Sol bir tartışmanın temelinde, ortak etik ve siyasal sorumluluk yer almalıdır. Farklı yaklaşımlar konusunda, belli üslup ve gelenekleri kullanarak akıl yürütmek, yeni düşüncelerin, görüşle

Sol bir tartışmanın temelinde, ortak etik ve siyasal sorumluluk yer almalıdır. Farklı yaklaşımlar konusunda, belli üslup ve gelenekleri kullanarak akıl yürütmek, yeni düşüncelerin, görüşlerin ve ifadelerin ortaya çıkışına olanak tanır. Doğru tartışmanın olmadığı yerde, bilgi alışverişi için bir zemin yaratılamaz. Sözcükler ve düşünceler kendi içine kapanır ve alışveriş, bir tür monologa, salt sınırların savunulduğu ve karşılıklı egoların yüze vuruşundan ibaret bir tür narsizme dönüşür. Öyle ki bu tartışmayı izleyenler arasında sunulanlara taraf olan "kafası karışık" yeni gruplar eklemlenir. Sonrası nda küskünlük, isteksizlik ve geleceğe ilişkin güvensizliğin ön plana çıktığı, gerçek tartışmadan uzak, sığ bir ortam oluşur. Dışımızda gelişen bir olguya karşı çıkmak veya savunmanın temelinde, bireysel çıkarların ötesinde ilkesel kaygılar olmalı. Tüm yaklaşı mlar belli normlar doğrultusunda şekillenmeli. Aksi halde, yapıcı olmaktan uzak, kırıpdağı tan mutsuz söylemleri dinlemeye mahkum edilen kitlelerde umudun tomurcukları açmadan çürüyecektir. Oysa geniş kitleleri kucaklayan, önyargısız ve iyimser yaklaşımları benimseyip, bu doğrultuda sürdürülen tavı r sonucunda dünyayı yakalama şansımız artacaktır.

FARKINDA OLABİLMEK
Yaşadığımız çağda özgürlük ve demokrasiyi arayan insanların yüzlerini geleceğe dönmüş olmaları, bireysel hak arayışlarında ve yerkürenin her yanındaki siyasal eylemlilikte gözlemlenebilir. Küresel anlamda ortak değerlerin, ekolojik bir dünyanın, yoksulluk için yeni alternatif arayışlarının, kısaca insana ve doğal çevreye ilişkin sorumlulukların hayata geçirilebilmesinin en önemli koşulu farkında olmaktır. Yani, umutların gerçeğe dönüşmesi için olumsuzluklardan birinci derecede etkilenen insanların kararlı bir şekilde mücadeleye katılmaları gerekir. Ülkemizde yaşayan büyük çoğunluğun temel sorunların çözümüne ilişkin yaklaşımları "benimsemek" şeklinde kendini gösterir. Farkında olanların ise izledikleri karamsar tablodan etkilenmeleri sonucunda, düşünceleri netleşmeden dağılıp tükenir. Toplumsal ve siyasal alanda değişime olanak tanıyacak yeni dünya görüşleri tartışılmadan zedelenir. Yanlış bir rotayı düzeltmek için geç kalmadan, bulunulan yerden doğru noktaya yönelmek iyi bir başlangı ç için umut veren bir adım olabilir.

Farkında olanların çoğalması ve mücadele yetilerinin eyleme dönüşebilmesi için, bizim dışımızda süregelen gelişmeleri, tüm boyutuyla irdelemek, doğru değerlendirme ve analizleri sunmak gerekiyor. Yaşadığımız ülkenin temel sorunlarının çözümüne ilişkin önerileri, belli süreçlere endekslemeden hayata geçirebilmenin yolları aranmalıdır. Risk almadan, mücadele etmeden, yoksulluk, adaletsizlik, ayrımcılık, işkence ve daha bir dolu dibe vurmuş problemin tek bir dokunuşla çözüleceğine inanmak, tümüyle gerçekçi bir yaklaşım olamaz. Tek bir merkeze konsantre olurken, IMF’in dayatmaları sonucu gerçekleşen işçi kıyımları, adamına özel özelleştirmeler, borç batakları, eğitimin iğdiş edilmesi, sağlığın lüks tüketime endekslenmesi, çağın gerisine doğru hızlı ve görünmez adımlarla yürüyen iktidarın oyunları göz ardı edilmemelidir. Bu anlamda ortak bir dilin oluşması sağlanabilirse, mücadele süreci, değişimin olumlu iç dinamiğinin de etkisiyle önemli bir yol alacaktır. Kendi aramızda asgari netliği yakaladığımızda, dışarıdaki etki ve inanılırlığımızın da artacağı kuvvetle muhtemeldir. Sol kimlik, bütünüyle sınırlardan arınmış, enternasyonal bir dünyalı olabilmektir. Önce kendi içimizde bütünselliği sağlayabilirsek, gelecekte daha geniş katılımlarla Avrupa, Amerika, Asya veya Afrika kıtalarının emekçileri ve aydınları ile oluşturulacak işbirliği sonucunda, daha güzel bir dünyanın ufukları açılacaktır. Geçmişte yaşanan yenilgi veya yılgınlıklara rağmen yarına dair umutları hiç tükenmeyen iyi yürekli insanlar, diyaloglarını monologlara dönüştürmeden sürdürmeyi başardıklarında, sığ sulardan kurtulup okyanuslara doğru açılarak sonsuz mavilikleri kucaklayacaklar.