Ülkemizde çalışanların önemli bir kısmı sigortasız olarak çalıştırılmaktadır. Bu sayının 2007 yılı sonu itibariyle 9,5 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. İşsizliğin yoğun olarak yaşandığı ülkemizde...

Ülkemizde çalışanların önemli bir kısmı sigortasız olarak çalıştırılmaktadır. Bu sayının 2007 yılı sonu itibariyle 9,5 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. İşsizliğin yoğun olarak yaşandığı ülkemizde çalışanlar, sigorta konusunda işverenlerle pazarlık yapma güçlerini dahi kendilerinde bulamamaktadır. Ayrıca işverenlerin çoğu zaman, “deneme süresi içinde sigorta olmaz” diyerek çalışanları aylarca sigortasız olarak çalıştırdıklarını da görmekteyiz. Oysa deneme süresi İş Kanunu’nda bulunan bir uygulama olup ihbar ve kıdem tazminatları açısından önem arz etmektedir. Yani deneme süresi içerisinde de sigortalı olarak çalıştırılmaları gerekmektedir. O halde İş Kanunu’nda deneme süresi konulmasının nedeni nedir? Deneme süresi sadece işverene deneme süresi içinde tek taraflı olarak ihbarda bulunmaksızın ve sebep belirtmeksizin işçinin iş sözleşmesini sona erdirme hakkı verir. Yani işverene bu dönemde işçiyi sigortasız çalıştırma hakkı vermez. İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün, yeni kurulan işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma bildirim yapılması gerekir.

Sigortam yapılmadı, ne yapmalıyım?

Sigortasız olarak çalıştırılıyorsanız yapmanız gerekenler şunlardır; Eğer sigortasız olarak işyerinde hâlâ çalışıyorsanız ilk yapmanız gereken bulunduğunuz ildeki SSK Sigorta Müdürlüğü’ne çalıştığınız işyerinin adını, açık adresini varsa telefonlarını da belirten bir şikâyet dilekçesi ile başvurmanızdır. Kendi isim ve adresinizi de bu dilekçeye yazmayı unutmayın, zira SSK denetim elemanlarınca isminiz gizli tutulmaktadır. Maalesef ülkemizde sigortalı çalışma kültürü oluşmadığından ve ağırlıklı olarak sağlık hizmetlerinden istifade etmek için sigorta bildiriminin üzerinde durulması nedeniyle çalışanlar başları sıkışmadan sigortalılıkları için uğraşmazlar. Bu eksiklik işveren için de söz konusudur; zira çalışanın sigortasının yapılmaması büyük bir hak ihlalidir.

Şayet işten ayrıldıktan sonra sigortasız çalıştırıldığınızı öğrenmişseniz bu durumda yapabileceğiniz iki işlem var:

Birincisi, yukarıda açıklandığı gibi SSK Sigorta Müdürlüğü’ne durumu belirtir bir dilekçe vermektir. Ancak işyerinden ayrılmış olduğunuzdan SSK denetim elemanlarının yapabilecekleri fazla bir şey yoktur. Sizin için yapabilecekleri tek şey işverenin defter kayıt ve belgelerini incelemekten ibarettir. Minareyi çalan kılıfını uyduracağından, yani sigortasız çalıştırdığı işçi ile ilgili defter kayıt ve belgelerde sizin isminiz olmayacağından yapacak bir işlem olmayacaktır. Ama eğer defter, kayıt ve belgelerde isminize ödenmiş ücret varsa SSK sizin sigortanızı sağlayacaktır.

Dava için 5 yılı geçirmeyin!

İkinci yol ise, İşyerinden ayrılmış olduğunuz için SSK denetim elemanlarının sonuca gidememesi durumunda, bu defa ikamet ettiğiniz yer çevresindeki İş Mahkemesi’nde dava açmanızdır. Bu davayı ise en geç işten ayrıldığınız yılı takip eden beş takvim yılı içinde açmanız gerekir  (Mesela, 15.08.2001 de işten ayrılmışsanız, 31.12.2006 sonuna kadar dava açabilirsiniz). Eğer  yaşadığınız yerde İş Mahkemesi yoksa aynı davayı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açabilirsiniz. Dava açma yolu sadece işten ayrıldıktan sonra müracaat edilecek bir yol değildir; isterseniz SSK’ya müracaat etmeden de ilk yol olarak İş Mahkemesine müracaat edebilirsiniz. Ancak belirtmek gerekir ki, Türkiye şartlarında çalışmaya devam ederken işvereniyle mahkemelik olanlar üç-dört ay gibi kısa bir süre sonra işleri kaybedebilmektedir. Mahkeme işe iade kararı verse bile, işçi değişik endişelerle aynı yerde çalışmaya cesaret edememektedir.

