31. Varşova Film Festivali’nde “Anayurdu” ile yarışan Senem Tüzen 2 ödül kazandı. “Anayurdu” Altın Koza’daki başarısından sonra, Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu FIPRESCI ve NETPAC ödüllerini de aldı

Bu yıl Varşova Film Festivali 31. yaşına girerken, festival yöneticisi Stefan Laudyn de görevdeki 25. yılını kutluyordu. 58 ülkeden 120’den fazla film gösterilen seçkiler, beş ana bölüme ayrılıyor: Uluslararası Yarışma, 1-2 Yarışması, Özgür Ruhlar seçkisi, Belgesel Yarışması ve Kısa Film Yarışması.

senem-tuzen-e-cifte-odul-81433-1.

Genç yönetmenlerin birinci veya ikinci uzun kurmaca filmlerinin yarıştığı “1-2 Yarışması”na seçilen “Anayurdu” dışında, festivalin diğer seçkilerinde Türkiye’de iki film daha yer alıyordu. “Özgür Ruhlar” bölümünde Mete Sözer’in “Ve Panayır Köyden Gider”i ve Elif Boyacıoğlu’nun kısa animasyon filmi “The Teacup-Çay Bardağı.”

Kadınların hikâyesi
Tüzen’in Adam Isenberg ile birlikte imzaladığı Anayurdu’nda ön planda ana-kız ilişkisi çıkmazı, mutsuzluklar çatışması, nesil farkı, köy-kent çelişkileri üzerinden bir değil, birden fazla kadının hikâyesi var. Ancak filmi güçlü ve çarpıcı kılan daha ziyade daha derinlerde saklanan incelikleri. Filmde yoğun diyaloglarla dengede tutulmuş sessizlikler, izleyicinin karakterlerin farklı baskılarla sıkışan soluklarını birebir yakalamasını sağlıyor. Filmin görsel çarpıcılığına gelince, her karesi titizlikle çalışılmış olsa da, görüntünün sanki son anda karar verilmiş, su gibi bir akış içinde seyretme hissi vermesinden kaynaklanıyor.

Güçlü bir hikâye anlatıcısı
“Anayurdu” her açıdan ince nakış gibi işlenmiş bir eser. Varşova’daki başarısından anlaşılacağı üzere konusuyla da evrensel ve zamansız bir boyut yakalamış. Ayrıca sadece Türkiye değil, dünya sinemasında az görünür cinsten bir “kadın” filmi. Senem Tüzen’i bizler gibi ilk kısa filmlerinden beri izliyorsanız, ilk uzun filmi “Anayurdu”nun başarısı şaşırtmayacaktır. Yönetmenin özgün ve güçlü bir hikâye anlatıcısı olduğunu bildiğimizden, senaryonun sağlamlığını doğrusu bekliyorduk. Bu sağlam temelin üzerine ortaya koyduğu görüntü ve oyuncu yönetimindeki hakimiyeti ile Tüzen, Türkiye sinemasının en çok gelecek vaat eden genç sinemacıları arasında yerini alacak.