Google Play Store
App Store

Sennur Sezer Öykü Ödülü’nün sahibi Cansu Selçuk Çağlar, ödülünü Dünya Barış Günü’nde alacak. Çağlar, “Bu ödülü ve verildiği günü her daim vicdanımla barış içinde olma çabamı yoklar şekilde hatırlayabilmeyi diliyorum” diyor.

Sezer’in adıyla anılmak gurur
Cansu Selçun Çağlar (Fotoğraf: BirGün)
Işıl Çalışkan
Işıl Çalışkan
isilcaliskan@birgun.net

“Bir sözle kuruldu dünya… Hep o sözü aradım ve buldum: Emek” der “Hangi Kan” isimli şiirinde şair Sennur Sezer. Tam da bu yüzden işçinin gündelik yaşamı ve mücadelelerini şiirinin merkezine koyar usta şair. Şiiri bir çeşit direniş biçimidir onun için. Satır aralarından yumruğunu kaldırır işçinin emekçinin haklı isyanına. Usta şair aramızdan 9 sene önce ayrılsa da şiirleriyle sürdürür mücadelesini…

Birlikte yaşadığımız topraklarda “Sabah sokakları saran ekmek kokusunun mayalanışındaki uykusuzluk payı”nı yazmak, emeğin tarihine yeni kaynaklar sunmak ve şairin anısını yaşatmak amacıyla her yıl Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri düzenleniyor. Cansu Selçuk Çağlar ise “Biz Varmış İz Yokmuş” dosyasıyla bu yılki öykü ödülünün kazananı. Adnan Özyalçıner, Ayşegül Tözeren, Pınar Öğünç, Eylem Ata Güleç ve Tunç Kurt’tan oluşan öykü jürisi oy çokluğuyla ödülü Çağlar’ın almasını kararlaştırdı. Biz de bu vesileyle İzmir’de yaşayan Çağlar’a sorularımızı ilettik.

İlk olarak bu ödülün kendisi için nasıl bir anlamı olduğunu sorduğumuz Çağlar, “Bildiğime inandığım harcamak kelimesi üzerine yeniden düşünmemi sağladı örneğin. Harcanan bir şeye boşa gitmiş, israf edilmiş gözüyle bakıyoruz sıklıkla. Emek harcamaktan, zaman harcamaktan, para harcamaktan imtina ediyoruz. Ya boşa giderse endişesi aklımızı fazlaca meşgul ediyor. Oysa üretmek söz konusu olduğunda harcamak sözcüğünün şaşırtıcı bir şekilde biriktirmek anlamına geldiğini fark ettim. Bu ödül benim için böylesi bir birikimin getirisi oldu. Bu nedenle çok özel ve çok kıymetli bir hediye” cevabını veriyor.

Ödülün emek ve direniş kavramlarını öncelemesinin önemini ise, “Salt kelime olarak geçse bile sorumluluk duygusu yüklü iki kavram. Gülten Akın’ın “Yanlış mı belledim, insan sorumluluktur” dediği türden bir yoğunlukta hissedilmesinden kaynaklı bir ağırlığı oluyor insanın üstünde” sözleriyle açıklıyor.

Sözü yaratım sürecine getirdiğimizde Çağlar, “Günlük hayatta bazen boğazımda düğümlenen bir olay, bir söz, küçücük bir ayrıntı, ya da bazen nedensiz bir iç sıkıntısı belli bir süre sonra bir şeye dönüşüyor. Ele alınıp işlenmesi gereken bir şeye. Tembellik etmeden oturup çalışırsam ne olduğunu görebiliyorum, değilse uçup gidiyor” sözlerini kaydediyor. “Biz Varmış İz Yokmuş” dosyasındaki öykülerin genelinde, toplumsal olaylar ve gerçekler karşısında bizi umutsuzluğa iten duygulara ve bambaşka yerlerde aradığımız çıkış yollarına rastlamak mümkün. Çağlar, Sennur Sezer’in anısını yaşatmayı amaçlayan bu ödüle bu sebeple değer görüldüğünü düşündüğünü ifade ediyor.

EDEBİYAT VİCDANİ BARIŞA GİDEN YOL

Yaşamını mücadeleye adayan bir kadın şairin adıyla anılan bir ödülü yine bir “kadın” olarak almanın anlamını sorduğumuzda şu cevabı veriyor: “Kadın olarak kendine dönmek, bulunduğun yere ve yaşamına dâhil edeceğin insanlara gönlünce karar vermek, erkek olarak bunları yapabilmekten daha fazla gayret gerektiriyor. Bunu başarabilen kadınların sayısının en az erkekler kadar çok olmasını gönülden dileyen biri olarak, mücadelesinin hakkını verebilmiş çok değerli bir kadın şairin adıyla anılmak gerçek bir gurur kaynağı benim için.”

Çağlar ödülünü 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde alacak. Dünyada savaşlar sürerken ödülünü böylesi anlamlı bir günde almasının ona ne hissettirdiğini soruyoruz. Çağlar, “İnsan olarak tek bir günü bile savaşsız geçirebileceğimize inancım yok galiba. Her böyle hissettiğimde barış olmadan da bir gün geçiremeyeceğimizi hatırlatıyorum kendime. Vicdanlarımızla barış içinde olmayı hedeflemenin, dünya barışı için atabileceğimiz en büyük ve en kararlı adım olacağına inanıyorum. Bu ödülü ve verildiği günü her daim vicdanımla barış içinde olma çabamı yoklar şekilde hatırlayabilmeyi diliyorum” diyerek cevaplıyor sorumuzu.