Tam da askeri vesayet rejiminin nihayet bittiğine… 12 Eylül Anayasası’ndan artık kurtulmakta olduğumuza… Demokrasinin sonunda

Tam da askeri vesayet rejiminin nihayet bittiğine… 12 Eylül Anayasası’ndan artık kurtulmakta olduğumuza… Demokrasinin sonunda memleketimizde de zuhûr edeceğine…
İnanıyorduk ki…
Önce, “Kırk yıldır onlar fişledi, şimdi biz fişliyoruz”… Sonra, “Bize muhalefet edenlerin kanı bozuktur” ifşaatları…
Şimdi de Sağlık Bakanı’na ait bir ses kaseti çıktı ortaya.
7 Mart günü, MÜSİAD’ın Samsun Şubesi’ndeki konuşmasından bir bölüm.
•••
Sağlık meslek birliklerinin, birlik olmaktan çıkmış… İdari yargıyla da ortak hareket eden baskıcı gruplar haline gelmiş olmasından bahisle başlıyor.
“Bu gidişe asla razı olamayız. Gerekirse bu birliklerin kanunlarını da değiştiririz.” diye uyarıyor.
Danıştay’ın, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Türk Dişhekimleri Birliği’nin (TDB) tarifesine uyması gerektiği kararından şikayet ediyor.
Eczacıların, İlaç Takip Sistemi için kare kod okuyucusu almasını Türk Eczacıları Birliği’nin (TEB) engellediğini…
15 Mayıs’ta da yazılımı kurmamış olanlardan ilaç da satın almayacaklarını… Gerekirse eczanesini de kapatacağını… Açmak isteyenin gidip mahkemeye vermesini, söyleyip…
“Böyle olmaz ki. Yani devletin karşısına ideolojik bir tekel gibi çıkıp da, devletle kavgaya niye girişiyorsun kardeşim?” diye devam ederek…
“Bakın iki maddelik kanundur arkadaşlar, üç maddelik kanundur.” diyor…
“Bir kanun yaparız. Deriz ki; Eczacılar Birliği, Tabipler Birliği, Dişhekimleri Birliği’nin birlik kanunları iptal edilmiştir. Hadi bakayım Danıştay karar alsın da göreyim bakayım.”
•••
Şimdi…
Bir kere…
Yedi buçuk yıldır Bakanlık yapan… Öncesinde de (ulusalcılarla birlikte) TTB seçimlerinde aday olan bir Bakanın gayet iyi bilmesi gerektiği gibi…
Bu örgütlerin kanunlarını iptal etmek yetmez… Anayasa’nın 135. maddesinin de değiştirilmesi (çok şükür pakette şimdilik yok)… Ya da askıya alınması gerekir.
İkincisi…
Böyle bir kanun çıkarılacak olursa… İtiraz ve karar merci Danıştay değil, (eğer hâlâ varsa) Anayasa Mahkemesi’dir.
Üçüncüsü…
Her kanunda birer Amaç, Kapsam, Tanımlar,  Yürürlük ve Yürütme maddeleri mevcut olduğuna göre…
İki veya üç maddelik kanun olmaz.
•••
Olsa olsa şöyle olur…
“Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’ndan bildirilmiştir:
1-   Her şeyden çok milli birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu şu günlerde, rejim aleyhine zararlı faaliyetlerine devam ettikleri tespit edilen TTB, TDB ve TEB kapatılmıştır.
2-   Kapatılan örgütlerinin her türlü evrakları ile mal varlıkları ve banka hesaplarına el konulmuştur.
3-   Bu örgütlerin merkez ve şube yöneticilerinin bir an önce bölgelerindeki Sıkıyönetim Komutanlıkları’na teslim olmaları, aksi takdirde…”
•••
Şaka filan değil.
Her ne kadar bir soruya irticalen cevap verirken söylenmişse de… Aslında öyle söylemek istememiştir… Kastını aşan bir ifade olmuş diye düşünülebilirse de…
Seçimle işbaşına gelmiş bir siyasetçinin böyle sözler söylemesi… Söylemeyi bırakın aklından dahi geçirmesi hakikaten vahim bir durum.
Bu kadarını…
TTB’nin faaliyetlerini geçici olarak yasaklamış… TTB yöneticilerini askeri mahkemelerde yargılamış… Dönemin TTB Başkanı’nı (Barış Derneği Davası’ndan) cezaevine atmış…
12 Eylül’ün faşist generalleri bile söylememişti.