Şevval Sam Murat Dağı için söyledi

Murat Dağı’nda altın madeni açılmasını engellemek amacıyla Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Uşak’ta Murat Dağı Şenliği düzenledi.

Şenlik olarak organize edilen etkinlik, Murat Dağı’nda altın madenine karşı dava açılması üzerine atanan Bilirkişi heyetinin “maden açılamaz” raporunun açıklanmasıyla bayram havasında sona erdi.

Şenlik 3 Kasım Pazar günü çevre mühendisi Doç Dr Enver Küçükgül ve halk sağlığı uzmanı Prof Dr Ali Osman Karababa’nın katıldığı “Madencilik, ekolojik yıkım ve halk sağlığı” konulu panel ile başladı. Aydın Kızılcaköy Dayanışma Derneği’nin “Ne Bu Jeotermal” tiyatrosu ile devam etti ve “Şevval Sam Murat Dağı için Söylüyor” halk konseri ile sona erdi.

Şevval Sam konser öncesinde, Aydın Kızılcaköy’de JES’lere karşı 15 aydır çadır kurup direnen kadınlarla birlikte altın madeni için onay verilen Gediz Karaağaç köyüne gitti ve yöre halkı ile birlikte maden sahasını gezdi.

Yöre halkının rehberliğinde Sam maden sahasında yürüyüş yapıp yöre hakkında bilgi aldı.

Konser öncesi sahneye çıkan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu sözcüsü Funda Öz Akcura Bilirkişi heyetinin oy birliğiyle altın madeni için olumsuz görüş vermesinin çok değerli, ancak yeterli olmadığını söyleyerek şöyle devam etti:

“Anadolu Export adlı şirket 2017 yılında bu dağda altın madeni açacağım dedi ve biz yöre halkı olarak açtırmayacağız diye mücadeleye başladık.

Murat Dağı bizim için sadece bir dağ değil. Suyun doğduğu bir dağ. Su da hayat. Bu nedenle Murat Dağı mücadelesi aynı zamanda su ve hayat mücadelesidir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 8 Mayıs’ta ÇED olumlu kararının arkasından 3 Haziran’da Uşak ve Gediz belediyeleri başta olmak üzere köyler, meslek odaları, muhtarlar, çevre dernekleri ve halk olarak 60’a yakın dava açılmasını sağlayan, başta Uşak ve Kütahya olmak üzere yöre halkının birleşik mücadelesinin gücüdür.sevval-sam-murat-dagi-icin-soyledi-647521-1.

Ve yine bugün mahkemenin atadığı Bilirkişi heyetinin tek ses olarak “bu katliam olur” demesi de yine bizim mücadelemizin başarısıdır. Ama henüz yolun çok başındayız. Mahkeme süreci devam ediyor. Ve biz geçmiş tecrübelerden de biliyoruz ki mahkemelerde kazansak da maden şirketleri durmuyor. Kışladağ altın madeninde de yaşadık bunu.

İşte bu yüzden biz bugünden itibaren çok daha şevkle dağımızı, suyumuzu, hayatımızı savunmaya devam edeceğiz. Dağımızı savunurken hayatımızın ve çocuklarımızın geleceğini de savunacağız. Ve bu mücadeleyi biz olarak yapmak zorundayız. Biz olmayı başaramazsak kaybederiz. İşe bu yüzden biz Uşak ve Kütahya başta olmak üzere tüm Ege tek ses olup çoğalarak madenciler dağımızı terk edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Öz Akcura’nın ardından sahneye paltformun bileşeni dernek ve meslek odaları ile birlikte Karaağaç, Fırdan ve Aksel kadın ve çocuklar çıktı.

Karaağaçlı kadınlar adına konuşan Gülcan Özkan biz köyümüzü canımız pahasına da olsa terk etmeyeceğiz. Ölmek değil yaşamak istiyoruz” dedi.

Fıdanlılar adına konuşan Emine Özdemir ise “10 yaşındaki torunum domatesimizi biberimizi suyumuzu alırlarsa biz ne yer içeriz diyor. Dağımızı almak isteyenlere söylüyorum. Biz bu mücadeleye kefenimi sabunumuzu hazırladık da çıktık. Dağımızı hiç kimseye vermeyeceğiz” dedi.

Akseli Gülümser Koç konuşmasını “biz kadınlar el ele verirsek hiç kimse karşımızda duramaz, hep birlikte başaracağız” diyerek bitirdi.

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu bileşenlerinin alkışları eşliğinde sahneye çıkan Şevval Sam ise bu mücadelenin mutlaka kazanılacağına inandığını söyleyerek konserine başladı.

Aydın, İzmir, Kaz Dağları, Kütahya, Muğla’dan yaşam savunucularının da katıldığı konser yaklaşık 7 bin izleyicinin coşkusu ile sona erdi.