İdam edilişinin üzerinden 72 yıl geçmesine rağmen, Seyit Rıza’nın mezarının nerede olduğu sorusuna devlet hala cevap vermedi. Seyit Rıza’nın torunu

İdam edilişinin üzerinden 72 yıl geçmesine rağmen, Seyit Rıza’nın mezarının nerede olduğu sorusuna devlet hala cevap vermedi. Seyit Rıza’nın torunu, “Mezarı başında bir mum bile yakmamıza izin vermiyorlar” diyor
OZAN BİLİR

Dersim Katliamı bu günlerde yeniden gündemde. CHP’li Onur Öymen’in savunduğu 1937 -38 yıllarında Dersim’de binlerce insan katledildi.  Bugün ise Seyit Rıza, oğlu Resik Hüseyin, Uşene Seyid, Aliye Mırze Sili, Cıvrail Ağa, Hesen Ağa, Fındık Ağa, ve Hesene İvraime Qıji’nin idam edilişlerinin 72’inci yılı.
Seyit Rıza, oğlu ve 5 Dersimli Elazığ’da göstermelik bir mahkemede yargılandı ve idama mahkum edildi. Seyit Rıza ve oğlu yaşları nedeniyle yasalar gereği idam edilmemeleri gerekiyordu. Fakat Seyit Rıza’nın yaşı küçültüldü, oğlunun ise yaşı büyütüldü. 1937 yılında Elazığ Buğday Meydanı’nda Seyit Rıza, oğlu ve beş Dersimli idam edildi.
‘AYIPTIR, ZULUMDÜR, CİNAYETTİR’
Üst düzey polis yetkilisi İhsan Sabri Çağlayangil, Seyit Rıza’nın idam anını şöyle anlatıyor:”Seyit Rıza’yı meydana çıkardık. Etrafta kimseler yoktu. Ama Seyit Rıza, meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa hitap etti: ‘Kerbelanın evladıyız, ayıptır, zulümdür, cinayettir!’ dedi. Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşlı adam rap rap yürüdü. Çingeneyi itti. İpi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağı ile tekme vurdu, infazını gerçekleştirdi.”
DANIŞTAY HALA KARAR VERMEDİ
Aradan 72 sene geçmesine rağmen Seyit Rıza’nın mezarının nerede olduğunu hala açıklanmadı. Ailenin Avukatı Hüseyin Aygün, 2007 yılında Elazığ Valiliği’ne Seyit Rıza’nın mezar yerinin açıklanması ve aileye teslim edilmesi için müracaat etti. Valilik talebe yanıt vermedi.  Bunun üzerine Elazığ İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Mahkeme tarafından  “Devlet kurumlarının elinde herhangi bir bilgi yok. Dolayısıyla valiliğin kararında hukuka aykırı bir taraf bulunmuyor. Valilik görevini yapmıştır” şeklinde karar verilerek dava reddedildi.Yerel mahkemenin kararı temyiz edildi ve Danıştay’a gidildi. Fakat Danıştay aradan geçen zamana rağmen dosyayı hala karara bağlamadı.

*

Dersim 38 hâlâ  Türkiye’de tabu
“Dersİm 1938 ve Zorunlu iskan” kitabının yazarı ve Ailenin Avukatı Hüseyin Aygün, Danıştay’dan olumlu bir karar çıkmasından umutlu değil. Fakat Aygün son gelişmelerin yargıyı etkileyebileceğini kanaatinde:
“Baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. Cumhurbaşkanı’nın Dersim ziyareti, Öymen’e karşı verilen geniş çaplı tepkiler. Belki yargı sürecini de etkiler. İdam edilen bir kişinin mezar yerinin söylenmemesi hukuk açısından da kabul edilebilir değil. Dersim 38 Türkiye’de hala bir tabudur. Onbinlerce insanın öldürüldüğü katliam resmi arşivlerde isyan olarak geçiyor.
Fakat Öymen’e gösterilen tepkilerde gösteriyor ki yavaş yavaş bir değişim var. Toplumda bir tartışma ve arayış var. Biz Dersim 38’in CHP, AKP kapışmasına kurban edilmemesini istemiyoruz. Çok büyük bir trajedi var ortada. Başta Dersim halkını daha sonra da tüm Türkiye’deki insanları vuruyor. Geçmişleriyle yüzleşemeyen insanların gelecekleri sağlıklı olmaz.”

