AKP Genel Başkanı bilinen ve mutat konuşmasında yine toplumun büyük bir kesiminin değerini kaşıyan sözler söyledi.

Dedi ki; “Çatlasanız da patlasanız da AKM’yi yıktık.”

Doğru.

AKM yıllarca çürümeye terk edildi. Nihayet yıkıldı!..

Ancak aynı estetikten gelen oğul mimara daha büyük ve görkemli ‘Opera Binası’ yapılmak üzere yıkıldı.

Yani o yere başka şeyler planlanırken, halkın müthiş baskısı nedeniyle, hiç sevmediği sahne sanatlarına mekân olacak yeni bir kültür merkezi yapılmak zorunda bırakıldı…

•••

Milleti kanırtan sözleri söyleyenler şu gerçeklerle de yüzleşmeliler.

Çatlıyor ve de patlıyor olsalar da ‘Gezi Gençliği,Topçu Kışlası’nı yaptırmadı’!..

Gençlik o kadar tepkilendi ki memleketten apar topar gitmek zorunda kaldılar…

Son hızla ülke insanlarını geren konuşmalar yapmakta mahir olanların geçmişte yaşananları unutmaması gerekir…

Aynı tepki dipten gelmeye başladı!..

•••

Gerçek ötesi algı yönetimi Türkiye’nin paldır küldür uçuruma yuvarlanmasının asıl nedeni…

Olmayanları var göstermek, yapay bilgileri asıl diye sunmak, yaşamadığı hayata “sen böyle bir hayatı yaşıyorsun” diye zorlamak, toplumu hem değerlerinden uzaklaştırıyor, hem de tembelleştiriliyor…

Sosyal devlet gibiymiş gibi görülen ve küçük katkılarla ayakta tutulan ancak açlık sınırında yaşamaya mahkûm edilen yurttaşlar, 16 yıldır kendisine anlatılanlardan çok yoruldu.

Yapılanlardan bezdi…

Öyle bir irade baskılaması mevcut ki, “insanlar gözleriyle düşünen, kulaklarıyla karar veren bir konuma geldiler!..”

•••

CHP, bu duruma dur diyebilecek güçlerden en önemlisi.

CHP sol bir parti olduğunu söylemekten korkmadan diğer partilere de öncülük yapabilecek bir gelecek planlaması yapmalı…

2019 yılı laik demokrasi, eşitlik, özgürlük ve haklar için son çıkış kapısı.

Emeğin yüce değer olduğunu kabul eden dolayısıyla insana duyulan saygı için son durak…

Emperyalizme karşı verilen mücadelenin yeni bir boyutu olacak!..

•••

Mersin CHP il Yönetimi pazar günü yaptığı il danışma toplantısını ‘ORTAK AKLIN ZAFERİ İÇİN’ başlığı ile yaptı.

Ortaya konulan düşünce ve yapılması gerekli eylem biçimleri tartışıldı.

Çok verimli geçti ve geleceğe dönük heyecan verici düşünceler ortaya çıktı.

En önemlisi de sadece Mersin’i değil, tüm Akdeniz’in çevresindeki ülke ve insanlarını ilgilendiren bir konu dile getirildi.

Toplantıda bugün temeli atılacağı söylenen Akkuyu nükleer santralının yaratacağı felaketle ilgili oy birliğiyle bir bildiri yayınlamdı.

•••

1978 yılından beri Akkuyu nükleer santralına karşı olan birisiyim.

Gençliğim bu santralın engellenmesi için yapılan eylemlerle geçti…

Üniversite bitirme tezim ‘nükleer santralların insan ve doğaya olan zararı’ üzerinedir.

49. ve 50. hükümetlerde nükleer santralların yapılmasını devletin tüm plan ve programlarından çıkarılmasını sağladım…

Üstelik yeni ortaya çıkan Akdeniz fayı, santralı daha da tehlikeli hale getiriyor.

Mersinliler, Akkuyu santralının kurulmasına karşı!.

Tüm dünya vazgeçerken, en pahalı ve tehlikeli enerji üreten bir yolun bu kadar inatla Mersin’de yapılmasının amacının enerji üretiminden daha farklı olduğu iddiası var...

Rusya’ya toprak ve deniz üssü vermek!..

•••

Böyle hayati bir konuyu ‘ortak aklın zaferine giden’ yolda Türkiye’ye duyurmak hepimizin görevi!..

O nedenle CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay yönetiminde Mersin CHP İl Danışma Kurulu’nda karar altına alınan bildiriyi paylaşmak istiyorum.

