Google Play Store
App Store

Dünya 2025 yılına, vahşi emperyalizmin yarattığı çoklu krizlerle giriyor. Çatışmalar, savaşlar, yerinden edilmeler faşizmin güçlenmesine zemin hazırlıyor.

Silahlar ve sandık
Fotoğraf: Depophotos

Hazırlayan: Umut Can FIRTINA

2024 jeopolitik gerilimlerin arttığı, emperyalizmin saldırganlığının doruk noktasına ulaştığı, “silahlar ve sandığın” belirleyici olduğu bir yıl oldu.

Küresel hegemonyasını kaybetmemek için Batı emperyalizmi giderek saldırganlaşırken bu durum, Ortadoğu’dan Avrupa’ya, Asya’dan Afrika’ya dünyanın birçok yerinde krizlerle ve kırılmalarla kendini gösterdi. Bölgedeki tek güç olmak isteyen İsrail’in Gazze’de başlattığı süreç, Suriye’deki rejim değişikliğiyle sürerken Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlangıcı oldu.

Batı ittifakı ile Rusya’yı Ukrayna’da karşı karşıya getiren savaşta atılan karşılıklı adımlarla tırmanış sürdü. ABD ve NATO öncülüğündeki Batı’nın Çin ve Rusya’ya karşı güç mücadelesinde tüm dünyayı ilgilendiren kırılmalar, 2025’e birçok başlık bıraktı.

Çatışmalar ve jeopolitik gerilimlerle birlikte 2024’e damgasını vuran bir diğer şey de seçimler oldu. Ekonomik gerilemeden, küresel istikrarsızlıktan, hak gasplarından bıkmış seçmenler’den kimi görevdeki kişileri cezalandırdı, kimi yeni gelenler ödüllendirildi. Dünyanın seçim sonuçları 2024'ün hayal kırıklığının ve değişimin yılı olduğunu gösterdi.

BirGün/Dünya

1- İSRAİL’İN KANLI SUİKASTLARI

Ocak ayında Hamas’ın iki numaralı ismi Salih Aruri’nin Beyrut’ta öldürülmesini, birçok suikast ile saldırı takip etti.

İsrail, Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Mervan İsa ile Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükrü’yü öldürdü. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun “Elimizin ulaşamayacağı hiçbir yer yok” sözlerinin ardından temmuz ayında ise Hamas lideri İsmail Haniye, İran’ın başkenti Tahran’da kaldığı otelde yapılan saldırıda öldürüldü. İsrail, Haniye’nin yerine geçen Yahya Sinvar’ı da ekim ayında Gazze’nin güneyindeki bir çatışmada öldürdü.

Hizbullah üyelerinin telsiz ve çağrı cihazlarına önceden yerleştirilen patlayıcılar patlatıldı.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın örgütün kalesi olarak görülen Dahiye’de öldürülmesi büyük bir kırılma yarattı.

2- KATLİAMLARA TEPKİ ARTTI

Gazze’de yaşananlara yönelik Batı’da tepki arttı. ABD’de Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin’de destek protestoları ülkedeki 140 üniversiteye yayıldı. Avrupa’nın birçok üniversitesinde de öğrenciler, katliamlara karşı okulları işgal etti. Protestolar ‘antisemitizm’ damgası vurulmaya çalışılsa da katliamlara tepki sürdü.

Fotoğraf: Gazze / Depophotos

3- GAZZE’DE SOYKIRIM

Savaşın başından bu yana 45 bin kişi ölürken yüz binlerce Filistinli yerinden edildi. İsrail ablukası altındaki Gazze’de kıtlık ve salgın hastalık katlanarak arttı. Yerleşim bölgeleri ve hastanelere yönelik artan saldırılar krizi daha da kötüleştirdi. İsrail, bölgeye kısıtlı giren yardımlara ulaşmak için toplanan Filistinlilere katliamlar düzenledi.

4- SAVAŞ LÜBNAN’A TAŞINDI

Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmanın tırmanmasıyla “Savaş yayılıyor mu?” endişeleri, en çok sorulan sorulardan oldu. Çağrı cihazı saldırısı ve Nasrallah’ın öldürülmesini takiben eylül ayı sonunda İsrail, İran’ın “direniş ekseninin” belkemiğini oluşturan Hizbullah’a karşı Lübnan’a geniş çaplı saldırı başlattı. Sekiz hafta boyunca, İsrail uçakları ve insansız hava araçları Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah kalelerini, Bekaa Vadisi'ni ve başkent Beyrut'u bombaladı.  İsrail, İran’ın bölgedeki etkisini ortadan kaldırma planını adım adım sürdürürken, Nasrallah suikastı sonrası liderlik kademesini doldurmakta sorun yaşayan Hizbullah, Suriye’deki güçlerini Lübnan’a çekti. 27 Kasım’da, Hizbullah ve İsrail güçlerinin Lübnan’ın güneyinden çekilmesini öngören ateşkes yürürlüğe girdi.

