AKP iktidarının elinde oyuncağa dönen ve son olarak temmuzda değişen ÇED yönetmeliği, 2022'de de çevreyi korumadı. 4 bin 369 projeye ÇED onayı verilirken, Bakanlık'ın reddettiği proje sayısı sadece 4.

Sermayeye kolay ÇED onayları
Fotoğraf: Depophotos

Gökay BAŞCAN

İçi boşaltılan ve yapboza dönen çevresel etki değerlendirme (ÇED), çevreyi korumaktan çok uzak. 2022 yılında ÇED sürecinden geçen neredeyse tüm projeler onay verildi. 5263 projeden sadece 4’ü reddedildi.

Yürürlüğe girdiği 1993’ten bu yana 16 kez kısmi, 7 kez de tamamen değiştirilen ÇED yönetmeliği son olarak 30 Temmuz’da değiştirildi. Bir kez daha törpülenen ÇED yönetmeliği şirketler için formaliteye dönüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ‘yeşil kalkınma hedefleri’ kapsamında yaptığı belirtilen değişiklikle ÇED süreçlerinin belli aşamaları ortadan kaldırıldı, projenin etkileri uygulanacağı alanla sınırlı tutuldu. Değişiklik AKP döneminde zenginleşen müteahhitlerin de işine yaradı. Toplu konut projelerinde 200 konut ve üzeri ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alınması gerekiyorken bu sayı 300’e çıkarıldı.

Yönetmelik değişikliğinde yer alan ‘halk’ kavramı değiştirilerek konusunda uzman meslek örgütleri ile demokratik kitle örgütleri de sürecin dışında bırakıldı. ÇED süreci kapsamında yapılan inceleme değerlendirme komisyonu (İDK) toplantısı da online yapılmasına karar verildi. Online toplantıdaki fiziki şartları nedeniyle itirazların engelleneceği yorumlarına neden oldu.

GEÇEN YILA GÖRE ARTTI

Tüm kararlar yönetmelik değişikliğinden sonrasına ait olmasa da 2022’de verilen kararlar ÇED’in işlevsizliğini bir kez daha ortaya koydu. 4176 projeye ‘ÇED gerekli değildir’, 463 projeye ‘ÇED olumlu’ kararı verilirken ‘ÇED olumsuz’ kararı verilen proje sayısı sadece dört.

97 projeye de ÇED gerekli kararı verildi. Geçen yıla kıyasla onay verilen proje sayısı 836 artarken, ÇED olumsuz kararı verilen proje sayısı sadece 2 arttı.

ÇED onayı verilen projelerde aslan payını enerji ve madenler aldı. 1022 maden, 961 enerji, 672 sanayi projesine onay verilirken, reddedilen 4 proje maden sektöründe oldu.

ÇED'E GEREK YOK

Rakamları değerlendiren Çevre Hukukçusu Cömert Uygar Erdem, “Tüm rakamları 29 Temmuz'da çıkan yönetmelik üzerinden değerlendiremeyiz. Ancak, yeni yönetmelik özellikle maden alanına olan yatırımların artacağını, maden projeleri için verilen ÇED gerekli değildir kararlarının artacağını görmenin mümkün olduğunu yorumlayabiliriz” dedi.

YEŞİL MUTABAKAT KILIFI

Sivil toplumun ve meslek odalarının süreç dışına itildiğine dikkat çeken Erdem, “Yeni ÇED yönetmeliği, ÇED süreçlerini daha az karışan ile daha kısa sürede tamamlama odaklıydı. Bunun içinse, sivil toplumu, meslek odalarını ÇED sürecinin bileşeni olmaktan çıkardılar, günümüzün güzide projelerini ÇED raporu hazırlamaktan kurtardılar. Bunu da yeşil mutabakat üzerinden bizlere sundular” ifadelerini kullandı.

SERMAYENİN YEŞİLİ

“2022’de yeşile boyalı bir dayatmayla karşılaştık” diyen Erdem şöyle konuştu: “Yeşil mutabakat tartışmalarının temelinde sadece iklim krizinden değil, sosyal adaletsizlikler de bulunuyor. Sermayeyi 'yeşi' adı altında yatırıma küstürtmeme hamleleri yapıldı. Bu kadar kirliliğe yol açan yoğun üretim süreçlerinin yarattığı esnek çalışma, fazla süreli çalışma, düşük ücret vb. emek sorunları, yerinden edinme - topraksızlaştırılma gibi problemler, ormansızlaştırma, arazi bozulması gibi sorunlar ise göz ardı edildi. Rengi yeşile ya da istediğiniz başka renklere boyasanız da, mutabakatın tüm taraflarını dahil etmediğinizde, mutabakat değil dayatma söz konusu olur. Buradan hareketle diyebiliriz ki, 2022'de yeşile boyalı bir dayatmayla karşılaştık. 2023'e de bu tabeladaki skorla gireceğiz. İyi olan kazansın.”

sermayeye-kolay-ced-onaylari-1104849-1.