Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Sudan devlet başkanı Ömer El Beşir’e “siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz” dedi geçenlerde....

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Sudan devlet başkanı Ömer El Beşir’e “siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz” dedi geçenlerde. Bahsi geçen, hükümet destekli Cancevit milislerinin, Darfur’da 200.000 civarında insanı öldürmesi. El Beşir’in bu katliamdan sorumlu tutulması yeni değil. Gerçi Sudan başkanı iddiaları reddediyor. Fakat tuhaf bir mizah anlayışı var El Beşir’in, hakkını teslim etmek gerek. Katliamcı Cancevit liderlerlerini hükümetine almak, UCM savcısının insanlığa karşı suç işlediğini ileri sürdüğü Ahmet Harun’u, insani yardımdan sorumlu bakan yapmak, her babayiğidin harcı değil. Mahkemenin hakkında verdiği tutuklama kararını da, “mahkeme alsın, o kararı yesin” diye karşılayarak, alışık olduğumuz bir tondan ses verdi El Beşir.
Özetle, pek muteber bir adam değil Ömer Bey. Fakat muhafazakâr demokrat hükümetimiz, vergilerimizi iki kere El Beşir’i Türkiye’de ağırlayarak harcadığına göre, belli ki adamda bir ışık görüyor. 2006 senesinde Sudan’a giden Başbakan Erdoğan, biraz Kuran dinledikten sonra şöyle buyurmuş mesela: “Burada asimilasyon ve soykırım olmadığı düşüncesindeyim. Az önce Kuran’dan ayetler okundu. O ayetler de, zaten kabileciliği ve kavmiyetçiliği reddeder. Dayanışma içinde olmamız şarttır”. Daha sonra da şuurlu Müslüman’ın adam öldürmeyeceğinden hareketle ifadesini taçlandırmış, “şayet müslüman, adam öldürüyorsa, ya cehalet ya duygusallıktan demektir”. Biraz eğitim ve biraz öfke kontrol terapisiyle, engellenemeyecek soykırım yok demek ki Müslümanlar için.
İşin içinde tam da duygusal olmayan başka bir husus var. Kombasan Holding, 2004 yılında, Sudan’ın başkenti Hartum’da, Afrika’nın en büyük alışveriş merkezini açmış. İzdiham sebebiyle Ömer El Beşir açılışa katılamasa da, sonradan Kombasan yetkililerini ve iki AKP milletvekilini huzuruna kabul etmiş. Yeni Şafak gazetesine göre, açılış töreninde bir grup AKP milletvekilinin yanısıra Burhan Özfatura, İhsan Kalkavan ve Yargıtay onursal başkanı Sami Selçuk da hazır bulunmuş. Ömer El Beşir konusunun tekrar popüler olduğu bu günlerde, konuyu yerinde incelemiş Sami Selçuk’un hukuki görüşlerine başvurmak iyi bir fikir olabilir. Yargıtay onursal başkanının 2004 Sudan ziyaretindeki öngörüsü “burası Türk yatırımcısı için bir laboratuvar olabilir” şeklinde somutlaşmış. Bu laboratuvarın son hali nedir, hangi deneyler yapılmaktadır, kobaylar kimdir? sormakta fayda var.
Özel sektörü yalnız bırakmak istememiş olsa gerek, savunma bakanı Vecdi Gönül de Sudan’a ziyarete gidenlerden. Hakkında savaş suçu işlediğine dair çok ciddi iddialar olan bir hükümetin savunma bakanıyla, Vecdi Gönül’ün hangi alanlarda işbirliği için görüştüğünü merak edelim mi? Ben etmeye korkuyorum, çünkü Gönül’ün, 2008 Ocak ayında yaptığı açıklama şu: “Sudan’ın bazı talepleri var, silahla ilgili diyelim, bunlar hâlâ inceleme halinde". Devlet kurumları Sudan’ın silah talebini inceleyedursun, cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Darfur katliamına bulduğu çözümü, El Beşir’le paylaşmış bile: Beş yıllık ekonomik ve sosyal önlemler paketi! Her derde deva.
Demek ki neymiş: Müslüman adam öldürmez, öldürse de cahillik ve duygusallıktandır. Bu sebeple, Ömer El Beşir’e silah satılmasını değerlendirebiliriz. Ama o da uzatmasın, Darfur için bir beş yıllık kalkınma planı açıklayıversin. Bizim özel sektör de alışveriş merkezleriyle falan bu yatırıma destek çıkacaktır. Kolay değil sloganın hakkını vermek: ‘Sen Türkiye’sin, büyük düşün’.
Çölde, kuru bir ağacın kabuğuna yapışmış, koca gözlü siyah çocuklar. Toplu tecavüze uğrayan küçük kızlar. Onlar büyük düşünmesin. Şeker de yiyebilsinler ama. Afrika’nın en büyük alışveriş merkezi var Sudan’ın başkentinde, oradan alıversinler. Çünkü hamdolsun, biz alışveriş merkezi yapmayı iyi biliriz.