Bildiriyi kaleme alan Serdar Erkan, Av. Alpay Antmen, Doç. Dr. Erkan Aktaş, Av. Semra Kabasakal’a teşekkür ederek; MERSİN CHP İL DANIŞMA KURULU AKKUYU NÜKLEER SANTRALI DEKLARASYONU’NU bilginize sunuyorum.

Siyasi iktidar Mersin AKKUYU’da bir nükleer santral inşa etmek istiyor.

Nükleer santrallar, kurulumu uzun süren ve yüksek maliyetli olan tesislerdir. Ömrünü tamamlayan tesislerin sökülmesi işlemi de uzun süreli ve oldukça risklidir. Ayrıca dünyada şu ana kadar radyoaktif atıkların güvenle saklanabilmesine yönelik bir formül bulunabilmiş değildir. Doğa olaylarının (Deprem, tsunami vb.) çokça yaşandığı dünyamızda nükleer santralların sürekli kaza tehlikesi taşıdığı bilinmektedir.

Anayasamızın 56. maddesine göre çevreyi geliştirmek, sağlıklı bir çevrede yaşamak ve çevre kirlenmesini önlemek de; devletin ve yurttaşların önemli hakkı ve ödevidir. Ancak son yıllarda doğamızın rant hırsına kurban edilmesi güzel Mersinimizi ve ülkemizi giderek yok etmekte, tarımı ve sağlığımızı tehdit etmekte, gelecek kuşaklar; topraksız, susuz, yeşilsiz bir dünyaya mahkûm edilmeye çalışılmaktadır.

Yapılmak istenen nükleer santral ne yerli, ne de millidir. Bugün için yaklaşık 4 dolar-cente satılan 1 kw-saat elektrik Akkuyu Nükleer Santralı tarafından bize 12.35 dolar-cent’ten satılarak, dünyanın en pahalı üretilen elektriğinin bedeli de halkımızın cebinden çıkacaktır.

Mersinliler olarak, kaygılarımız dikkate alınmadan, yok sayılarak, geleceğimizle ilgili planlara, Mersin’de yaşamayan çok küçük bir mutlu azınlık karar vermektedir. Bu durum, 1992 yılında devlet olarak altına imza attığımız uluslararası Rio Sözleşmesi’nin bağlayıcı hükümlerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine ve anayasamıza aykırıdır.

Çünkü Mersin Büyükşehir ve Mezitli Belediyelerinin resmi kurulları olan Kent Konseyleri başta olmak üzere, diğer ilçe kent konseylerinin katkılarıyla, 2016 yılı Mayıs ayında Mersin genelindeki 13 ilçede yapılan çok kapsamlı resmi anket sonuçlarına göre; MERSİN HALKININ YÜZDE 86’SI MERSİN AKKUYU’DA NÜKLEER SANTRAL İSTEMEMEKTEDİR. Çünkü biliniyor ki, bu nükleer santralın Akkuyu’ya yapılması halinde Mersin, tüm dünyada her türlü tehdide açık BİR NÜKLEER KENT OLARAK TESCİLLENECEKTİR!

Tüm canlıları korumak ve gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak için, hukuk arkadan dolanılarak, doğal alanların kirli enerji yatırımları nedeniyle tahrip edilmesine son verilmelidir.

Önce iktidara, sonra tüm Türkiye kamuoyuna sesleniyoruz : AKKUYU bir ÇERNOBİL olmasın , AKKUYU bir FUKUŞİMA olmasın , AKKUYU cennetten bir parça olarak çocuklarımıza kalmaya devam etsin!..

Mersin halkının nükleer santrala karşı oluşturduğu ortak aklın savunucusu olan Mersin CHP’nin İl Danışma Kurulu Üyeleri halkın sonuna kadar yanında olduğunu, Türkiye’ye ve tüm dünyaya ilan ederken, nükleer santralı Mersinlilere dayatanların tarih önünde gelecek kuşaklara karşı sorumlu olacaklarını hatırlatarak, tarihe not düşüyoruz.

1 Nisan 2018

CHP MERSİN İL DANIŞMA KURULU ÜYELERİ

•••

Durum vahim!..

İşler kızışıyor.

İnsanlar fakirleşiyor. Can ve mal güvenliği ortadan kalkıyor.

Tarafsız yargı yok. Adalet oluşmuyor.

Her konuda baskı var!.. Yalan, gerçeği unutturmuş…

Sessiz çoğunluk sandıkta çığlık atacak hale geldi…