Google Play Store
App Store

SGK en düşük emekli aylığının 2 bin 553 lira olduğunu iddia etse de emekliler öyle demiyor. Bin 800 lira maaş aldığını söyleyen emekli Güler Güven “Çocuklar da olmasa yapamayacağız” diyor.

SGK gerçekleri söylemiyor

Filiz GAZİ

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun “en düşük işçi emekli aylığı 2 bin 523 TL” iddiası sonrasında BirGün yazarı Aziz Çelik, bu iddianın gerçek dışı olduğunu nedenleri ile anlattığı bir yazı yazmıştı. Yine o yazıda en düşük emekli aylığının SGK’nin iddia ettiği gibi 2 bin 523 TL değil, bin 500 TL civarında ve daha altında olduğunu kaleme almıştı. Yazıdan sonra çok sayıda işçi emeklisi okur kendilerine ait emekli aylık ve gelir bilgisini Çelik’le paylaşmıştı. Kaldı ki SGK’nın açıkladığı rakam, bugünkü şartlarda bir ev kirasını karşılamıyor.

ÇOCUKLARI DESTEK OLUYOR

Halk Eğitim’den ücretli öğretmenlikten emekli olan Güler Güven, bin 800 TL maaş aldığını söylüyor. Ekonominizi nasıl döndürüyorsunuz soruma “Her şeyden kısarak yaşıyorum. Pazar çantasından kıstım mesela. Daha doğalgazı da soğuklar bastırınca donmayacak kadar açarım. Yaş aldıkça sağlık sorunları da çıkıyor. Gözümde katarakt sorunu var, devlette randevu bulmak mümkün değil, özelde tedavi de ayrı masraf. İnsan gibi bir yaşamımız yok yani” diyerek yanıt veriyor.

Güven’in bir evi var. Bugünkü şartlarda nispeten şanslı olduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Bin 800 lira maaşın bu şartlarda yetmesi mümkün değil. Eşim vefat edeli beş yıl oluyor. Bir ev alabildik. Markete, pazara alıverişe gittiğimde, her fiyat sorduğumda ya evim olmasaydı diyorum. Kızlarımın da destek olduğu oluyor. Onların da kiraları birer maaşa gidiyor.”

25 YIL PRİM ÖDEDİM

Sosyal Sigorta Kurumu (SSK) emeklisi olan Mustafa Durna’ya maaşını sorduğumda tamı tamına rakam veriyor: “2 bin 412 lira 87 kuruş.” Durna’ya nasıl geçiniyorsunuz diye sorunca, “Geçim kelimesini silelim isterseniz, hayatla savaşıyoruz diyelim” diyor.

“Kapıcı dairesinde bin 950 liraya kirada yaşıyoruz. Bir çocuğum daha yeni liseye başladı. Eşim daha emekli olmadı. Olayımız şu: Biz yıllarca prim ödedik. Ben 25 yıl prim ödedim. Gördüğünüz otomobillerden yemek yediğiniz ekmeğe kadar biz ürettik ve bugünler için kenara para koyduk. Ülkeye kattığımız zenginlikten kendi payımızı istiyoruz. Bu kadar basit. Birilerine peşkeş çekilsin, faizsiz kredi verilsin, borçları silinsin diye vermedik o primleri. Devlet, benim aylığımı tartışmaya başladıysa zaten bitmiştir.”

60’TAN SONRA YENİ BİR İŞ

Taşeron işçiliğinden emekli olan Ergün Poyraz, bin 700 TL maaş aldığını söylüyor. Poyraz aynı zamanda kentsel dönüşüm mağduru. Fikirtepe’de otururken şimdi Pendik’e taşınmış. Poyraz’la kısa konuşuyoruz. “Yoksulluk içinde yaşamaya çalışıyoruz. Teferruata gerek yok” diyor.

“Bu yaştan sonra yeni bir iş öğrenmeye çalışıyorum. Yollara çizilen şeritler var ya… O işteyim. Yardımcı olarak çalışıyorum. Hiç anlamadığım bir iş. 60 yaşından sonra çalışmak mecburiyetten başka bir şey değil. Asgari ücretle çalışıyorum. Emekli maaşım bin 700 TL. Normalde Fikirtepe’de kendi evimde oturuyordum. Kentsel dönüşüm başlayınca evimden oldum. Pendik’e taşındım. Şu an kirada oturuyorum, kira desteği de alamıyorum. Kısacası yoksulluk içinde yaşamaya çalışıyoruz, teferruata girmeye gerek yok.”

SORUNLAR GÖRÜLMÜYOR

BAĞ-KUR emeklisi olduğunu belirten Kurtulmaz, kişisel durumunu ise şu sözlerle anlatıyor:

“Maaşım 2 bin 500 TL. Üniversite mezunu işsiz bir oğlum var. Onu bunu boş verin, aldığım şeyleri onla paylaşmaya çalışıyorum. Birlikte oturuyoruz, böyle idare etmeye çalışıyoruz. İyi bir işi olsa belki bu saaten sonra bana destek olurlardı değil mi? Emeklilerin bir de böyle sorunu var. Emeklinin çocuğu da işsiz… Saraylarda oturanlar bunları görmemezlikten geliyorlar. Pespembe bir tablo oluşturmuşlar, gerçek öyle değil. Kış geldi, şimdi düşünüyorum. Doğal gazı nasıl yakacağım? Yaksam 600 lira gelir, bunu ödeyecek gücüm yok ki.”

EMEKLİNİN ÇOCUĞU DA İŞSİZ

Tüm Emekli-Sen Kadıköy Şube Başkanı Hıdır Kurtulmaz, bir ülkenin durumunu en çok da emeklilerin durumunun yansıtacağını belirterek şöyle diyor: “Eti, sütü geçtik bir yaz boyu incir, şeftali yiyemeyen emeklilerimiz var. Kira ödeyemediği için bekar odalarında kalan emeklilerimiz var” diyor.

Kurtulmaz son olarak sendikalarının kapatıldığına değiniyor: “Biz bunlarla uğraşırken ne yapabiliriz diye düşündük. Hakkımızı hukukumuzu savunmak için emekli sendikası kurduk. Ekonomimizi düzeltmeye çalışmayan devlet üç sene uğraştı ve sendikamızı kapattı.”