Brexit süreci tamamlanan İngiltere’de Başbakan Boris Johnson, Avrupa Birliği’yle varılan ticaret anlaşmasını büyük bir zafer gibi gösteriyor. İskoçya’da iktidardaki Ulusal Parti ise bağımsızlığı kazanabilmek ve yeniden AB’ye üye olabilmek için referandum hazırlıkları yürütüyor.

Semt pazarlarında akşam mesaisi: Pazar artığı sebze ve meyveleri topluyorlar

İstanbul’da her gün birçok semtte aynı anda semt pazarı kuruluyor. Mutfağın yükünü çeken kadınlar özellikle pazarın kapanmasına yakın saatte giderek, pazarcının geri götürmek yerine ucuza satacağı ürünleri satın almaya çalışıyor. Pazar esnafı tezgâhlarını toplamaya başladığında ise yerlere atılan veya tezgâhta kalan ezik-çürük, pörsümüş sebze ve meyveleri toplama telaşına girişiyorlar.

Kadıköy Salı Pazarı ve Alibeyköy Semt Pazarı’nda bu durum ülkenin gerçek yoksulluğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

En merkezi semtte bile sebze meyve ihtiyaçlarını pazar artıklarından karşılayan insanlara rastlamak mümkün. Aylık geliri ucuzluğa bile yetmeyen emekli, öğrenci, çok çocuklu ailelerin ebeveynleri pazarın kapanış saatini bekliyor. Pazarcılar tezgâhlarını kamyonlara yükleyip pazar yerini terk ederken bu kez parası olmayanların mesaisi başlıyor.


“EMEKLİ MAAŞI NE YAPALIM?”

Kadıköy Salı Pazarı’nda tezgâhlar çoktan toplanmış. Birileri yerlere atılan sebze ve meyveleri ayırmanın telaşında. Sessizce yerlere dökülmüş ya da henüz kaldırılmamış tezgâhların üzerinde kalan ezik ya da çürük meyve-sebzeleri toplayanlardan, adını vermek istemeyen bir kadın, “Ne yapalım? Akşamüzeri biraz ucuz olur daha ucuz bir şey alırız diye geliyoruz. Emekli maaşı ne yapalım? Elektrik, su faturaları var. Ondan yani” diyor.

“İNSANLAR BİR ÇÜRÜK ELMAYA MUHTAÇ”

Bir pazarcı da neredeyse her gün karşılaştığı manzara karşısında, şunları dile getirdi: “İnsanlar bir çürük elmaya muhtaç. ‘Bana sağlam elma verme’ diyor. ‘Bana çürük ver yeter ki ben çoluk çocuğuma götüreyim de bir fayda görsün.’ İnsanlar alamıyor. Bir çürük patates ne? Çürük patatesi götürüp evine çoluk çocuğuna yemek yapıyor. Anlıyor musunuz insanlar aç. Vallahi aç. Böyle gelip görseniz onları insanların içi acıyor. İnsanlar çok aç.”

Tezgâhların arasında yiyecek arayan bir genç kadın da üniversite diploması olduğu halde iş bulamayanların son çaresinin burası olduğunu söyledi. İnsanların açlıktan akşamları pazara geldiğini anlatan genç, “Genellikle son saatlere doğru pazar ucuzlamaya başlıyor. Bu yüzden maddi durumu düşük olanlar bu saatlerde pazara uğramayı tercih ediyor. Ben de o yüzden geldim. Şu anda koronavirüsten dolayı Türkiye’nin durumu hiç iyi değil. Onun dışında da insanlar geçinemiyorlar, iş sıkıntısı yaşıyorlar. Türkiye’nin durumu çok kötü vaziyette şu anda. Üniversite diplomamla bir yere girmek en azından kendimi geçindirmek, hak ettiğim hayatı yaşamak istiyorum” diye konuştu.

VALLAHİ AÇ KALDIK, TOPLUYORUZ

Alibeyköy Semt Pazarı’nda da durum farklı değil. Akşam saat 19 sıraları tüm tezgâhlar kaldırılırken, açlık ve yoksulluğu derinden yaşayanlar, temizlik işçilerinden önce yenilebilecek sebze ve meyve artıklarını toplamak için aceleyle hareket ediyorlar. Atıkların arasında yenilebilecek olanlarını arayan yaşlı bir karı koca da durumlarını “Vallahi aç kaldık, topluyoruz. Ne yapacağız? Boşuna mı geldik buraya. Halimiz belli. Ne emekli parası, dokuz tane çocuğumuz var” diye anlattı.

ANKA