*

‘Mum bile yakmamıza izin vermiyorlar’
Rüstem Polat, Seyit Rıza’nın torunu. Avrupa’da yaşıyor. Polat, Danıştay’dan olumsuz bir karar çıkarsa AİHM’e gideceklerini söylüyor.Polat’ın devletten talebi var:
“Devletin bize mezar yerlerinin nerede olduğunu söylemesini istiyoruz. Mezarda bir mum yakmak ve ziyaret etmek bizim de hakkımız. 72 yıldır kayıp ve biz artık su yüzüne çıkmasını istiyoruz. Devlet bizim bir mum yakmamıza bile 72 yıldır izin vermiyor. Elazığ’da şu anda halk arasında Seyit Rıza’nın mezarı olarak dört yer gösteriliyor. Bunlar söylenti. Geçeğini bilmiyoruz fakat gerçek devlet arşivlerinde var.”Umutlumusuz?” sorusuna Polat şöyle cevaplıyor:
“Biz bundan 30 ve ya 15 sene önce Seyit Rıza’nın mezarı nerede diye soramıyorduk. Çünkü korku vardı. Baskılar yüzünden Alevi olduğumuzu bile beyan edemiyorduk. Bir milleti yok etmek istediler.Fakat umudum var. Mezar yerini er veya geç bize söyleyecekler. 72 yıldır süren insanlık suçunun son bulmasını talep ediyoruz.”

=

Öymen’e Diyarbakır ve İzmir’den tepki
Dersİm Katliamı’nı savunan CHP’li Onur Öymen’e Diyarbakır ve İzmir’den tepki geldi. Diyarbakır’da sendika, dernek ve odaların da aralarında bulunduğu 43 sivil toplum kuruluşu Öymen’in açıklamalarını meclis tarihine geçecek “kara bir leke” olarak değerlendirdi. Diyarbakır Demokrasi Platformu’ndan Harika Peker Tüm-Bel Sen Diyarbakır Şubesindeki basın toplantısında, CHP Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in Dersim katliamını savunan açıklamalarını eleştirdi. Şiddeti ve savaşı dayatan kişileri “insanlık ailesi tarafından lanetlenmiş kişiler” olarak nitelendiren Peker, ‘’CHP sözcülerine hatırlatmak gerekir ki, annelerin evlat acısının, akan kardeş kanının üzerinden statükolarını ve iktidarlarını sürdüren hiçbir siyasal anlayış varlığını sürdürememiştir. CHP siyasetini yürütenlerin tarihten gerekli dersleri çıkarmaları için bir kez daha yakın tarihe bakmalarını hatırlatırız. Bu nedenle Meclis’te yaptığı açıklamayla şiddet ve çatışma ortamını körükleyerek, daha fazla evlat acısının yaşanmasını isteyen, vicdanı duygulardan yoksun Öymen’i ve onu alkışlayan zihniyeti kınıyoruz. Başta CHP’nin bölge örgütleri olmak üzere, kendine sosyal demokratım diyen, halkların kardeşliğini savunan şahsiyetleri CHP’den istifa etmeye çağırıyoruz’’ diye konuştu.
“ÖYMEN’İN SÖZLERİ İNSANLIK DIŞI”
İzmir’de ise İzmir Dersimliler Kültür ve Dayanışma Derneği üyeleri Öymen’i protesto etti. Konak Eski Sümerbank önünde yapılan açıklamaya, DTP, SDP, ESPG, İHD, EGEÇEP üyeleri de katıldı. Dayanışma Derneği Başkanı Kemal Mutlu, Öymen’in yaptığı konuşmayı utanç verici olarak nitelendirerek, CHP çatısı altında siyaset yapan Dersimlilerin bu konuşmalara karşı sessiz kalmamalarını ve partilerinden istifa etmelerini istedi. Öymen’in konuşmalarıyla CHP zihniyetinin bütün çıplaklığıyla açığa çıktığını ifade eden Mutlu, “Kendisini sosyal demokrat olarak nitelendiren bir partinin bir katliamı meşrulaştırması insanlık dışı bir tutumdur. Geçmişten bugüne analarımızı ağlatıp, o göz yaşlarından kendilerine rant sağlayanları şiddetle lanetliyoruz” diye konuştu. Gülsen Candemir