Şili'de askeri diktatörlük döneminde hazırlanan Anayasa'nın değişmesi için sokakları dolduran binlerce gösterici polisle çatıştı. Gösterilerde kiliseler, karakollar ve bazı dükkanlar ateşe verildi. Çatışmalarda en az 18 polisin yaralandığı açıklandı.

Şili'de Cunta Anayasası’nın reddedildiği gösterilerde iki kilise yandı, 18 polis yaralandı

Şili’de ülke genelinde başlayan kitle eylemlerinde, 1973 yılında darbeyle yönetimi ele geçiren, onlarca yıl iktidarda kalan ve birçok faili meçhul cinayetin baş sorumlusu General Augusto Pinochet döneminde yapılan Anayasa'nın değişmesi için çağrılar yapılıyor.

Halka çağrıda bulunmak için meydanları dolduran birçok sol ve muhalif örgüt, halka 25 Ekim tarihinde yapılacak yeni bir anayasaya referandumda "Evet" oyu vermeleri için çağrıda bulunuyor.

Reuters’in haberine göre, Şili’nin başkenti Santiago'da başlayan ve geçen yıl ülkeyi iki ay boyunca sarsan kitlesel gösterilerin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen gösterilerde, “Yeni Anayasaya Evet” çağrısı ön plana çıktı.

cunta-anayasasi-nin-reddedildigi-gosterilerde-iki-kilise-yandi-18-polis-yaralandi-794602-1.

KİLİSELER, KARAKOLLAR VE DÜKKANLAR YAKILDI

Barışçıl bir havada başlayan gösteriler, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrası tansiyon yükseldi. Kentin muhtelif yerlerine yayılan ayaklanmada göstericiler, 19. yüzyılın ortalarından kalma San Francisco Borja kilisesini tamamen ateşe verdi. Bir polis karakoluna da saldıran göstericiler, birkaç dükkanı da yaktı. Şehrin Başpiskoposu Sebastián Piñera, saldırıları kınadı.

Eylemlerin ardından bir açıklama yayınlayan İçişleri Bakanı Victor Perez, halka kendilerini referandumda oy kullanarak ifade etmeleri çağrısı yaparak "Şiddet eylemlerini girişenler Şilililerin sorunlarını demokratik yollardan çözmesini istemeyenlerdir" dedi ve olaylara karışanların cezalandırılacağını söyledi.

cunta-anayasasi-nin-reddedildigi-gosterilerde-iki-kilise-yandi-18-polis-yaralandi-794603-1.

HALK AYLAR BOYUNCA SOKAKLARI TERK ETMEMİŞTİ

Şili'de geçen yılın Ekim ayında başlayan kitlesel gösteriler, metro biletlerine yapılan zamla patlak vermiş fakat kısa süre içinde Şili'deki ekonomik eşitsizliğe, sağlık hizmetlerinin pahalı ve eğitime ayrılan fonların yetersiz olmasına tepkilerle büyümüştü.

Kitle gösterileri, halkın aylar boyunca hemen her gün sokaklara dökülmesiyle devam etmişti. Eylemler, koronavirüs salgınının yaygınlaşmasının da etkisiyle yavaş yavaş sönümlenmişti.

Polisin aşırı şiddeti sonrasında 30'u aşkın kişi yaşamını kaybetmiş ve binlerce kişinin yaralanması Şilililerin öfkesini daha da büyütmüştü. Gösterilerin en çok kitleselleştiği Ekim ayında, Şili, ülkede yapılması planlanan “Birleşmiş Milletler İklim Konferansı” ve “Asya Pasifik Ekonomik Forumu” zirvelerinin ev sahipliğinden çekilmek zorunda kalmıştı.