“Seninim,”
… diyorsun ama
nasıl benimsin?
Kazara? Alışkanlıktan?
Tahammülle?
Acıyla? Acıyarak?
İki haftada bir?
Hesaplı? 7/24?
Beyinsizce?
Meydan okuyarak?
Beceriksizce?
Talepkâr?
Buhranla? Despotça?
Korkuyla?
Görev duygusuyla?
Bencillikten? Hesapsız?
Rastgele? İstikrarsız?
Ayırım gözetmeden?
Sırf kendin olarak mı,
akraba ve dostlarla mı?
Bağımlı? Müdahaleci?
Hoşgörüsüz? Entrikalı?
İşgalci? Aşkla?
Nefretle? Güvenmeden?
Mecburen? Kısmen?
Kötünün iyisi sayarak?
Kendine yeterli olarak mı?
Kölece mi? Kuşkuyla?
Taktikle? Lafın gelişi?
Savunulabilir bir tepki
için, de bana
ne tarzda benim
olduğunu: Tehdit olarak?
İnanamadan? Akılsızca?
Değişken? Zigzaglarla?
Ve hepsinden önemlisi:
Sağlıklı olarak mı? Nasıl?
Ne?! Hepsi mi? Yani
kısaca… insanca;
tamamen insanî olmasa da.