Son yıllarda silahlanma yarışına hız veren Japonya, Pasifik’teki Çin ve Rusya etkisini gerekçe göstererek askeri gücünü daha da artırmak için harekete geçti. Tokyo, geçen ay da ABD’den savaş gemisi satın almıştı

Silahlanma nedeni Pasifik paylaşımı

Japonya, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk defa bir uçak gemisi satın almasının ardından şimdi de askeri ekipmanlara yaptığı harcamaları artıracağını duyurdu. Silahlanma hevesinin arka planında Pasifik Okyanusu’ndaki Çin ve Rusya’nın artan ektisinin olduğu iddia edildi. Askeri harcamalar için bir taslak hazırlandığı belirtildi. Shinzo Abe hükümeti tarafından onaylanan 10 yıllık savunma programı taslağında “ABD dünyanın en güçlü ülkesi olmaya devam ediyor, ancak bölgede güçlenen Çin ve Rusya ile stratejik rekabetin öneminin farkındayız” ifadelerine yer verildi.

Tokyo’nun silahlanmak için gerekçeler bulduğu Asya-Pasifik bölgesinde hakimiyet çatışması son yıllarda tırmanmış durumda. Çin, Rusya, ABD, Kuzey ve Güney Kore ile Tayland, Endonezya gibi ülkelerin dahil olduğu paylaşm savaşı nedeniyle gerilim her geçen gün artıyor. Paylaşılamayan adalar, sınır ihlalleri ve kıta sahanlığı gibi konular anlaşmazlık nedeni. Çin, Japonya kıyısına yakın bölgede sınırı korumak için daha fazla gemi ve uçak konuşlandırmaya başladı. Japon hava savunmasını yakın takibe alan Rusya da hafta başında İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Japonya’dan alınan bir kuzey adasında yeni kışlalar inşa ettiğini duyurdu.

ABD SİLAHLANDIRIYOR
Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında düzenli ordusu dağıtılmıştı. 70 yıldır yürürlükte olan anayasa kapsamında, Japonya’da sadece ‘Ulusal Savunma Gücü’ adında bir ordu bulunuyor.

Başbakan Abe’nin aldığı radikal kararla anayasa değişikliğine gitme hazırlıklarına başlamıştı. Bu ayın başında da uçak gemisi satın alacağını açıklamıştı. Nikkei gazetesine göre, Japonya ABD’den 8,8 milyar dolar değerinde 100 adet F-35 satın aldı. Bir yıl önce Trump, Japonya’yı ABD’den daha fazla askeri ekipman satın almaya çağırmıştı.

***

ÇİN, YÜZDE 80’İNDE İDDİA SAHİBİ

ABD ve Çin’e ait savaş gemilerinin sıklıkla karşı karşıya geldiği, dünyanın en önemli deniz güzergâhlarından olan ve zengin hidrokarbon rezervleri bulunan Güney Çin Denizi üzerinde Çin başta olmak üzere Filipinler, Vietnam, Malezya, Brunei ve Tayvan hak iddiasında bulunuyor. Çin, 1947’de yayımladığı dokuz kesik çizgili haritayla egemenlik ihtilaflarının yaşandığı bölgenin yaklaşık yüzde 80’i üzerinde hak iddiasında bulunuyor. Öte yandan, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping dün, “reform ve açılım” hareketinin 40 yıl önce başladığını, Çin’in günümüzde dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olduğunu ifade etti. Küresel güçlerin uyguladığı baskılara rağmen ülkesinin büyüyeceğini de sözlerine ekleyen Jinping, Çin’in ekonomik gelişimine rağmen “küresel hegemonya” uygulamayacağını da dile getirdi.