Artan pahalılık karşısında savunmasız kalan halk, yüksek faiz oranına rağmen bankalara borçlanıyor. Sadece bir haftada ihtiyaç kredisi borcu 4,7 milyar lira, kredi kartı borcu ise 6,2 milyar TL arttı.

Sığınak yüksek faizli kredi oldu

Havva Gümüşkaya

İktidarın uyguladığı ekonomi politikaları geniş halk kesimlerinin borç batağına saplanmasına neden oluyor. Türk Lirası, yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 45 civarında değer kaybı yaşadı. TL’deki bu değer kaybının arkasında iktidarın, faizleri düşük tutarak ekonomik büyümeyi, rekabetçi kur ile ihracatı artırmayı hedeflemek yönündeki politikası var. Ancak bu politika en son 2018 yılında yaşanan kur krizinden çok daha ağır sonuçlara neden oluyor.

TÜİK kasım ayı enflasyonunu yüzde 21’i geçti ama halkın hissettiği bunun çok daha üzerinde. Merkez Bankası (TCMB), ise en son kasım ayında politika faizini yüzde 16’dan 15’e indirdi. Faiz indirimlerinin devamına yönelik artan mesajlar ise TL’nin değer kaybını hızlandırıyor. Merkez Bankası’nın doğrudan müdahalelerine rağmen dolar kuru 13,70 seviyesinde.

KREDİ BORÇLARI KATLANARAK ARTIYOR

Ülke ekonomisinin gıdadan tekstile birçok malın üretiminde ithalata bağımlı olması nedeniyle doların yükselmesi fiyatların da artmasına yol açıyor. Hal böyle olunca artan pahalılık karşısında yurttaşın tutunacağı tek dal yüksek faize rağmen ihtiyaç kredileri oluyor. Kur şoklarının hızlandığı ekim ayından itibaren ihtiyaç kredisi ve kredi kartı harcamalarının değişimini inceledik.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre faiz oranlarının yüzde 23,3 olduğu 1 Ekim’de bankalara olan ihtiyaç kredisi borcu 438,3 milyar lira, kredi kartı borcu ise 187,8 milyar lira düzeyindeydi. 1 Ekim’den 26 Kasım’a kadar geçen sürede ise ihtiyaç kredisi borcu yüzde 3,3, kredi kartı borcu ise yüzde 4,6 seviyesinde arttı.

Merkez Bankası’nın faiz indirimleri ise yurttaşın en çok kullandığı ihtiyaç kredisi faizlerine yansımadı. Kasım ayının son haftasında ihtiyaç kredisi faizleri yüzde 23,6’ya çıktı. 26 Kasım itibarıyla kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borcu sadece bir haftada 10,9 milyar lira artarak toplam 649,4 milyar liraya ulaştı.

siginak-yuksek-faizli-kredi-oldu-951823-1.



HATALI POLİTİKALARIN BİR TEZAHÜRÜ

Bilgi Üniversitesi’nden Cem Başlevent’e göre krediye dayalı tüketimle sağlanan ekonomik canlılık sağlıklı değil ve uzun vadede halkın alım gücünü yükseltmeyecek.

Bireylerin büyük bir borç yükü altında yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını belirten Başlevent, “Uygun faizle alınan kredilerin tüketim yerine döviz ve kripto para gibi yatırım araçlarına gitmesi de gelecekte beklenen getiriler elde edilemeyebileceğinden borç alanlar için ciddi bir risk oluşturuyor. Bu tür yönelimler, iktidarın para politikalarının ne kadar hatalı olduğunun da bir tezahürü” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan vadesinde ödenemediği için bankalar tarafından takibe alınan borçların da 17,5 milyar lirası konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerinin toplamından, 5,8 milyar lirası da kredi kartlarından olmak üzere toplam 23,3 milyar lira düzeyinde bulunuyor. Bankaların takipteki bu borçlarını düşük bir bedel karşılığında varlık yönetim şirketlerine satıyor olmaları bu rakamı olduğundan daha düşük gösteriyor. Varlık yönetim şirketleri tarafından icra yoluyla yurttaştan tahsil etmeye çalıştıkları alacaklarla bankalar tarafından takibe alınan borç miktarı 54 milyar lirayı geçiyor.

siginak-yuksek-faizli-kredi-oldu-951824-1.