5- SANDIĞIN YILI 2024

2024 yılında, dünyanın nüfusunun yüzde 40'ından fazlasını oluşturan 60'tan fazla ülkede seçmenler sandık başına gitti. Hindistan ve ABD'den Japonya’ya, Meksika’dan Fransa ve İngiltere'ye kadar dünyanın dört bir yanında kurulan sandıklarda 1,7 milyardan fazla kişi oy kullandı. Avrupa Birliği’nin 27 ülkesinde seçmenler, Avrupa Parlamentosu’nun 705 sandalyenin sahibini belirlemek için sandığa gitti. Dünyanın en büyük demokrasisi Hindistan’da 637 milyon kişi oy verdi. Meksika’da iktidardaki MORENA’nın adayı Claudia Sheinbaum, rekor sayıda oyla ülkenin ilk kadın devlet başkanı oldu. İngiltere’de sol kanadını tasfiye eden İşçi Partisi, Muahafazakar Parti’nin 14 yıllık iktidarına son verdi. Ancak, en dikkat çeken seçim ABD’de Donald Trump’ın zaferiyle sonuçlanan başkanlık seçimi oldu.

6- TRUMP 2’NCİ KEZ BAŞKAN

ABD’de çalkantılı bir seçim sürecinin ardından Cumhuriyetçi aday Donald Trump, kasım ayındaki seçimle ülkenin 47’nci Başkanı oldu. Ukrayna Savaşı’na aktarılan kaynak, yüksek enflasyon ve göçmen düşmanlığının körüklenmesi, Trump’a zaferi getirdi. Trump, Çin başta olmak üzere birçok ülkeye ticaret savaşı açmak istiyor.

7- HALKLAR DİRENDİ

Avrupa’da çiftçiler, 2023’te olduğu gibi traktörleriyle başkentleri doldurdu. Arjantin’de Javier Milei’nin kemer sıkma politikalarına karşı ülke çapında genel grevler düzenlendi. Bangladeş’te hükümet karşıtı protestolar, Şeyh Hasina’nın 15 yıllık iktidarını devirdi. Kenya’da protestolar vergi reformu yapmak isteyen hükümete geri adım attırdı.

8- AŞIRI SAĞ GÜÇ KAZANDI

Avrupa’nın birçok ülkesinde 2024, aşırı sağın yükselişine sahne oldu. Aşırı sağcı Ulusal Birlik’in (RN) birinci olmasıyla Fransa’yı da erken seçime götüren Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri, Portekiz, Belçika ve Avusturya dahil birçok ülkede yapılan seçimlerde faşist, milliyetçi ve aşırı sağ partilerin oylarını artırması, Avrupa’daki siyasetinde sağ ideolojilerin siyasi zemin kazandığını gözler önüne serdi. Avrupa’nın lokomitifi Almanya’da ekonomik durgunluk ülkeyi şubat ayında erken seçime götürürken oylarını artıran aşırı sağcı AfD kilit konumda olabilir. Aşırı sağın yükselişi, kıtadaki yerleşik siyasetinde de değişikliğe yol açtı. Avrupa hükümetleri, göç politikalarını sertleştirirken şimdiye kadar işbirliğini reddettiği aşırı sağcı partilerle işbirliğine kapı aralamaya başladı.

9- ORTADOĞU’YU DEĞİŞTİREN KIRILMA: SURİYE

13 yıldır süren iç savaşta çatışmalar son yıllarda azalmış olsa da Esad muhalifi gruplar, son aylarda yönetimi devirme hazırlıklarına hız verdi. İsrail, Suriye’de Hizbullah güçlerini vurarak isyana zemin hazırladı. İsrail ile Hizbullah arasındaki kırılgan ateşkesin başladığı cihatçı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ve Ankara’nın desteklediği Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı silahlı gruplar harekete geçti. İran ve Ukrayna cephesine odaklanan Rusya’nın desteğinden mahrum kalan Esad hükümeti ordusu, cihatçılara direnç gösteremedi. Cihatçı çeteler 11 gün içinde Halep, Hama, Humus ve son olarak başkent Şam’a girdi. Esad Moskova’ya kaçarken 8 Aralık’ta HTŞ yönetimi ele geçirdi, Ortadoğu’daki son laik yönetim düştü.  İran’ın Lübnan’daki Hizbullah’la lojistik bağlantısı kesildi. Sınırlarını savaş uçaklarıyla belirleyen İsrail, Esad’ın düşüşüyle ülkenin güneyini işgal ederken tüm askeri altyapıyı bombalayarak bölgedeki tek askeri güç olma yolunda büyük kazanç sağladı. Esad sonrası nüfuz mücadelesine sahne olan çok parçalı ülkenin yeniden dizaynına yönelik tartışmalar sürüyor. Birçok ülkenin “terör listesindeki” HTŞ, Batı tarafından meşru bir aktör haline getirilmeye çalışılsa da ülkedeki azınlıklar yeni döneme dair oldukça endişeli.  Ülkenin kuzeyini kontrol eden Kürt güçlerle Türkiye arasında gerginlik ise devam ediyor.