göre opera alanında
ülkemizdeki en donanımlı kişisi olan Ada
Opera ve Bale Genel Müdürü ve
Genel Sanat Yönetmeni olarak göreve
davet edildi. Geliştirici fikirler ve
katkıda bulunma umuduyla kabul etti.
Uluslararası ilgi gören operalarının
sanatseverlerle buluşmasının engellenmesi
“siyaseten doğru” sayılabilirdi, ama
sanat açısından yanlış olurdu.
Selman Ada’ya hem yapıtları
hem de DOB Genel Sanat Yönetmeni
(ve Genel Müdürü) olarak
özverili emekleri için
teşekkür gerekir.
Emeğe saygı, lütfen. Dehaya saygı.
Ve bilgisiz, sığ, yargısız infazcılığa son.