Sermaye için ‘cennet vatan’
Fransız firma Mersen dünya genelindeki işyerlerinin yüzde 27’sinde toplu sözleşme imzaladığını açıkladı. Açıklamada Türkiye’deki hak ihlalleri yer almadı. Mersen’in Gebze’deki fabrikasında grev 106 gündür sürüyor.
![Sermaye için ‘cennet vatan’](https://static.birgun.net/resim/haber/2024/08/02/sermaye-icin-cennet-vatan.jpg)
Bilge Su YILDIRIM
Fransız imalat sanayi devi Mersen, 2023 uluslararası tescil belgesini yayımladı. Firma, 276 sayfalık belgenin 21 sayfasını gelişmekte olan beşeri sermayesini raporlamaya ayırdı.
Mersen’in Türkiye’de bulunan fabrikasında 3 yıldır toplu sözleşme hakkından yararlanamadıkları için 18 Nisan’dan bu yana grevde olan Birleşik Metal İşçileri Sendikası (Birleşik Metal-İş) üyesi işçiler ise belgenin kapsamına girmedi. Belgeye göre Mersen’in kurumsal kimliğini üstüne inşa ettiği ortak değerler arasında “insanı öncelemek” yer alıyor ve firma “her bir çalışanının bireysel değerinin tanınması” için mücadele ediyor.
Buna ek olarak belgede firmanın işyerinin olduğu ülkelerdeki yardıma muhtaç kesimlere sağladığı ekonomik desteklerden ve yaptığı hayır işlerinden övgüyle bahsediliyor. Ancak 276 sayfalık belgede kendilerine yer bulamayan birileri var ki onlar, 3 yıldır toplu sözleşme hakları ihlal edilen 18 Nisan’dan bu yana Mersen’in Türkiye’deki işletmesi olan Gebze fabrikasında hakları için grevde olan işçiler.
GREV KIRICI AMA ‘HAKLARA SAYGILI’
Türkiyeli Mersen işçileri, sendikaları Birleşik Metal-İş ile birlikte sendikal haklarına saygı duyulması ve toplu iş sözleşmesi (TİS) haklarının tanınması talepleriyle üretimden gelen güçlerini kullanarak aylardır mücadele ediyor. Grevdeki işçiler tam 106 gündür hiç durmaksızın grev çadırında nöbet tutuyor. Yayımladığı belgede Norveç’ten Brezilya’ya, Çin’den Güney Afrika’ya, Hindistan’dan Avustralya’ya tüm işyerlerindeki çalışanları her türlü istismar ve tehditten korumayı görev bildiğini ilan eden firma, Türkiye’de anayasal bir hak olan grevi tanımayarak grev kırıcılığı yapmış, hakları için direnen çalışanlarını ise işinden etmişti. Tüm bunlara rağmen belgede yer alan ifadeler, firmanın çalışanlarının psikolojik sağlığını her şeyden önde tuttuğu ve bünyesinde çalışan her bir işçinin finansal refahını gözetmeyi amaç bildiği üzerine oldu.
SADECE ENFLASYONDA TÜRKİYE GEÇİYOR
Belgede, Türkiye’nin bahsi yalnızca yüksek enflasyon konusunda geçti. Rapora göre firma, enflasyonla mücadele kapsamında çalışanlarını ekonomik olarak ezdirmemek adına çeşitli adımlar attı. Bu adımlar kapsamında “Türkiye gibi enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde” çalışanlar için ayrılan bütçeye çeşitli eklemeler yapıldı. Buna göre Mersen, Türkiyeli çalışanlarına ayırdığı yüzde 70 oranındaki bütçeye Temmuz 2023’te yüzde 40 oranında bir ekleme yaptı. Buna karşılık grevdeki işçiler ise ücretlerinin enflasyon altında ezildiğini ve sendika işyerine girdikten sonra ikramiye gibi çeşitli sosyal haklarının baltaladığını ifade etmişti. İşçiler, işveren tarafından bir muhatap bulamayınca seslerini duyurmak için Fransa Konsolosluğu önünde dahi eylem yapmıştı.
PEKİ YA TÜRKİYELİ İŞÇİNİN TİS HAKKI?
Birleşik Metal-İş de firmanın hazırladığı belgeye tepki gösterdi. Sendika, resmi X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Fıkra bu kadar dedik ama bitmedi... Fransa merkezli Mersen, sitesinde yayımladığı 2023 yılı faaliyet raporunda, işgücünün yarısından fazlasının toplu sözleşmeli çalışıyor olmasıyla övünüyor. Geçen yıl fabrikalarının yüzde 27’sinde yeni sözleşmelerin imzalandığı bilgisini de veriyor. Sendikalarla ve işçileri temsil eden diğer yapılarla yaptığı toplu pazarlıkları ülke ülke anlatıyor. Listede Türkiye yok! Çünkü Mersen, Türkiye’deki fabrikasında çalışan işçilerin sendika ve toplu pazarlık hakkına erişimini yaklaşık üç yıldır engelliyor!
Mersen yönetimine soruyoruz: Size Türkiye’deki işçilerin sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışmaya hakkı olmadığını düşündüren nedir! Madem çalışanlarınızın sendikal haklarına saygılısınız, neden Gebze’deki fabrikanızda üç yıldır üyelerimizin toplu sözleşmeli çalışma hakkını engelliyorsunuz! Neden toplu pazarlık için yaptığımız tüm çağrıları karşılıksız bıraktınız?”