Son bir yılda15 bombalı saldırı yaşanmış; 291 sivil ölmüş; yaralı sayısı 1500’den fazla.

Acılar, kayıplar bir yanda; memleketin belalı bir Ortadoğu ülkesi haline gelmesi öte yanda; insanlar iki yanlı kahrolmaktalar.

Söylemler ise, onlarla dalga geçer gibi!

En yetkili ağız, hâlâ “güvenlik zaafı yok” demekte!

Bir diğeri, -istikrar kalmış gibi- “istikrarımızı bozmaya çalışanlardan” söz etmekte!

Cumhurbaşkanı başdanışmanlarından biri, “Haberleri yapmak boyunuzu mu uzatıyor” derken, bir AKP milletvekili, -tüm emareler IŞİD’i işaret ettiği halde- “Kılıçdaroğlu’nun siyasette yaptığını diğer yoldaşları bombayla yapıyor” diyecek kadar gözü dönmüş olabilmekte!

Bir de, “vah vah, turistler gelmeyecek” diye dövünenler var!

Bu arada, 43 insanın öldüğü, 239 yaralının bulunduğu Atatürk Havalimanı saldırısı yaşanırken, Ankara’da Meclis’te AKP’nin her zamanki gibi yangından mal kaçırmaya çalışması gibi gerçekler de var! Bu kez, Yargıtay ve Danıştay ile ilgili yasayı değiştirmeye uğraşıyorlar!

Hasılı, nereden baksan, kara!

Ben kapandım; sözü Ahmet Oktay’a bırakıyorum.

Acı
Usandım taş basması günler yaşamaktan
yalnızlığımı büyütüyorum korkunç
yani bağırmak sana sulardan.

Her gün yeniden ölmek
elinden karanlık adamların
yalanla, ekmekle, silahla.

Üstümüze bakarken çağlar
her çocuk başı okşadığımız
suçlu bizmişiz gibi
büyüyor avcumuzda.

Gözlerinde bile
deniz dibi
gözlerinde ölüler
askerler ve gemiciler halinde.

İhtiyar yüreği toprağın
buğdayı, elma’sı
korkuda.
Suskunluğum, utancım büyük
sıkıntım kara.
Gel dağıt mavini
kör kuyular uykuma.

Ahmet Oktay

Not: Küçük bir aydınlık... Şebnem Korur Fincancı ve Erol Önderoğlu tahliye olmuşlar. Sevindik tabii; ama bizi, elinden alınan eşeğini bulunca sevinen Hoca’ya döndürdüklerini de unutmuyoruz!