Google Play Store
App Store

SES İstanbul Şubeleri düzenlediği basın açıklamasında, Covid-19 ile mücadele eden sağlık çalışanlarının artık yorulduğunu vurguladı. Sağlık çalışanlarının insanları iyileştirmek için çalışırken şiddete maruz kaldıklarını ve öldürüldükleri belirtilen açıklamada, "Sağlıkta şiddeti engelleyecek yasal düzenlemenin yanı sıra, yöneticilerin itibarsızlaştıran ve hedef gösteren söylemlerini terk etmesi" gerektiği ifade edildi.

SES İstanbul: Covid-19 ile mücadele eden sağlık çalışanları artık yoruldu

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamada, "AKP, iktidara geldiği günden itibaren sağlık alanında uyguladığı neoliberal 'sağlıkta dönüşüm' programı ile sağlık emekçileri güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalıştırılmak istenirken, sağlık hizmetini de paranın egemenliğine tabi kılmayı hedeflemektedir" denildi.

"Bu dönem de çalışma koşullarımızın daha da kötüleşmesi, ücretlerimizin eşitsizliği, adaletsizliği içerisinde barındıran performansa göre ödendiği, taşeron, sözleşmeli, vekil vb. çalıştırma biçimlerinin yaygınlaştığı, liyakatın yerini yandaşlığa bıraktığı yani kazanılmış haklarımızın gasp edildiği bir süreç olarak da yaşanmıştır" denilen açıklama, şöyle devam etti:

"Aynı zamanda yöneticilerin, sağlık emekçilerini itibarsızlaştıran ve hedef gösteren söylemleri, sağlıkta şiddetin önünü açmış, şiddet uygulayanların elini kolunu sallayarak dolaşması ile de bu durum şiddet uygulayanları cesaretlendirirken, sağlık emekçilerini de kaygılandırmıştır.

Ve tabi şehirlerin merkezlerindeki hastanelerin kapatılarak tamamıyla sağlıkta ticarileşmeyi hedefleyen şehir dışındaki 'şehir hastaneleri' ile vatandaş ve sağlık çalışanlarının mağduriyetleri katlanarak artmıştır."

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI ARTIK YORULDU"

"İşte böylesi bir sağlık ortamında; 11 Martta ilk Covid-19 vakasının görülmesi ile birlikte gece gündüz demeden günün yirmi dört saati halka sağlık hizmeti veren sağlık emekçileri daha yoğun bir çalışma temposu içerisine girmiştir" ifadelerine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kişisel koruyucu ekipmana ulaşmada yaşanan sorunlar, fazla çalışma/angarya, sevdiklerinden ayrı geçen günler gibi sorunları yaşasalar bile en ön safta Covid-19 ile mücadele eden sağlık çalışanları artık yoruldu."

"YAPILMASI GEREKEN TEK BİR ŞEY VARDI"

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Tüm kamu kurumlarında esnek çalışma uygulanırken, 60 yaş üstü, kronik rahatsızlığı olan, hamile ve engelli kamu çalışanları idari izinli sayılırken sağlık kurumlarında çalışanları kapsamadı yönetmelikler, genelgeler…

Herkes istediği zamanda ve istediği süre senelik iznini kullanırken, yoğun çalışma temposu ile çalışan sağlık emekçileri senelik izinlerini kullanırken bile bir dizi kısıtlama ile karşı karşıya kaldılar.

Yapılması gereken tek bir şey vardı; o da sağlık çalışanı sayısını OECD ülkelerindeki ortalamaya yaklaştırmak ve tüm sağlık emekçilerinin kadrolu bir şekilde istihdam edilmesinin sağlanması."

"İNSANLARI İYİLEŞTİRİRKEN ŞİDDETE MARUZ KALIYORUZ"

Sağlık çalışanlarının insanları iyileştirmek için çalışırken şiddete maruz kaldıklarını ve öldürüldükleri vurgulanan açıklamada, "Sağlık çalışanlarını söylemleriyle itibarsızlaştıran, sağlık çalışanı ile hasta arasına parayı sokan anlayış sayesinde sağlık kurumlarında görevleri başlarında arkadaşlarımız şiddete uğruyor, hayatlarını yitiriyorlar. Daha geçenlerde Çapa Tıp Fakültesinde bir arkadaşımız maske uyarısında bulunduğu için hasta ve yakınlarının şiddetine maruz kalmış, bir gözünü kaybetmiştir. Sadece vatandaştan gelen şiddet mi? Ağır ve tehlikeli işler kapsamında olan hastanelerde alınmayan önlemler, meslek hastalığı ve iş kazası tanımlarının güncellenmemesi, işçi sağlığı ve güvenliği birimlerinin yeterli düzeyde çalışmaması da canımıza mal oluyor" ifadeleri kullanıldı.

SES açıklamasında yapılması gerekenin, "Sağlıkta şiddeti engelleyecek yasal düzenlemenin yanı sıra, yöneticilerin itibarsızlaştıran ve hedef gösteren söylemlerini terk etmesi ile birlikte sağlık kurumlarının işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli önlemleri alması, Covid-19’un meslek hastalığı/iş kazası olarak tanınması" olduğu vurgulandı.

"YÖNETMELİKTE EŞİTSİZLİK VE ADALETSİZLİK BARINMAKTADIR"

"Perforansa dayalı ücretlendirme ile yoksulluk sınırının altında ücret alıyor, geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz" denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Pandeminin ilk günlerinde Sağlık Bakanı ekranların karşısına çıkarak sağlık emekçilerinin 3 aylık döner sermayesinin tavandan ödeneceğini ifade etti. Ne yazık ki, o üç aylık dönemde beklentiye giren sağlık emekçileri hayal kırıklığı yaşadılar. Döner sermayelerin %100 üzerinden ödenmesi bir kenarda dursun, bir çok sağlık emekçisi o dönemde 0, 10 ,14, 70 gibi komik döner sermaye aldılar.

Bugün de yine Covid-19 pandemisi nedeniyle sağlık tesislerinde yapılacak ek ödeme usul ve esaslarını içeren yönetmelikte eşitsizlik ve adaletsizlik barınmaktadır. O nedenle; sağlık çalışanları arasında iş barışını bozan ve ayrımcılığı körükleyen performansa göre ücretlendirme son bulmalı, tüm sağlık emekçilerine ayrımsız bir şekilde çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek ücret verilmelidir.

Tabi böylesi bir dönem de ise taşeron, sözleşmeli, kadrolu ayımı yapılmadan sağlık çalışanlarının bütün ödemeleri tavandan, eksiksiz bir şekilde ödenmelidir.

Yorulduk, tükendik, ölüyoruz…

Artık yeter...

Sadece Covid-19 pandemisinde 99 sağlık emekçisi yaşamını yitirdi, 40 binin üzerinde sağlık emekçisi Covid-19 pozitif oldu.

Ve hala devam ediyor…"