Türkiye'de geçen yıl 119,75 milyar adet sigara satışı gerçekleştirilirken sigaraya yaklaşık 78 milyar Türk lirası harcandı

Sigaraya bir yılda 78 milyar Türk lirası harcandı

Tütün ürünü kullanımının sağlık ve diğer zararları konusunda farkındalık oluşturmak, kullanıcılara bırakmaları yönünde bilinç kazandırmak, tütün dumanına bağlı pasif maruziyeti önlemek ve sağlıklı yaşam davranışlarını geliştirmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü olarak ilan edildi.

AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, önlenebilir hastalık ve ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer alan küresel tütün salgını, dünyada her yıl 8 milyondan fazla kişinin ölümüne de sebep oluyor. Bu ölümlerin 7 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımından, yaklaşık 1,2 milyonu ise sigara içmediği halde pasif etkilenime maruz kalmaktan kaynaklanıyor.

Tütün endüstrisi, uzun yıllardır gençleri tütün ve nikotin ürünlerine çekmek için stratejik ve agresif satış yöntemleri kullanıyor. Her yıl tütünle ilgili hastalıklardan ölen milyonlarca insanın yerine yeni tüketicilerin, gençlerin koyulabilmesine yönelik ürün tasarımları çeşitli pazarlama kampanyaları bu yöntemlerin başında gelen yaklaşımlar arasında yer alıyor.

Tütün ürünü kullananların akciğerlerinin savunma mekanizmasının bozulması, mukus artışı gibi sebepler akciğer ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini artırıyor. Bu durum nedeniyle sigara içen kişilerin, sigara içmeyenlere kıyasla yeni tip koronavirüse (COVID-19) yakalanma riskinin de daha yüksek olduğu belirtiliyor.

MESELENİN EKONOMİK BOYUTU

sigaraya-bir-yilda-78-milyar-turk-lirasi-harcandi-737711-1.

Türkiye'de kalp damar vakalarının yüzde 75'inin, akciğer kanseri vakalarının ise yüzde 70'inin tütün kullanımıyla ilişkili olduğu belirtiliyor.

Sigaranın ekonomik boyutu da en az sağlık kadar önemli bir yer teşkil ediyor. 2019 yılında Türkiye'de 119,75 milyar adet sigara satışı gerçekleştirilirken tiryakilerin cebinden yaklaşık 78 milyar lira çıktı.

Sigaranın doğrudan veya dolaylı olarak yol açtığı hastalık, ölüm ve bunlara bağlı iş gücü kayıpları ile oluşturduğu diğer psikolojik travmalar telafisi mümkün olmayan kayıpların ortaya çıkmasına neden oluyor.