Afroviti Gusho sayıların ve geometrik figürlerin dünyasının büyülü olduğuna dikkat çekerek, “Matematik dünyasında, şiirde olduğu gibi mantık ve fantezi buluyorsunuz. Şiirlerim çoğunlukla kısadır ve matematik dünyasının yarattığı hayal gücü içlerinde tümüyle hissedilir” diyor

‘Şiir insanları birleştirir’

KADİR İNCESU

Arnavutluk kadın hareketinin önemli isimlerinden, şair, yayıncı, gazeteci Afroviti Gusho’nun ‘Sevdiğim İnsanlar’ (Njerëzit Që Dua) adlı kitabı Usar Yayıncılık tarafından yayımlandı. Kitapta 37 şiir Arnavutça-Türkçe olarak yer alıyor. Şiir okurumuz bugüne kadar yalnızca Şehir dergisinin 107. sayısında Ayten Mutlu çevirisiyle yayınlanan Prayer/İbadet şiirini okuyabildi Gusho’nun. ‘Sınırdaki telleri geçemeyen hatıralar’ın peşinden ayrılmayacağını düşündüren Afroviti Gusho ile şiir üzerine söyleştik.

Şiir yaşamınıza nasıl girdi? Hangi isimlerden nasıl etkilendiniz?
Şiir benim hayatıma oldukça doğal bir şekilde geldi. Benim evimin bulunduğu kasaba Pogradec çiçekler içindedir ve muhteşem bir göle sahiptir. Biz buraya “çiçek şehri” diyoruz. Aynı zamanda sayısız şair, tanınmış yazar ve yetenekli ressamların da şehridir. Bizler Pogradec’ta, edebi adı Lasgush Poradeci (1899 - 1987) olan ünlü şair Llazar Gusho’nun şiirleri ile büyüdük. Lasgush babamın amcasıydı. Akrabalar ve diğer insanlar arasındaki konuşmaların, onu bir efsane, bir deha (aslında bir dahiydi!) olarak ele almalarının, üzerimde olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Lisede şiirlerini kalpten öğrendik ve büyük bir zevkle okuduk. Mitrush Kuteli’nin, edebi adıyla Dhimiter Pasko’nun da (1907-1967) yazılarım üzerindeki etkisi büyüktür.

Eğitimini aldığınız matematik ile şiir arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz?
Sayıların dünyası büyülü, geometrik figürlerin dünyası da öyle. Matematik dünyasında, şiirde olduğu gibi mantık ve fantezi buluyorsunuz. Şiirlerim çoğunlukla kısadır ve matematik dünyasının yarattığı hayal gücü içlerinde tümüyle hissedilir. ‘Matematikte’ şiirini hatırlıyorum…
Matematiğe göre / Senin sözlerinle / Geometrik bir şey yarattım / Sonra biraz gazabı çizdim. / Sonra uzayda bazı noktaları işaretledim / Sonra onlardan bazı bölümler yaptım / Tıpkı birlikte uyum sağlamaya çalışıyormuşum gibi / Başka bir yerdeki bir çölde yüzlerce kum tanesi / Ve sonra... / Ben de öyle yaptım / Bir rüya gördüm / Hayal bile edemediğim (Bol miktarda).

Uzaklara Yolculuk (Udhëtim i largët) şiirinizin son bölümünde “(…) Bugün gümrük bana en saçma şeymiş gibi / geliyor, / dağları / denizleri aşmak / istiyorum, / uygarlığın isyancısı gibi, / ve yollarda / Arnavutların / geri dönemeyen umutlarını toplamak istiyorum…” dizeleriniz bugüne kadar yaptığınız çalışmaları da değerlendirirsek, sizdeki bitip tükenmez umudun, gücün, kararlılığının bir simgesi diyebilir miyiz?
Bu şiir beni ne kadar çok acıtıyor! Arnavutların izolasyonu 50 yıl boyunca öfke ve isyan içerir. Bugün bu şiir hiç olmadığı kadar gerçek geliyor bana. Arnavutlar ayrılıyor, kaçıyor, yerlerini terk ediyor ve umutsuz hissediyorlar. Geçiş dönemi onları yıprattı ve umutları siyaset ve mevcut yönetim tarafından ihanete uğradı. Ülkelerinde kalmayı tercih eden Arnavutlar, benim gibi ve diğerleri gibi, değişime inanırlarsa, ruhlarını, güçlerini, kararlılıklarını, umutlarını ve ülkeye olan sevgisini sürekli donatır ve diri tutarlarsa hayat daha iyi olacaktır.

Farklı ülke ve kültürlerdeki insanlara ulaşmak size neler hissettiriyor?
Bu, beni şaşkına çeviren ve şereflendiren bir şey. Şiirlerim İngilizce, Romence, Fransızca ve şimdi Türkçeye çevrildi. Özellikle dünyanın çok büyük ama aynı zamanda çok küçük, çok çeşitli ve çok benzer olduğunu gördüğünüzde bu büyük bir keyif veriyor. Kitabım için sizin de yaptığınız gibi, farklı ülkelerden ve kültürlerden kitap çevirip yayınlıyorsak, bir dilden diğerine duyguların ve düşüncelerin, yaratıcıdan okuyucuya iletilmesi yoluyla, özel bir biçimde iletişim kurabiliyoruz demektir. Evren sonsuz ve çok renkli, bizim yaptığımız da algılama biçimimizi genişletmenin bir yolu. Şiir insanları birleştirir, şairlerin paylaştığı hisler, insanlarda özel deneyimler aracılığıyla yaşar ve deneyimlerini hatırlamalarını sağlar.

Türkiye’deki edebiyat ortamını izliyor musunuz? Okuduğunuz, etkilendiğiniz isimler var mı?
Gençliğimin başında Aziz Nesin’in ‘Şimdiki Çocuklar Harika’ adlı kitabını okudum, gerçekten çok sevdim! Ardından yirminci yüzyılın Türk şiiri Arnavutluk’ta tercüme edildi ve yayınlandı. Bu cildin şairlerinden, Nâzım Hikmet, Orhan Veli ve daha pek çoğundan çok etkilendim. Kütüphanemde hâlâ bu iki kitap duruyor. Röportajın cevaplarını yazarken, çok beğendiğim şiirleri tekrar okudum.

*Çeviri: Ayten Mutlu