Sezon başında rakiplerinin gerisinde gösterilen Beşiktaş’ın şampiyonluğa ulaşmasındaki en büyük pay sahibi teknik direktör Sergen Yalçın. Tüzün’ün yönettiği Beşiktaş altyapısından yetişen başarılı teknik direktör, onun oyun felsefesinden ve Lucescu’nun disiplininden çok etkilendi

Serpil Hamdi Tüzün tedrisatı Mircea Lucescu disiplini

EREN TUTEL

Beşiktaş önceki gün Süper Lig tarihinde 16’ncı defa şampiyonluğa ulaştı. Pandemi nedeniyle bir hayli sıkışık fikstürde oynanan en uzun sezon tarih kitaplarında özel bir yere sahip olacak kuşkusuz. Bu başarının en büyük mimarı olan siyah-beyazlı takımın teknik direktörü Sergen Yalçın’ın bütün sezon boyunca ortaya koyduğu yönetim takdire şayandı.

Yalçın zaman zaman rakiplerine bir hayli antipatik görünen haraketlerde bulunsa da kendine özgü mizacıyla hiçbir zaman Fatih Terim gibi ayrıştırıcı bir figüre dönüşmedi ve Süper Lig tarihinde şampiyonluğa ulaşan en orijinal teknik direktörlerden biri olmayı başardı.

KENDİNE ÖZGÜ...

Türkiye futbol tarihinin en yetenekli oyuncularından biri olan Sergen Yalçın kuşkusuz kendine özgü bir karakter. Onu Sergen yapan da bu özgünlüğü. Ancak ne kadar orijinal olursa olsun başarılı teknik direktörü futbol hayatında derinden etkileyen figürler var. Onlardan biri Türkiye futboluna damga vurmuş Serpil Hamdi Tüzün diğeri ise 75 yaşına gelmesine rağmen hâlâ kazanmaya devam eden Mircea Lucescu. (Dinamo Kiev’in başında olan Lucescu bu sezon hem Ukrayna lig ve kupasında şampiyonluğa ulaştı.)

1982 yılında girdiği Beşiktaş altyapısında Tüzün’ün öğrencisi olan Yalçın hayatını değiştirecek bir öğretmene sahip olmuştu. O günleri yıllar önce katıldığı bir televizyon programında anlatan tecrübeli antrenör şu ifadeleri kullanıyor:

GOL DEFTERİ

“Serpil Hoca’nın sistemini belki de dünyada uygulayan yoktur. 11 veya 12 yaşındayım bir gün beni yanına çağırdı ve elime bir defter almamı söyledi. Yanına gittiğimde bana bir ödev verdi. Defterime her gün 5 tane atağı benim başlattığım ve bitirdiğim goller çizecektim. Deftere 200’ün üzerinde gol çizdim. Bu çizdiğim gollerin birçoğunu da attım. Attığım hiçbir gol tesadüf değildir. Saha içinde ne zaman nereye gideceğimi topu nereye vurcağımı her zaman önceden düşünürdüm. Bunu bana öğreten Serpil Hoca’dır.”

Serpil Hamdi Tüzün, Sergen Yalçın’daki potansiyelin farkındaydı ve oyunu nasıl okuyabileceğinin yolunu gösterdi. Bu sezon da Tüzün’ün öğrencisi onun öğrettiklerini kendi fikirleriyle harmanlayarak sezon çok büyük bir kısmında iyi futbol izlettirdi futbolseverlere.

Yalçın’ın oyununda esintilerini gördüğümüz bir diğer teknik adam ise Mircea Lucescu’ydu. Futbolculuk döneminde onu en iyi anlayan teknik direktörlerden biri olan Rumen antrenörün disiplinden taviz vermeyen yapısından enstanteleri bu sezonki Beşiktaş’ta bolca gördük.

Özetle bu iki büyük antrenör ülke futbolunun çok değerli bir teknik direktör kazanmasında önemli rol oynadı.