Açacağınız davada delil olarak, şahit gösterebileceğiniz gibi işyerinde iken işyeri ile ilgili muhasebe veya benzer belgelerde var olan imzalarınız da (ürün teslim ve tesellüm makbuzu, irsaliye fişi, kargo teslim fişi vb.) delil olabilir. Ancak yazılı delilleriniz yoksa tanık göstermeniz yeterli görülmeyebilir. Hizmet tesbit davalarının (çalışmanın tespiti davası) özelliği gereğince, davaya bakan hâkim diğer davalardan farklı olarak olayın her yönünü kendiliğinden araştıracak ve doğruyu bulmaya çalışacaktır. Ayrıca bu tür davalarda ispat külfeti de işverene ait olacaktır

 

***

Okur sorularIna cevaplar

? Babam 1957 doğumlu ve 01/09/1989 SSK başlangıcı var. Şimdi 5600 günü vardır. Bu durumda ne zaman emekli olabilir?(Haydar Köse - Manisa)

:  Haydar Bey! Babanız 01.09.1989 başlangıcı ile en az 5450 gün sayısı ile 25 yıllık sigortalılık süresini tamamlayacağı 01.09.2014 günü emekli olabilir. Ancak askerlik durumunu yazmamışsınız. Eğer askerlik yapmış ise bu süreyi borçlanıp öderse bu tarihten askerlik yaptığı süre kadar daha erken emekli olabilir.

?27,04,1958 doğumluyum. 24,03,1983 ile 30.09.1999 yılları arasında özel bir bankanın sandığına bağlı olarak çalıştım.30.09.1999-26.06.2001 tarihleri arasında boşluğum var ve bu  tarihinden itibaren halen SSK lı olarak çalışmaktayım. Ne zaman emekli olurum. (Recep Yeşil-Eskişehir)

:Banka Sandığı"ndan sonra SSK"ya en az 1260 gün (3,5 yıl) prim ödemek şartıyla SSK"dan aksi durumda Bankanın özel sandığından  en az 5150 gün sayısı ile emekli olursunuz. Askerlik konusunda bir bilgi vermemişsiniz,eğer askerliğinizi 1983 öncesinde ifa ettiyseniz mutlaka borçlanın zira emekliliğiniz askerlik süreniz kadar öne gelir.

? İyi bayramlar..Ben yaklaşık 10 senedir özel bir şirkette çalışıyorum. 1 milyar civarında maaş almaktayım. Ama yaklaşık 5 senedir sigorta pirimimiz asgari ücretin biraz üzerinde gösteriliyor. İşten çıkarılmamız durumunda tazminatlarımızın aldığımız maaşa göre verileceği söylendi. Bizlerde işimizden olmamak için kabul ettik. Aksi bir durumda herhangi bir yaptırımımız var mıdır.Bordromuz düşükten olmasına rağmen işyerinden ara sıra bankadan kredi alma yada kredi kartı çıkarma bahanesi ile bordro istiyoruz ve bordronun yüksek yani almış olduğumuz maaşa göre düzenlenmesini talep ediyoruz ve bunları saklıyoruz. Ayrıca maaşımızı banka kartı ile çektiğimiz için banka kağıtlarını da saklıyoruz. Yani aksi bir durumda bir yaptırımımız olur mu? (Umut Kılınç-Zonguldak)

Cevap: Ücret bordrolarına itiraz notu düşmeden imza atıyorsanız, Yargıtay bazen işvereni haklı görebiliyor ama banka ödemelerine ve kredi için verilen belgelere dayanarak ücretinizin gerçeği yansıtmadığından bahisle her zaman dava açabilirsiniz.

NOT:Değerli Okurlarım! Sorularınızı mümkün olduğunca bu köşede cevaplamaya çalışacağım. Sorularınızı cihangiralpay@mynet.com e-mail adresine, gazetemizin 0212 249 8843 numaralı faksına veya “Kemeraltı Cad. No:1-3 Kat:4 Karaköy-İST.” adresine gönderebilirsiniz. Sorularınızın açık, anlaşılır ve ayrıntıları içermesi doğru cevabı almanız açısından önemlidir.