Google Play Store
App Store

‘Unutma’ adlı şiir kitabıyla okuyucularıyla buluşan Işık Öğütçü “Her zaman sevginin gücüne inanıyorum. Hasret ve kavuşamamak bu duygular insanım diyen herkeste mevcut. Bir de özgürlük...” diyor.

‘Şiirimde umut da var, özgürlük de’
Fotoğraf: BirGün

Kadir İNCESU 

Aydın Ilgaz’ı kaybettiğimiz günlerde düşünmüştüm. Hüzünlenmiştim de. Aydın Ilgaz’ı Rıfat Ilgaz’dan ayrı düşünmemiştim hiç… Yalnız ben mi? Onun da bir dünyası olduğunu göz ardı etmiştik, bilmeden. İki kişilik ‘bir’ dünya kurmuştuk Aydın Ilgaz ve Rıfat Ilgaz’a. Işık Öğütçü ve babası Orhan Kemal için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Aydın Ilgaz ve Işık Öğütçü, babaları Rıfat Ilgaz ve Orhan Kemal gibi yakın dostlar. Her ikisi de babalarının kitaplarının daha çok kişiye ulaşması için mücadele ettiler. Bu konuda sürekli bir fikir alışverişindeydiler.

Aydın Ilgaz, Rıfat Ilgaz’ın kitaplarının okura ulaşması için Çınar Yayınlarını kurdu, uzun süre de yönetti. Işık Öğütçü de Orhan Kemal adına bir müze kurdu ve yaptığı uzun ve zahmetli araştırmalar sonucunda babasının gazete ve dergi sayfalarında kalmış yazı, söyleşi, senaryo, roman ve öykülerinin kitaplaşmasını sağladı.

Yaptıkları çok değerli ve önemli. Yaptığı işten yüksünmüyor, severek çalışıyor. Bugüne kadar babasıyla ilgili hazırladığı kitapların üstünde rastlamıştım Işık Öğütçü adına… İlk kez kendi kitabıyla çıkınca okurlarının karşısına şaşırdım. “Unutma” derken belki de kendi varlığına işaret ediyordu. Aydın llgaz’ın kaybı sonrası yaşadığım ikilem beni çok düşündürdü. O nedenle de Işık Öğütçü ile yalnızca şiirlerinin yer aldığı, Mona/Everest Yayınları tarafından yayımlanan şiir kitabı “Unutma” üzerine konuşmak için çaldım kapısını…

UNUTMA
Işık Öğütçü
Mona Kitap, 2025

Orhan Kemal de şiirle girmiş yazın dünyasına… Bu bir tesadüf mü?

Yazarların ortak yol alışı şiir sanırım. Yazar diyorum ama kendimi daha çok araştırma ve keşif yapan biri olarak görüyorum. "Unutma"dan söz etsek bile Orhan Kemal bu süreçte benim için vazgeçilmez bir kaynak oldu ve olmaya devam ediyor. Müzesiyle birlikte eserlerini keşfetmek için yola çıktığımda yaptığım çalışmaların on dört kitaba evrileceğini hayal etsem şaka diye düşünürdüm. Onun üç eserinden uyarladığım tiyatro oyunlarım da mevcut. Diğer kitaplarım da şiir kitabım kadar önemli. Bu kitapların oluşması için yola koyulmasaydım, inan ne şiir kitabı ne de Orhan Kemal’in yazdığı pek çok yazı gün ışığına çıkmazdı. Bu diğer on iki kitap şiir ve oyun kitabım kadar kıymetli. Çünkü ilk kez yıllar sonra bunlar okurla buluştu, babamdan yeni bir ses olarak okuyanları şaşırttı. Düşüncelerini hayatın akışı içinde toplumcu gerçekçi bakışla halka yansıttı. Bu tozlu raflarda kalanlar, mücadelesinin sessiz tanıklarıydı, artık kitap olarak okuyanlar bu sesleri daha güçlü duymaya, onun mücadelesine tanıklık etmeye başladılar. Yolculuğum bu tecrübelerin ışığı altında yıllar içinde yazdığım dizelerdi. Sonunda şiir kitabımın ismini "Unutma" koydum. Sen ve tüm okurlar unutmasın istedim. Benim şiirlerim beyaz kağıdı neşelendiren, umutlandıran, özgür ve seven seslerle dolu.

“Unutma”daki şiirlerinle neye dikkat çekmek istedin?

Şiirlerimde umut da var, özgürlük de. Sevginin gücüne inanıyorum. Hasret ve kavuşamamak bu duygular insanım diyen herkeste mevcut. Bir de özgürlük. Özgürlük dedim, Özgürlük ismini taşıyan şiirim geldi aklıma, “Yüzyıllardır söylenen,/ Bir şarkıdır özgürlük./ Dudaklarına ne güzel,/ Yakışıyor bu sözcük.../ Bir gün bu topraklara,/ Gelecek beklenen özgürlük...

Gerçeğe ulaşmak önemli. Dostluğumuz baki. Babanın Orhan Kemal olması şiir kitabının yayınlanmasını etkilemiş midir? “Âşık Işık der ki, / Lan Âşık, şiir senin neyine? / Yürü git, bak kendi işine…” dediğini de hatırlatayım bir şiirinde…

Yazarlar vardır burnundan kıl aldırmaz. Bir de ben varım kendimle bile dalga geçen şiirler yazan. Orhan Kemal’e bir atıfta bulunayım. Avare Yıllar’da üstat şunu yazar, “Çok kimse kendindeki kusurun farkındadır, fakat açığa vurmaktan çekinir. Kendindeki kusurları görebilmek bir özelliktir, bu kusurları söyleyebilmek ikinci özellik, hele kendisiyle alay edebilmek bir zekâdır.” Bu kadar kitap hazırlayan bir insanın bir kitabını daha basmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek yayınladılar. Şiir kitabım şu an dördüncü baskıda.

Belli kalıplara, tanımlara dâhil etmiyorsunuz şiirlerinizi… Daha çok da kişisel dertlenmeler, sevinçler, üzüntüler, hüzünler dikkat çekiyor… Çokça da sevda şiirleri… Taşlama, hiciv de eksik değil. Umut da… Yalnızca kendiniz için yazılmış gibi…

Herkes için yazdım. “Bunları kimin için yazdınız?” diye soranlara “Sen şiirin müziğini duyuyorsan, etkileniyorsan mutlaka sana yazmışımdır” diyorum. Bu soruyu Orhan Veli’ye de sormuşlar o da, “Bunları edebiyat tarihçileri bulsun!” demiş. Ben de Orhan Veli’nin yolundan giderek aynısını söylüyorum. Ama "Unutma" şiirimi kime yazdığımı çok iyi biliyorum. Bu şiirim Silivri’den Taksim’e gelirken yolda aklıma geldi. Yıl 1999, kızım 8 yaşındaydı. Ona yazdım. Bütün çocuklara yazılmış bir şiir. Anneler, babalar, öğretmenler, doğa her şey bu şiirde var ve çocuğuma bunların hepsini unutmamasını söylüyorum.