Şu üç dört eğitim meselesi…

(“4+4+4” yazarken kolay da “dört artı dört artı dört” diye okurken epey zorlanıyorum.)

Amacın zorunlu eğitimi on iki yıla çıkarmak olmadığı açık.

Öyle olsaydı sekiz yıllık zorunlu eğitimi bile on beş yıldır sindiremeyen dinciler karşı çıkardı ilk baş.

Amaç malûm.

İmam hatiplerin orta kısımlarını tekrar açmak…

“Bülûğa ermiş” kız çocuklarını erkek çocuklardan ayırmak…

Ve de (tercihen) eve kapatmak.

***

Milli Eğitim Bakanlığı doksan üç soru-cevaplık bir broşür hazırlamış.

Girişte Ömer Dinçer “Bu çalışmanın yeni eğitim düzenlemesi hakkında zihinlerde beliren soruları aydınlatacağı inancı ve umuduyla” diye yazmış ama…

Tam bir “kendin pişir kendin ye” işi olmuş.

Misal…

“Niçin medya ve sivil toplum örgütleri bu konuya bu kadar olumsuz yaklaşıyorlar?” sorusunun cevabı.

Bilgi eksikliği, yapılan değişikliği objektif bir şekilde ve çok yönlü değerlendirememenin yanı sıra…

(Asıl mühimi…)

İdeolojik bir bakış varmış.

Böyle düşünenler, bireysel ve kültürel farklılıkları bir potada eriterek tek tip insan yetiştirmek alışkanlığından vazgeçemiyorlarmış!

Bireysel ve kültürel farklılıklar bir potada eritilip çok tip insan nasıl yetiştirilecek diye sormayın sakın…

Belli ki plak orada takılmış.

(Şimdilerde Altan Brothers bile uyandı ama…

Bakarsınız hâlâ zokayı yutan sazanlar da çıkar!..)

***

Madem çocukları okulla erkenden tanıştırmak istiyorsunuz, bu kadar talep olmasına rağmen neden okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmıyorsunuz…

Dürtü kontrolu henüz gelişmemiş bir çocuk sınıfta davranışlarını nasıl kontrol edecek…

Oyun çağı dönemindeki çocuklar okula nasıl uyum sağlayacak…

Altmış ya da altmış altı aylık çocuk, seksen üç aylık sınıf arkadaşına nasıl yetişecek…

 Eğitim hayatlarının daha başında başarısızlığa mahkûm ettiğiniz bu çocuklar ileride ne olacak diye endişe duyuyorsanız…

AKP’de çare tükenmez…

Gidin rapor alın!

Ne raporu?..

Çocuğumun bedeni ve/veya zihni gelişimi yeterli değildir raporu.

Halt yemişsiniz...

O “zihni gelişimi yeterli değildir” raporunu çocuklara değil size vermek lâzım, size!

 ***

Bir de neymiş?..

Okullar beş yaşındaki çocuklar için hazırlanıyormuş.

Yani?..

Aynı okullara doldurulup aynı sınıflara istiflenecek altmış, altmış altı, yetmiş iki, seksen üç aylık çocuklar arasında on, on iki santim boy farkı var ya…

Yaklaşık otuz üç bin ilkokul ve yaklaşık üç yüz kırk bin derslikteki milyonlarca sıra, masa, lavabolar, tuvaletler filan…

Okulların açılacağı 17 Eylül Pazartesi gününe kadar yenilenecekmiş!

Şimdi, ufak at da altmış aylıklar da yesin demek var ya neyse.

Benim başka bir önerim var!

Masaları, sıraları, lavaboları geçin de tuvalet sifonlarını yenileyin.

Rapor istiyorsanız ahanda yazıyorum…

“Altmış ayını doldurmuş bütün çocukların fiziksel, ruhsal, bilişsel ve zihinsel gelişiminin sifonu kuvvetle çekip bütün pislikleri şehrin kanalizasyonlarına göndermeye yeterli olduğuna dair tıbbi kanaat raporudur.”