Sihirli Kitaplar

MEHMET ÖZÇATALOĞLU

Çocukluk günlerimden aklımda kalan isimdir Sermet Erkin. Tek kanallı televizyonlu günlerdi. O ekrana çıktığında nefesimizi tutar, gözümüzü kırpmazdık. Yapacağı numaraların sırrını çözmeye çalışırdık. Tabi yaptıklarının birer kandırmaca/yanıltmaca olduğunu da bilmiyorduk. Her biri gerçek bir kareydi bizim için. Günlerce şaşkınlığını üzerimizden atamazdık. Bazen tek gündem maddemiz olurdu. Tekrar tekrar birbirimize anlatırdık izlediklerimizi. Sonra kanal sayısı çoğaldı. Kanal sayısıyla birlikte illüzyonistlerin de. Sermet Erkin efsanesi de böylelikle sona erdi. Şimdiki çocuklar, izlediklerinin gerçek olmadığının farkındalar. Öyle ki numaralara şaşırmıyor, şaşırmadıkları gibi nasıl gerçekleştirildiği üzerine yorum yapıyorlar.

‘Sihirbazın Kuyruğu’nu okurken anımsadım Sermet Erkin’i ve o günleri. Aytül Akal’ın yazdığı, Alexandra S. Badiu’nun resimlediği ve RedhouseKidz etiketiyle çocuklarla buluşan kitapta Engin, Esra, Gamze ve Burak’ın serüvenini okuyoruz. Okullarında gösteri yapmaya gelen ustaların ustası muhteşem sihirbaz KozMoz, bu dörtlüden Burak’ın aradığı kişidir. Çünkü Burak, sihirbaz olmayı çok istemektedir. KozMoz’la mutlaka başbaşa görüşmeli, ondan ders almak için onu ikna etmelidir. Fakat KozMoz hiç de beklediği gibi sevecen davranmaz. Aksine tuhaf davranışlarıyla onu şaşırtır. Bir sakin bir öfkelidir KozMoz. Bir dediği bir dediğini tutmaz. Burak bunun nedenini düşünürken gösteri günü okulda beklenmedik bir de olay yaşanır. Fakat Burak kararlıdır. KozMoz’dan o dersleri almalıdır. Bunun mücadelesini verirken de üç arkadaşıyla birlikte sihirbazın sırrını açığa çıkarmaya karar verir. Ve serüven başlar. Çocuklar usta birer dedektif gibi farklı bir olayı aydınlatmaya çalışırken, sihirbazların bilinmeyen dünyasına da tanıklık ederler. Olayları çözümlediklerinde ise hepsini şaşırtacak bir sonuçla karşılaşırlar.

Çocukların (aslında yetişkinlerin de) severek okuduğu yazar Aytül Akal kesintisiz bir okumaya davet ediyor çocukları. Alexandra S. Badiu’nun resimleri de KozMoz’un gösterisi kadar hareketli ve renkli. ‘Sihirbazın Kuyruğu’ sıcak yaz günlerinden bunalan çocuklara keyifli zaman geçirtecektir.

İçinde sihir olan bir kitaptan başka bir sihir barındıran kitaba geçelim. Bu defa daha küçük yaş grubundakiler için pırıl pırıl, renkli, resimli bir masal kitabı. ‘Okçunun Sihirli Liri.’ Sevgiye, barışa gereksinim duyduğumuz bu dünyada harika bir masal kitabı. Göknur Birincioğlu yazmış, Maria Brzozowska resimlemiş. Ve yine Red House Kidz’den. “Gözleri görmeyen ama hedefini hep on ikiden vuran bir okçuyla başlıyor masal. Usta okçu, okun yaydan çıktığı andaki sese öyle tutkundur ki tıpatıp bu sesi çıkaracak bir lir yapar günün birinde. Gelinciklerle dolu bir bahçede bu liri çalarken ipek sesli bir kadın çıkagelir ve başlar şarkı söylemeye. Okçu, kadının sesinden öylesine etkilenir ki, liri ona hediye eder. Kadının adı Dantel’dir ve sarayda ipek dokuyan örücülerle birlikte yaşamaktadır. Örücüler Dantel’in ve lirin sesi eşliğinde ipek dokumaya başlayınca, kralın ordusu için yaptıkları ipek pelerinleri hiçbir ok delip geçemez. Lirin büyüsüyle yenilmez bir ordu çıkmıştır ortaya. Kral bunun farkına vardığındaysa gücüne güç katmak için pelerinleri birer silaha dönüştürür. İşte öyle bir dünyada da gelincikler solar, şarkılar söylenmez olur. Masalın sonunda okçunun söylediklerine kulak verelim isterim. Verelim ki dünya daha yaşanılır olsun: “İyi niyetle örülmüş her hedef, her düş gerçeğe dönüştüğü an etrafa ışık saçar. O ışığı kalbine, bir gelinciği koparır gibi koyamazsın. Onu yoluna fener yapman için ellerini ona zarafetle uzatman gerekir. Bu da ancak sevgi dolu bir kalbin yapabileceği bir şeydir. Asıl güç, bu hassasiyeti kalbinde barındırmakta, bu inceliğe yuva olmakta. Bu yüzden şimdi sonsuzluğa karışırken diyorum ki; ipekten, gelincikten, kadifeden dantel gibi ilmek ilmek örülmüş kalplerle, sevgiyle örülsün dünya…” Benim de dileğim odur. Sevgiyle, barışla, kitaplarla örülsün dünya.