Sıkıcı maçta gülen Kartal

Son şampiyon futbol kalitesinin oldukça kötü olduğu ve boş tribünlere oynanan maçta Antalyaspor’u 2-0 mağlup ederek sezona 3 puanla başladı.

Bir futbolsever için nerede ise işkence olarak değerlendirilebilecek bir maçtı. Boş tribünler ve bunun yarattığı son derece kötü atmosfer daha önce de alışılmış bir şey, ama Beşiktaş ve Antalyasporlu futbolcular rakiplerinin oyun kurmasını engellemek için ilk silah olarak hep faulü düşündüler. 56. dakikada verilen istatistiğe göre o dakikaya kadar maçta toplam 25 faul yapılmıştı. Bu, topun oyunda kalma süresinin 50 ile 60 dakikalar arasında seyrettiği Süper Lig için bile standartların oldukça altında bir maç demek. Talisca bu kargaşada ayakta kalıp ön alanda yaratıcılığını konuşturmak isteyen tek isim gibi göründü, fakat o da defalarca faulle durduruldu ilk yarıda. Böyle bir ortamda takımlarla ilgili kritik yapmak da oldukça sıkıntılı, fakat Beşiktaş’ın, Lens ve Negredo’nun hücum hattına eklenmesiyle bu tür maçlarda elindeki seçenekleri artıracağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Sahada, rakibin sertlikle durdurmayı da bir yöntem olarak gördüğü oyuncu sayısını artırdıkça rakibin gördüğü kart sayısını da artırıyorsunuz ve gösterilen sertliğin seviyesi giderek düşüyor. Antalyaspor’un oyundan düşmesinde Cüneyt Çakır’ın bana göre çok kolay çaldığı penaltı düdüğünün ardından skorun 2-0’a gelmesinin de etkisi vardı elbet. Fakat şu unutulmamalı ki, maç içi sertliği bütün bir 45 dakikaya yaydığınızda ritim bulmaya fırsatınız olmuyor ve devre sonunda golü kalenizde görüp içeri gittiğinizde üzerine bir plan kuracağınız hiçbir şey olmuyor elinizde.

Şenol Güneş’in Lens-Quaresma tercihinde çok fazla problem yaşayacağını düşünmeyenlerdenim, zira bu iki oyuncu her iki kanatı da kullanabilen ve maç içerisinde birbirleriyle yer değişerek kendisini yenileyebilen oyuncular. Cenk ve Negredo konusunda ise muhtemelen Mario Gomez’in onu mecbur ettiği tercihe benzer bir durum olmayacak. İspanyol futbolcunun şöhreti ve yetenekleri elbette onu ilk tercihe yerleştirse de Cenk’in de oldukça fazla süre alacağını düşünüyorum. Beşiktaş’ın şu anda görünen problemi Atiba’nın etrafındaki 10 metrelik çemberde. Maçın sonunda Güneş kenardan orta sahadaki düşüşe ve pas trafiğinin yok olmasına tepki gösteriyordu. Marcelo-Pepe değişikliği ve Atiba’nın ilk 1,5 sezonki performansının hafif uzağında olması kafalarda bir soru işareti. Aynen Olympique Lyon’un yaptığı gibi, Şampiyonlar Ligi’nde maç sonunu da hızlı oynayabilen ve pas planlarını 90 dakika bozmayan takımlar onlara problem yaratabilir.