‘Sentetik’ Sinan Tuncay’ın, İstanbul C.A.M Galeri’de açtığı ilk kişisel sergisi. Son üç yıl içinde hazırladığı fotoğraf ve video çalışmalarıyla sanatçı; çekilen ve bulunan imajlarla oluşturulan detaylı kolajlarla, ataerkil yapının şekillendirdiği toplumsal cinsiyete, melankolik bir Türk nostaljisi üzerinden yaklaşıyor. İşlerinin odağı ise toplumsal cinsiyet kavramı. Video enstalasyon projesi ‘Annem Evde Yok’ 90’ların özel televizyon kanallarıyla birlikte yarı-mahrem bir boyut kazanan Yeşilçam melodramlarındaki komformist kadın temsillerine odaklanıyor. ‘Sentetik’, ‘Minyatür Sanatı’ndan esinlenerek tek kaçışlı perspektife ters duran, iki ve üç boyut arasında seyreden fotografik hiyerarşi dünyalarını sunuyor. Gerçeği minyatüre, kamuyu özele dahil eden imajlar, seyirciyi, cinsiyetin modernite ve muhafazakarlık çelişkilerini deneyimlemeye davet ediyor.

Yapay saçların titizlikle muhafaza edildiği ‘Sentetik Harem’in cinsiyet koleksiyonu ve sanatçının, kadın ve erkek temsili arasında duran eklektik bir arzu nesnesini kendi suretine uyarladığı otoportresi serginin diğer işleri.
“Sentetik”, Türkiye’nin bekaret ve ataerkil erkek imajı etrafında fantazileşen heteronormatif yapısına dikkat çekiyor; suni cinsiyet dünyalarından bir çıkış yolu arıyor. Sentetik hayatlar içinde yaşayan plastik insanlar... Hiç eğlenmedikleri mekânda, hiç komik bulmadıkları insanlara gülenler... Kendi kabının şeklini bir türlü öğrenememiş, başkalarının kaplarında rahatlıkla şekil alanlar...

Sistemin kendini ayakta tutabilmek adına geliştirdiği yapay gereksinimlerdeki kişi; modern dünyada adeta bir vitrin ya da farklı yaşamlar sunan bir pencere gibi pseudo bir yaşam yani sürekli olarak yenilenen sentetik imajlar, hayatlar, görüntüler ve idoller üretmekte. Yaşamlarını esir alan bu yapay, bu sentetik kimlik içindeki kurgu kişiler, görselliği kendine toplumda bir yer edinebilmek adına kullanılıyor.

Sanatçı; yaşamımızın her alanını istila etmiş sentetik hayatlar, sentetik gözyaşları, sentetik gülüşler, sentetik cinsiyet kimlikleri ve bunların sentetik ilişkileri, evlilik adına türlü işkencelere katlanmak zorunda bırakılan kadınlar, gelinliklerin beline sarılan kurdelalar, ‘Kanka’ adlı üç kanallı video yerleşkesindeki enstitüleşen erkeğin okul sıralarında, soyunma odalarında ve tuvaletlerindeki ergenlik temsilleri, ‘Gayri Meşru Üçleme’de türbede, ibadethanede, bekarlığa veda partilerinde -gazinoda- Osmanlı minyatürleri eşliğiyle sentetik dünyadaki gözlemlerini aktarıyor.

Sentetiğin geleneksel kültürde olduğu kadar çağdaş kültürde de ‘örtülü kalmış bir insan davranışı ekseni’ oluşturduğunu göstermesi, gerçek hayat parçacıklarını sergisinde bir araya getirmesi, onlardan kurgusal hayat formları çıkarması, Osmanlı’dan bu yana sentetik yaşamların geçmişten bugüne geçirdiği evrim, hayat ve hayata karşı geliştirdikleri bakış açıları, içerisinde yaşanılan dönem ve sosyal yapıya göre değişiklik gösteren form ve görünümler üretmesi, metnin içinde kör gözüm parmak gezmemesi, sentetik hayatların en natürel haliyle ve ustaca bir şekilde karşımıza çıkması sanatçının başarısı.

Sinan Tuncay’ın ‘SYNTHETİC’ adlı sergisi 29 Ekim’e kadar açık, Çukurcuma C.A.M Galeri’de izlenebilir.