Yaşa yaşa gör temaşa, demiş eskiler.

İstanbul Tabip Odası seçimlerinde bu seneki iktidar yanlısı başkan adayı Suat Turgut namlı Hekbirci’den daha önce bahsetmiştim.

Bu vatandaş önce doktorlara bol keseden vaatte bulundu: “İstanbul Tabip Odası’na başkan olur olmaz doktorların ücretlerini yükseltecem, emekli hekim maaşlarını arttıracam, yıpranma payını çıkaracam, sağlıkta şiddeti bitirecem, memlekette doksan yıldır çözülemeyen ne kadar problem varsa çözecem!”

Tabii ki hekimler bu vaatlere yüz vermedi.

Bunun üzerine bu Hekbirci Suat taktik değiştirdi ve aklınca bombayı geçtiğimiz salı günü Akşam’ın manşetinden patlattı: “TTB’de Büyük Rezalet/Ölüleri Seçmen Yapmışlar!”

Habere göre İstanbul Tabip Odası aralarında 1900 doğumlu hekimlerin de olduğu ölüleri seçmen listesine koymuş, skandalı ortaya çıkaran Hekbirciler de soluğu YSK’de almıştı.

Haber sadece ölülerin seçmen yapıldığından bahsetse de devamını gazetenin Gel-gitlioğlu yazarı getiriyor, seçimlerde ölü hekimlere oy kullandırıldığı yalanını yazıyordu.

Habere TTB Başkanı Raşit Tükel ile CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yan yana fotoğrafı konulup altına şu notun düşülmesi de ihmal edilmemişti: “TTB daha önce de sözde Adalet Yürüyüşü düzenleyen CHP’ye destek vermiş, FETÖ’cülerle kol kola yürümüştü!”

•••

Aslında sadece tabip odalarının değil, benzer bütün örgütlerin kronik bir sorunudur.

Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar özellikle yaşlı üyelerinin birçoğuna yıllarca ulaşamazlar, hayatta olup olmadıklarını bile bilemez, bu nedenle de üye listelerini bir türlü güncelleyemezler.

Nasıl yani, üyesine bir mektup da mı yazamıyor, telefon da mı edemiyor, nüfus müdürlüğünden de mi soramıyor, dediğinizi duyar gibiyim.

Aynı şeyi meslek örgütü de düşünür.

Ancak üye yetmiş yıl önce kayıt yaptırırken verdiği adreste bulunamaz, zaten çoğunlukla o adresin yerinde de yeller esiyordur.

Telefon numarası deseniz, bırakın cep numarasını, misal 364921 gibi, altı haneli bir numara olduğu için ulaşılamaz.
Nüfus müdürlüğüne yazılar yazılsa da o yıllarda T.C. Kimlik Numarası olmadığı için oradan da bir cevap alınamaz.
Yahu hiç olmazsa yüz yaşını geçmiş görünenleri kayıttan düşseniz, derseniz…

Aslında bir ara o da yapılmış, fakat sonra bir gün yüz iki yaşında bir hekim çıkıp gelince vazgeçilmiştir.

Sonuçta üyenin hayatını kaybettiğine dair resmi bir belge olmadığı için üyelikten silinemez, “ulaşılamayan/pasif üye” olarak kayıtlarda görünmeye devam eder, doğal olarak da seçmen listelerinde yer alırlar.

Ancak seçimler İlçe Seçim Kurulu tarafından ve de hakim gözetiminde, remi kimlik gösterilmek ve ıslak imza karşılığı mühürlü oy pusulasıyla yapıldığı için o üyelerin yerine oy kullanılması, kullandırılması filan mümkün değildir.
Zaten tabip odası seçimlerinde böyle bir itiraz da olmaz.

Daha doğrusu şimdiye kadar bir defa olmuştu.

Gene bu yandaşlar 2004’teki seçimi kaybedince, şu sırtını AKP’ye dayayıp milyarder olanlardan Muharrem Usta ölülerin yerine oy kullanıldığı, sayımlarda hile yapıldığı iddiasıyla sonuca itiraz etmiş, gece gece hâkim bizleri çağırmış, çuvallar açılıp oylar yeniden sayılmış, itiraz haklı çıkmamıştı.

•••

Doktorların oylarıyla kazanamayacağını anlayan yandaşların gene aynı numaraya hazırlandığı haberden belli oluyordu.
Nitekim Akşam’ın, arada “İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez, terör örgütü propagandası yapan CHP’li Kaftancıoğlu’nu ziyaret etmişti” gibi akıllara seza ifadelerle beslediği haberler o günden bu yana devam etti.

(Muhtemelen bugün de vardır.)

Bu haberleri bahane yapan Hekbirci Suat da, yanında gezdirdiği, avukat mı, hacamatçı doktor mu ne, “Hukuk Danışmanı”na geçtiğimiz perşembe günü mesai bitimine bir saatten az bir zaman kala Seçim Kurulu’na dilekçe verdirdi.
Hekbirciler olarak mezar mezar dolaşmış, seçmen listesinde yer alan ikisi Karacaahmet Mezarlığı’nda meftun dört hekimin vefat etmiş olduğunu tespit etmişlerdi!..

Seçmen listesinin gerçek durumu yansıtır şekilde yeniden düzenlenmesini ve bu düzenleme yapılana kadar seçimlerin ertelenmesini talep ediyorlardı.

Tahmin edeceğiniz gibi, listede yer alan 34 bin 500 hekime ulaşıp hangilerinin yaşayıp hangilerinin yaşamadığını saptamak aylar değil yıllar alacak, bu sürede seçim yapılamayacaktı.

Yani aslında istedikleri seçimin iptaliydi.

Hakim Hekbircilerin talebini esastan reddetti, sadece yüz yaşını geçenlerin seçmen listesinden çıkarılmasına karar verdi.
Aslında Hekbirciler bu karara da itiraz için hazırlanmışlardı ama seçimleri iptal girişimleri doktorlar tarafından duyulunca öyle büyük bir tepkiyle karşılaştılar ki, ertesi gün tekrar dilekçe vermeye cesaret edemediler.
Sonuçta Hafiyesi Turgut’un bombası elinde patlamış oldu.

•••

İki hafta önce yazmıştım.

Ne kadar uğraşırsan uğraş…

Bugün seni İstanbul Tabip Odası’na başkan yaptırmayacağız!

Gene de bunca emeğinin zayi olmasına gönlümüz razı gelmiyor...

Yarın seni Karacaahmet’e müdür yaptıracağız!..